Müzik dünyasındaki haksız rekabetin son sürat artışını dehşet ve sinir içinde izliyorum! YouTube’da kliplerine ‘tık satın alanlar’ aslında bariz şekilde ortada! Koskoca Tarkan bile bir ayda60 milyon izlenirken, yeni bir ismin bir haftada 45 milyon izlenmesi gibi bir dünya yok! Bir de çıkıp yalan tıklarıyla övünüyorlar utanmadan! İş artık öyle bir noktada ki; sahte tık yaptırmadan bu düzende var olmak imkansız hale geldi!
Hande Yener’in; “YouTube’da sahte tık yapılmaması için rekabet kuruluna şikayette bulunduk. Şimdi de yurt dışından sahte tıka devam ediyorlar! Eziksiniz!” ve “Herkesi salak yerine koyup sonra da unuttururlar sanıyorlar! Asla susmayacağım haberiniz olsun!” tweet’leri biraz olsun içimi soğuttu. Güçlü bir pop figürünün isyanı bu rezaletin gündeme gelmesi açısından çok önemliydi.
Sahte tıklar konusunun peşini hiç bırakmayan sevgili Ali Eyüboğlu da köşesinde yazdı geçen gün. “Rekabet Kurulu başvurusundan ne çıkar bilmiyorum...” diyor Ali Abi. Sahte tıklama yapanların isimlerini deşifre etme kararı çıksa mesela, off harika olur! Cümbüşü o zaman görün, yalancıların havası fısss diye sönüverir!
Polislikten men edilsinler!
Kadıköy metrosunda polisler tarafından darp edildiğini açıklayan müzisyen Gülşah Erol’un halini görünce içimden alevler yükseldi! Neymiş, polisler çello çantasında bomba olmasından şüphelenmiş. Ha bunu anlarım, terörün ne zaman nereden geleceği belli değil, açarsın çantayı kontrolünü yaparsın.
Ama kelepçelemek, odaya kapatmak, yumruklamak, hakaret etmek neyin kafası ya?! Gülşah Erol’un sadece vücudu yaralanmadı; onuru zedelendi, psikolojisi dağıldı. Şimdi hangi polise güven duyabilir bu genç kadın? Birkaç kendini bilmezin, polise olan güveni izi sarsmaya ne hakkı var?! Meslekten derhal uzaklaştırılmalılar, bunun affı olamaz!
Ocakbaşına kadın eli değerse...
İlk defa iki kadın patronu olan bir ocakbaşı gördüm ve bu tezatlık çok hoşuma gitti. Etiler’in girişindeki butik meyhane ‘Etl’i Keyf’ten bahsediyorum. Kadın eli değince her şey bir başka oluyor, bu ufak ve şirin mekan da öyle. Şebnem Toprakçı ve Tülay Özçelik misafirleriyle tek tek ilgileniyor, bazen ocağın başına geçip etleri bile kendileri pişiriyorlar.
Tadı damağımda kalan mezelerin hepsini, Özçelik kendi hazırlıyormuş. Özellikle kuru patlıcan dolması bir olaydı! Bana evdeymişim hissi veren mekanlara bayılırım, ‘Etl’i Keyf’i bu yüzden de sevdim. Lezzetli yemekleriyle, keyifli ortamıyla uzun arkadaş muhabbetleri için biçilmiş kaftan!
İhaneti sevgiyle kucaklamak!
Murat Başoğlu’nun bir kadınla teknede çekilen samimi görüntüleri sonrası, eşi Hande Bermek’in; “Bu deneyimi sevgiyle kucaklayıp değerlendiriyorum” açıklamasını okuyunca beni sinirden gülme tuttu! İhanet deneyimini sevgiyle kucaklamak nasıl olur ya?! Hayır acaba ben mi manyağım?! Aynı durumda ben, “Nefretle dünyayı karşımdakinin başına yıkarım” zira!