İstanbul'un beni ne kadar yorduğunu uzaktayken fark ediyorum. Bir zamanlar "Asla vazgeçmem” dediklerimden nasıl da vazgeçmişim meğer
Birkaç günlüğüne kaçtım İstanbul’dan... Resmen nefes aldığımı hissediyorum, böyle bir huzur, mutluluk ve enerji olamaz! Hiçbir şey düşünmeden, hiçbir şeyi kafaya takmadan, iş güç stresi olmadan, etrafta kimseyi tanımadan aylak aylak dolaşmak nasıl da iyi geliyor.
İstanbul yeryüzündeki en sevdiğim şehir, asla vazgeçemem ama uzakta olunca fark ediyorum beni ne kadar yorduğunu... Durup da aldığım nefesin tadını çıkarmaya, şükretmeye bile vakit bulamayışımı düşünüyorum. Hayatıma dışarıdan bakınca, beni üzmeye ve yaralamaya çalışan insanlar daha da küçülüp anlamsızlaşıyor gözümde. Bir zamanlar "Asla vazgeçmem” dediklerimden nasıl da vazgeçmişim meğer, aklıma bile gelmiyor uzaktayken, sadece kendimle ilgilenmenin tadını çıkarıyorum. Kısa tatilim bitmek üzere ve tabii ki dönüp geleceğim yer İstanbul. Ama geri gelsem de bazılarına diyeceğim şudur: “Günaydın, gittim ben!”
BU AKŞAM NE YAPILIR?
90’ların sonlarında çıkardığı albümü ve ‘Day by Day’in cover’ı ‘Nerdesin’ şarkısıyla o dönem büyük beğeni kazanan Ayşen, daha sonra kendini geri plana çekmiş olsa da müzik dünyasının en iyi seslerinden biri... Kusursuz yorumu ve dinlemeye doyulmaz sesiyle gerçek bir sanatçı... Enbe Orkestrası’nın birçok değerli ismini bir araya getirdiği son albümü 'Kalbim'de 'Korkak Kız' şarkısıyla Ayşen de var. Umuyorum ki bu şarkının devamı gelir ve yeni bir albümle ‘kötü sesler duymaktan bıkmış’ kulaklarımızın pasını siler. Ayşen eşine az rastlanır sesi, yerli ve yabancı şarkılardan oluşan repertuarıyla bu akşam Beyoğlu- Romeo Juliet Performance Hall sahnesinde olacak. Hayatta kaçırmam, kaçırana da üzülürüm!
ELBET BİR GÜN!
Meyve meraklısı bir kişilik olmamakla beraber (Aman bunu söylediğimi annem duymasın, parçalar!) ‘yeşil erik' dendiği anda ağzım sulanmaya başlar! Mevsimi kısa sürdüğü için genellikle kilo kilo yer sonra da mide fesadı geçiririm. Geçenlerde İstinye Park’ın manavında yeşil erik görünce heyecandan fenalaştım! Küçük şeffaf kutuların her birine üçer tane koymuşlar... O anda içimdeki yeşil erik canavarı uyanarak hemen bir kutu erik kaptı. Üç eriğin fiyatını duyduğumda ise bu kez fenalaşma sebebim başkaydı! ‘30 lira’!!! Görevli “Aşerenler için özel getirtiyoruz ondan pahalı” dedi. Erik aşeren kadın bu fiyatı duyunca şoktan çocuğu düşürür Allah muhafaza!
Aynı manavın önünden bir dahaki geçişimde bu kez kiloyla satıyorlardı. “Kaça kilosu?” dedim, uslanmamışım yani hâlâ deniyorum! 200 liraymış!! Gerçi bu konunun haberleri çıkıyor son günlerde ama erik bağımlısı bir kişinin bunu bizzat yaşaması çok acı! Adam “3 tanesini 30 liraya almaktan daha hesaplı değil mi?” derken pis pis sırıttı. Yok anacım almam, aşkımı kalbime gömer, gururumla giderim. Daha makul fiyatlarda buluşacağımız günü iple çekiyorum!
SOYUNMASA, GiYiNSE!..
Son birkaç gündür magazin eklerinde ‘Ebru Şancı protesto için soyunacak' başlıklı haberleri gördünüz mü bilmem. Ebru Şancı kürk giyenleri protesto etmek amacıyla hayvan hakları örgütü PETA için çıplak poz verecekmiş. Buraya kadar her şey tamam.Yalnız konuyla ilgili tüm haberlerin yanında Şancı’nın ‘külot-sutyen’ fotoğrafları yer alıyor. Hal böyle olunca da insan okuyunca gülüyor! Soyunmak yerine giyinse daha dikkat çekici olacaktır kanımca!