GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER!

Mustafa Kemal Atatürk’ün; İstanbul’un işgali sırasında İngiliz savaş gemilerini gördüğünde söylediği “Geldikleri gibi giderler!” sözünden taşan o kararlılık, inanç ve gücü hissetmek ne anlatılmaz bir duygudur... Sonsuza kadar tarihte, hafızalarda kazılı kalacak. Ata’mızın tam 100 yıl önce, 13 Kasım 1918’de bu sözleri güvertesinde söylediği Kartal İstimbotu, 99 yıldır yarı batık halde duruyordu. Ta ki tarihimize sahip çıkan Kartal’ı Kurtarma ve Yaşatma Platformu üyeleri, bu anlamı tarifsiz gemiyi milletimize armağan edene kadar...

İsimlerini tek tek yazacağım çünkü gerçekten her birine minnet borçluyuz: Cem Gürdeniz, Gökhan Karakaş, Bingür Sönmez, Ferhat Acuner, Emin Selim Akgül, Levent Akson, İhsan Altun, Necdet Belen, İbrahim Benli, Melih Berk, Edhem Dirvana, Devrim Erbil, Arif Ertik, Tanju Kalaycıoğlu, Serkan Koç, Adil Tuğcu ve Nasuh Mahruki...

‘Kartal sadece bir gemi değil!’

Platform, bir yıl süren restorasyondan sonra orijinaline uygun hale getirilen Kartal’ı Türk Deniz Kuvvetleri’ne devretti ve okuyunca insanın tüm milli duygularını kabartan şu etkileyici açıklamayı yaptı: “Kartal sadece bir gemi değil, bir mesaj! Bugün ve gelecekte ülkemize kastetmek isteyecek emperyalistler, bu ‘Anıt Gemi’ye bakarak Türk milletinin şartlar ne olursa olsun, teslim alınamayacağını anımsayacak... Varlığımız Türk varlığına armağan olsun!” Müze haline getirilen tarihi Kartal İstimbotu’nu, İstanbul Deniz Müzesi’nin önünde ziyaret etmek için çok sabırsızlanıyorum. Bu paha biçilemez buluşmayı bize yaşatan bu ülkenin güzel, değerli insanları, sizlere ne kadar teşekkür etsek yetmez, iyi ki varsınız!

İNSAN HAKLARININ ÖDÜLÜNÜ ALDI

Ancak Sıla örneğindeki gibi çok ünlü birinin başına gelince veya görmezden gelinemeyecek kadar büyük bir vahşet yaşanınca kadına şiddete tek yürek olup tepki gösteriyor, kadın hakları için sesimizi yükseltiyoruz. Oysa bu yaralar her gün kanamaya devam ediyor ve kadına şiddetin önüne geçmeye, kadın haklarını savunmaya ömrünü adayan değerli isimler, sadece konular gündeme geldiğinde değil her an bu yolda çalışıyorlar. Dilerim ki güçleri, enerjileri hiç eksilmesin; biz kadınlar onlara çok şey borçluyuz.

Türkiye’de kadın haklarının en etkili temsilcilerinden, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı kurucusu Avukat Canan Arın’a; uzun yıllardır yaptığı cesur çalışmalar için İtalya’dan çok değerli bir ödül verildi. Her yıl farklı ülkelerden sadece bir kişiye verilen Bruno Leoni Enstitüsü ödülü; demokrasi ve insan hakları mücadelesi alanında dünyanın en önemli ödüllerinden biri olarak kabul ediliyor. Milano Bicocca Üniversitesi’nde doktora öğrencilerine, daha sonra yargıçlara birer konferans veren Arın, ödülünü de 600 kişinin kendisini ayakta alkışladığı bir törenle aldı. Ülkemizin önde gelen hukukçularından Canan Arın’ın böyle büyük bir ödüle layık görülmesi gurur verici...