Nazlı Mengi

Nazlı Mengi

nazli.mengi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Çoğumuz kilo vermek ve iyi bir vücuda sahip olmak isterken birçok hata yapıyor ve istediğimiz noktaya bir türlü ulaşamıyoruz. Peki bu işin sırrı ne?..

1991’den beri eğitmenlik yapan, Türkiye Vücut Geliştirme Şampiyonu Yiğit Kuşbeygi‘nin ‘Sağlıklı zayıflamak ve fit olmak’la ilgili anlattıklarını cumartesi günü sizinle paylaştım. İşte devamı...

*‘Zayıflamak isteyenler ağırlık çalışması yaparsa yağlar kasa dönüşür’ gibi bir inanış var. Gerçekten de önce zayıflayıp sonra mı kas çalışması yapmalı?
Yiğit Kuşbeygi: Bu tamamen yanlış bir inanış, kas ve yağ ayrı sistemlerle çalışan ayrı dokulardır.

“FiT VÜCUT” iSTEYENLER BURAYA
Egzersizle birlikte yağların enerjiye dönüşüp yakıldığı yer kas depolarıdır ve kas çalışmadan ‘sadece cardio ve düşük kalorili diyetle’ kas oranı düşer, dolayısıyla metabolizma yavaşlar ve sisteminin hızlanmasını engellersin.
Beslenmede nasıl protein, karbonhidrat, yağ dengesi önemliyse; zayıflamanın sağlıklı olması için de ‘diyet, kas çalışması ve cardio’ dengeli yapılmalı.

Haberin Devamı

“Kas çalışması kasları büyütmek demek değildir!”

* Sadece düşük kalorili diyetle zayıflamak neden doğru değil?
Y.K.: Uzun süreyle az kalori alan vücut savunma mekanizması olarak kasları enerjiye dönüştürüp yağları tutar, sağlıklı zayıflamak içinse kas oranı değil yağ oranı düşmelidir. Çünkü kaslar azaldıkça protein depoları azalır, bağışıklık sistemi düşer ve vücut sağlıksızlaşır.
Bu arada yanlış bilinenin aksine; ‘kas çalışması kasları büyütmek anlamına gelmez, gerekli kas oranını korumak için’ yapılır.

* Neden kas egzersiziyle zayıflamaya çalışırken bile vücutta sarkma oluyor?
Y.K.: Yağ hücreleri hızlı küçülürken, deri daha uzun sürede toparlandığı için deride önce bir yumuşama olur. Bu hoşa gitmeyen bir görüntü olsa da doğru yolda olduğunuzu gösterir. Kas çalışmasına devam ettikçe cilt giderek toparlanır ve sıkılaşır.
Gördüğünüz üzere sadece spor yapmak, ya da sadece rejim yapmak yetmiyor. ‘Hem fit, hem sağlıklı olmak’ için Yiğit Hoca’ya kulak vermek lazım!

Haberin Devamı

ALEX’E YAPILAN VEFASIZLIKTAN ÇOK ÖTE!

Alex de Souza‘nın kadro dışı bırakılması üzerine Fenerbahçe‘yle yollarını ayırdığı pazartesi akşamı ‘evinin önündeki’ kalabalığa Hayalet‘iniz de karıştı. O gece orada yaşanan duygu yoğunluğu ‘anlatılmaz yaşanır’ cinstendi.
Fenerbahçe’de oynadığı yıllar boyunca herkesin saygısını kazanan futbolcu pencereden konuşmaya başladığında; ona sevgi gösterisi yaparken Aykut Kocaman ve yönetime de tepkisini haykıran kalabalıktan çıt çıkmadı.
Alex Türkçe olarak; “Ben de çok üzgünüm ama ne yazık ki böyle olması gerekiyordu” dediğinde bir Galatasaraylı olarak benim bile gözlerim doldu.
Fenerbahçe tarihine geçen ve taraftarın ‘heykelini diktirecek’ kadar çok sevdiği böylesine değerli bir oyuncunun takımdan bu şekilde gönderilmesi akıl alır gibi değil! Gidecekse bile, hak ettiği şekilde veda edilmeliydi.
Futbolseverlerdeki vefa duygusunun spor kulüplerinde olmayışı ve yıllarca emek veren, efsane olan sporcuların bir kalemde silinişi boğazımı düğümlüyor, Alex’e bu yapılan unutulmayacak bir kara lekedir kanımca!