Fi-Çi-Pi üçlemesinin yazarı Azra Kohen, kitaplarından uyarlanan ve başladığı günden itibaren dijital platformda izlenme rekorları kıran, yerli dizilere bambaşka bir soluk getiren ‘Fi’nin yeni sezonu ‘Çi’ için erken final kararı aldığını açıkladı malum. Dört sezon devam etmesi planlanan diziyle ilgili, “Kendi merkezinden çıktı ve amacına hizmet etmiyor” ifadelerini kullandı. Son olarak Puhu TV son üç bölümün yayınlanacağını duyurdu. Halbuki nasıl da artan bir heyecanla devam ediyordu, nasıl da dev bir fark yaratıyordu dizi, çok yazık!
Yeni bölümleri izleme fırsatı bulamamıştım, geçtiğimiz akşam vaktim olunca “Bir bakayım” dedim, tüm bölümleri bitirmeden bırakamadım. Tam anlamıyla nefes kesiyor. Türkiye standartlarının çok üzerinde. Yönetmen Mert Baykal’ın muazzam çekimleri ve bütün oyuncuların doğal performanslarıyla daha önce de yazdığım gibi ‘Dizi dünyasının yıldızı’... Net!
Hangi uyarlama birebir ki?
Bu kadar çok sevilen ve iyi giden bir projeyi ‘zirvedeyken’ rafa kaldırmak neden? Çok okunan kitaplardan uyarlanan dizi ve filmler tüm dünyada yapılıyor. Bir kitabı okurken, kendi hayal dünyamızda yarattığımız şekliyle canlandırıyoruz hikaye ve karakterleri...
Her okuyucunun hayali kendine göre şekilleniyor. Kitabı diziye, filme uyarlarken herkesin dikkatini cezbedecek, izleyiciyi ortak noktada buluşturacak bir şekle getirilmesi gayet normal. Kaldı ki, kitaplardaki tüm detayları verebilmek, aynı derinliği dakikalara sığdırabilmek, birebir uyarlayabilmek mümkün mü?
E L James’in dünyayı kasıp kavuran ‘Grinin Elli Tonu’ serisinden uyarlanan filmlere bakın mesela; kitaptakinden fazlasıyla farklı ve hatta epey eksik... Ama o kadar ilgi çektiler ki, kitapları okumayan, onlardan haberi bile olmayanlar filmlerden sonra kitaplara hücum etti. Ne oldu? Hem uyarlama filmler kazandı, hem de kitap serisi popülerliğini hiç yitirmedi ve okunmaya devam etti.
Haliyle izlendikçe kitapları da gündemde tutan, yerli dijital dizi konusunda devrim yapan, kusursuzluğun ekrana taşınmış hali ‘Fi’nin erken final yapacak olmasını dizinin tüm diğer takipçileri gibi ben de anlamıyorum. İsteyen diziyi izlesin, isteyen kitabı okusun, isteyen ikisini de yapsın... Bu şekilde sınırlandırılmamız hiç hoş olmadı.
GÜLME KOMASINA SOKAN REKLAM!
Spora ve diyete başlamayı geciktirmek için bin tane bahane üretenler burada mıyız? “Pazartesi başlayacağım, şimdi istediğim gibi yiyebilirim”den “Çok işim var, hiç vaktim yok”a kadar uzanan geniş bir yelpaze! Kendimizi kandırmak neyimize yarıyorsa... Spor salonu zinciri MACFit’in ‘Fit miyiz?’ sloganlı üç ayrı reklamı bu halimizle öyle bir dalga geçiyor ki, her izlediğimde gülmekten gözümden yaş geliyor!
Spordan kaçan karakterlere korku salan spor hocası rolünde, kısa zaman önce röportaj yaptığım başarılı oyuncu Hakan Akay mimikleriyle döktürmüş. O kadar gülüyorum ki, her gün neşelenmek için birer doz izliyorum bu reklamları. Yazanlara da, oynayanlara da helal olsun, çok iyi çok!