Ferhat Göçer, bugüne kadar sadece sanatıyla var olmuş, hiçbir polemiğe karışmamış tertemiz adıyla sevilen, sayılan kıymetli bir sanatçı ve doktor... Karşısında ise sırf gündeme gelmek uğruna kabul edilemez bir iddia ortaya atan Yılmaz Morgül... Göçer, kariyeri boyunca ilk defa bir magazin polemiğine dahil olmak zorunda kaldı, çünkü olay yıllarca emekle işlediği o kariyeri bir anda yerle bir edebilecek kadar hassas!
Moonlife dergisinin ödül töreninde aldığı ödülü, Atatürk ve şehitlerimize ithaf ederek salondaki herkesin ayağa kalkıp alkışlamasını isteyen Morgül, Göçer’in saygınlığını sarsabilecek büyük bir iftiraya imza attı malum. Neymiş? Göçer ayağa kalkmamış, Atatürk ve şehitlere büyük saygısızlık yapmış, ona yazıklar olsunmuş!
Ya işin doğrusu ispat edilemeseydi?
Ünlüler dünyasında gündeme gelmek için zirvedeki isimlere laf atanlara alışkınız. Ancak konu milletçe saygısızlığı asla kabul etmediğimiz ulu önder Atatürk ve şehitlerimizle ilgili olduğunda, gündem telaşındaki kişiler bir başka ünlü isme laf sallamadan önce 100 kere düşünmek zorunda! Çünkü iftiranın aksi ispatlanamazsa, suçlanan kişinin hayatı alt üst olabilir, toplumun gözünden ışık hızıyla düşebilir. Nitekim, şehitlerimiz konusunda düşünmeden hareket edenlerin nasıl büyük tepkiler aldığını gördük.
Ferhat Göçer’in herkesle birlikte ayağa kalkarak, alkış yaptığı görüntülerle ispatlandı da, adamcağız linç edilmekten kurtuldu şükür... Peki ya o görüntüler olmasaydı? Ya Ferhat Göçer’in adı temizlenemeyecek şekilde lekelenseydi? İşin doğrusu ispatlandıktan sonra Morgül’ün dilediği özürün hiçbir manası yok.
Ben Göçer olsam, affetmek bir yana hemen dava açardım. Bir de Göçer’in bu çirkin iftiraya verdiği cevapları ağır bulanlar var, halbuki az söylemiş! Bu memlekette en düzgün, en asil duruşlu insanı bile zıvanadan çıkarıyorlar!
GÜLBEN ERGEN ZARAFETİ
Gülben Ergen’in, sözü müziği Sezen Aksu’ya ait yeni çalışması ‘Yansın Bakalım’; hem ince mesajlar veren eğlenceli şarkısı, hem de sade tarzı ve güzelliğine bakakaldığım Nihat Odabaşı imzalı klibiyle son günlerdeki favorilerimden... Kıskançlıktan ona nasıl zarar vereceğini şaşıranlar izlemesin, inme iner valla!
Hayatımda gördüğüm en zarif sunumla evime kadar yollamış albümünü; öyle güzel ki, kutusunu açmaya kıyamadım günlerdir. Çalışma masama koydum, izleyip duruyorum! Şeffaf kutunun içinde albümün yanı sıra badem şekerleri, şarkısında sözü geçen kına ve Ergen’in notu var.
Notun bir bölümünde, ‘Kınanın bazen neşe ve şans getirdiğine, kötü ruhları uzak tuttuğuna inanıldığını’ yazmış. Kötü ruhları uzak tutuyorsa, kınaya bulanıp gezelim derim!
En çok kına da kendisine lazım, zira başarılarını çekemeyen kötü ruh sayısı pek fazla!