Yapımcılar reytinglerini düşündükleri gibi insanların dizileri izlediklerinde ne kadar çok etkilendiğini de düşünmek ve söylenen her cümleye veya eyleme dikkat etmek zorundalar. Şakası olmayan bir konu bu!
Dizilerin izleyenler üzerindeki etkisi bu kez de ‘polisiye diziler suçlulara örnek olup yol mu gösteriyor?’ konusuyla gündeme geldi. Uzmanlar ‘suç işlemeye meyilli kişilerin bu dizilerden kendine ders çıkarttığını’ söylüyor. Gazetelere, televizyonlara şöyle bir bakın; suç işlemeye meyilli ne çok insanımız olduğunu görürsünüz! Dolayısıyla çoğumuz için ‘günlük hayattan uzaklaşıp kafa dağıtma’ sebebi olan dizilerin aslında çok daha büyük sorumlulukları var.
Fatmagül’den ‘asker’ vurgusu
‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ dizisi bu sorumluluğunu ilk günden beri başarıyla yerine getirerek ‘Kadına karşı şiddet’ konusunda çok yararlı bir ‘toplumsal sorumluluk’ hizmeti verdi. Son bölümünde de bir başka önemli fakat toplumun maalesef ‘alışarak unuttuğu, gözden kaçırdığı’ çok önemli bir başka noktaya dikkat çekti. ‘Bizler rahat köşelerimizde oturup ufacık sıkıntıları büyük dertler haline getirirken; terör bölgesinde, soğukta bizim rahatımız için nöbet tutan, çatışmalara giren askerlerimizi unutmamak gerektiğini’. Bravo onlara!
Ama öte yanda (başka bir ülkede görülmeyen, sadece bize özgü durum olarak) bir dizi, bir temayla tutunca arkasından ona benzer veya en azından bazı sahne ve konuları birebir alan dizilerin gelmesi kötü oluyor. Nitekim Fatmagül’de de aynen böyle oldu ve yine tecavüz konulu ‘İffet’ geldi. Böyle hassas ve sorunlu bir konu ‘reyting amaçlı’ olarak popüler hale getirilince ve o sahneler vurgulanarak verilince işte o zaman birincideki ‘olumlu etki’ kayboluyor ve diziler zarar veren hale dönüşebiliyor.
‘İffet’ dizisindeki tecavüz sahnesinden sonra Türkiye’nin önemli kadın kuruluşları ‘İffet tarzı tecavüzlerde artış olduğu’nu açıkladı, hatta bu konuda bir televizyon yazarıyla aralarında polemik bile yaşandı. Sonuç olarak; dizi yapımcıları reytinglerini düşündükleri gibi insanların izlediklerinde ne kadar çok etkilendiğini de düşünmek ve söylenen her cümleye veya eyleme dikkat etmek zorundalar. Şakası olmayan bir konu bu!
FASIL VE PARTİ BİR ARADA!
Geçen cumartesi gecesini televizyon karşı-sında keyif yaparak geçirmeye karar vermiştim ki bir son dakika davetiyle kendimi eğlencenin tam ortasında buldum! Türkiye’nin en yüksek gökdeleni Levent-Sapphire’in giriş katında bulunan ‘Simple Lounge Bar&Restaurant’ın müşterileri kapılardan taşıyordu. İçeride bir fasıl eğlencesi var ki sormayın gitsin, millet ayakta, herkes coşmuş, inanılmaz eğlenceli ve bir o kadar da nezih bir ortam.
Sahnede Pınar Yaranır döktürüyor, benim en hoşuma giden detaylardan biri şarkıcının isteyen müşterileri sahneye alıp şarkı söyletmesi oldu. Hani canlı müzik dinlemeye gidince insan bazen gaza gelip bir şarkı da kendi patlatmak ister ya, burada onu yapabiliyorsunuz! Mekan bir came-kanla ikiye bölünmüş, kapılar kapanınca müzik sesleri birbirine karışmıyor; biz fasıl eğlencesi yaparken diğer yanda da başarılı organizas-yonlarıyla tanınan Mono Events’in partisi başladı. Yani fasıldan çıktığınız gibi kendinizi muhteşem bir partide buluyorsunuz bu kez!
Simple; hafta sonu eğlencesinin haricinde de dünya mutfaklarından harika yemeklerle hizmet veriyor. Evde yayılmışken kalkıp gitmek zor gelmişti ama “İyi ki gitmişim” dedim sonra. Valla o kadar eğlendim ki önümüzdeki cumartesi de oradayım; beklerim efenim; aman rezervasyon yaptırmayı unutmayın!