Nazlı Mengi

Nazlı Mengi

nazli.mengi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Genel olarak eğlence anlayışım, arkadaşlarımla uzun saatler geçirdiğim akşam yemeği sohbetlerinden ibaret olsa da, her Bodrum tatilimde mutlaka gittiğim ve tam anlamıyla deliler gibi eğlendiğim iki kulüp var ki, hiç değişmez. Bir tanesi Türkbükü’nün her daim en popüler eğlence mekanı Sess... Pazartesi akşamları bile insanlar kapılardan taşıyor, böyle bir kalabalık olamaz. Sess’in hep zirvede kalmasının bir numaralı sebebi: Müzik direktörü DJ Can Parlak bugüne kadar sadece Türkçe müziğin geçmişten bugüne en iyilerini çalardı, bu yaz müdavimlerine sürpriz yaparak 80 ve 90’ların hit yabancı şarkılarını da playlist’ine almış, mest oldum. Coşturmayı o kadar iyi biliyor ki, mekana bir girdim mi gece bitmeden çıkamıyorum. Ünlülerin de en çok tercih ettiği kulüplerin başında gelen mekana hazır gitmişken, Türkçe müziğin nabzını belirleyen isimlerden olan Parlak’a 2018 yazının ona göre en iyilerini sordum...

Haberin Devamı

Ünlü DJ’in Top 5’i şöyle; Soner Sarıkabadayı ‘Boza Boza’, Aleyna Tilki feat. Emrah Karaduman ‘Yalnız Çiçek’, Dilan Çıtak Tatlıses ‘Maalesef’, Hakan Peker ‘Unutuluyor mu Aşklar’ ve Kenan Doğulu ‘Vay Be’...

Club Gümüşlük’e özel danslar!

Diğer değişmezimse, dünyanın en sevdiğim yeri olan Gümüşlük’ün klasikleşmiş mekanı Club Gümüşlük... Önce bir yandan ayaklarımı denize sokarak harika mezeler eşliğinde balığımı yerim, sonra da kimsenin birbirine yan gözle bakmadığı, herkesin kendi eğlencesinde olduğu bar bölümüne geçip dans ederim. Orada kendimi o kadar özgür hissediyorum ki, yaptığım dansların komikliğini görmeniz lazım! Keşke köşemde kankam Caner’le çılgın danslarımızın olduğu Club Gümüşlük, videolarımı paylaşabileceğim bir teknoloji olsaydı, vallahi çok eğlenirdiniz.

Mekanda, Can Bonomo’dan Leman Sam’a, Ceylan Ertem’den Yol Project’e kadar birçok sanatçı ve grubun konserleri de oluyor yaz boyunca. Önceki gece Cem Adrian vardı mesela ve İstanbul’a dönmem gerektiği için gidemedim. Gidenleri kıskanıyor muyum? Kesinlikle!

BAŞLANGIÇ...

Tüm zamanların en çok okunan romanlarından biri olan Da Vinci Şifresi’nin yazarı Dan Brown’un son kitabı ‘Başlangıç’, uzun zamandır baş ucumda okunmayı bekliyordu. Başladığım anda bitirene kadar hayattan kopacağımı bildiğimden erteledim de, erteledim. Nitekim birkaç akşamdır hikayenin yaşattığı heyecan ve adrenalinden uyuyamaz haldeyim. Yazar bir yandan da tüm kitaplarındaki gibi din, bilim, sanat ve mimarlık gibi konularda donatıyor.

Haberin Devamı

Hâlâ okumadıysanız koşarak gidip almanızı şiddetle öneriyorum. Kitaptan aklıma kazınan birkaç cümleyi de paylaşmadan edemem...

‘Başlangıç’ın karakterlerinden İspanyol kral oğluna söylüyor: “En büyük güce sahip insanlar için bile hayat kısadır. Ölümü yenmenin tek bir yolu vardır, o da insanın hayatını bir şaheser haline getirmesidir. Şefkat göstermek ve yürekten sevmek için her fırsatı değerlendirmeliyiz... Vicdanın kılavuzun olsun. Önünü göremediğinde sana yolu kalbin göstersin.”