Nazlı Mengi

Nazlı Mengi

nazli.mengi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hayatınızda yolunda gitmeyen bir şeyler varsa, kendinizi çıkmazda hissettiğiniz anlarınız çoksa ‘Yüzde Yüz Düşünce Gücü’ eminim size çok iyi gelecek. Şahsen benim hayatımda olumlu değişiklikler gerçekleşmeye başladı bile!

Kişisel gelişimimi bir türlü tamamlayamadığım için mi bilmem ama bu tür kitapları okumaya doyamıyorum! Aykut ve Esra Oğut’un kitapları hep elimin uzanacağı yerde durur mesela, ihtiyaç anında hemen altını çizdiğim yerleri okur kendime gelirim!
Tavsiye üzerine okumaya başladığım Jack Ensign Addington’ın ‘Yüzde Yüz Düşünce Gücü’ kitabı da meraklısının edinmesi gereken bir çalışma.
‘Kendini yönetme ve düşüncelerini yönlendirerek amaçlarına ulaşma’ yollarını anlatan yazar 20 binin üzerinde insanla kişisel gelişim çalışması yapmış.
Kitap; bilinçaltımızı korkulardan ve olumsuz düşüncelerden nasıl temizleyeceğimizi, bilinçli olarak düşündüğümüz her şeyin günün birinde gerçekleşeceğini gerçek hayattan verdiği örneklerle anlatıyor.

Neden korktuğumuz başımıza ‘mutlaka’ geliyor?
Mesela hep “Korktuğum başıma geldi” deriz ya; bilinçaltındaki korkularımız düşüncelerimize yön verdiği ve düşünüklerimiz de zamanla gerçeğe dönüştüğü için bunu yaşıyormuşuz. Yani sadece gerçekleşmesini istediğimiz şeyleri düşünmeli, olumsuzlukları kafamızdan atmayı öğrenmeliyiz.
Yazar “Ekilen her zihinsel tohumun bir gün meyve vermesi hayatın yasalarından biridir. Meyveyi sevmezsek hatayı ektiğimiz tohumda aramalıyız” diyor.
Hayatınızda yolunda gitmeyen bir şeyler varsa, kendinizi çıkmazda hissettiğiniz anlarınız çoksa ‘Yüzde Yüz Düşünce Gücü’ eminim size çok iyi gelecek. Şahsen benim hayatımda olumlu değişiklikler gerçekleşmeye başladı bile!

Haberin Devamı

HUZUR SAPANCA’DA SAKLANIYORMUŞ!
Hiç aklımda yokken beni karga tulumba edip Prag’a tatile götüren arkadaşlarım yine iş başındaydı. Bu kez hedef yerleri daha yakın, geçirilecek zaman bir gündü ama o bir gün haftalara bedel bir dinlenme oldu benim için.
Arabaya doluşup Sapanca’daki Richmond Nua Wellness SPA’ya gittik. Orman ve göl manzarasına bakan odalarına girince “Başka bir şeye gerek yok, işte huzur bu” dedim ama meğer daha hiçbir şey görmemişim!
Yanınızda bavul götürmenize bile gerek yok, otelin içinde size verilen rahat kimonolarla dolaşabiliyorsunuz. Göl kenarında, sessizliğin içinde yaptığımız yürüyüş, temiz havayı soluyarak oturup içtiğimiz bitki çayı ve harika bir kahvaltıdan sonra SPA vaktimiz geldi.

Cennette miyim neyim?!
SPA’dan adımınızı attığınız anda havanız değişiyor. Mis gibi bir kokusu var, ortamı insana öyle bir huzur veriyor ki hayatımı orada geçirebilirim yeminle! Önce tuzlu suyla doldurulmuş havuza girdik, içinde fokurdayan su jetleri vücutta masaj etkisi yaratıyor.
İçerisi çok büyük ve başka SPA’larda daha önce hiç görmediğim kadar çok sayıda değişik buhar odaları (kuru banyo, bitki banyosu, Osmanlı banyosu, tuz soluma banyosu) ve saunalar var. Çocuk gibi birinden öbürüne koşturup durduk. Benim en uzun kaldığım oda su yataklarının bulunduğu dinlenme odası oldu. Bence dünyada vücudu bundan daha çok rahatlatan başka hiçbir şey olamaz.
Nua Wellness SPA’nın bir kitapçığı var ki ansiklopedi kalınlığında olacakmış biraz daha zorlasalar! Yüz ve vücut bakımları, masajlar, banyo terapileri arasından ne seçeceğini şaşırıyor insan.
Bir gün için bile olsa şehirden kaçmak ve böyle bir ortamda kendini şımartmak isteyenler Sapanca’ya gitmeli.