Türk Operası’nın en büyük ustalarından Dr. Okan Demiriş geçen yıl aramızdan ayrılmıştı. Ama Okan Hoca eserleriyle yaşamaya ve bizlerle olmaya devamediyor.
Tarih boyunca ‘hikayelerin en güzeli’ olarak kabul edilen ‘Yusuf ile Züleyha’; aşkı uğruna her şeyden vazgeçen cesur bir kadınla inandıkları uğruna sevdiği kadından uzak durmaya çalışan bir adamın yaşadıklarını anlatıyor. Gerçek hayatta şahit olamadığımız ve yüzyıllar boyunca birçok sanat dalında ilham kaynağı olmuş büyük ve saf bir aşk efsanesi... Devlet Sanatçısı ve besteci Okan Demiriş bu masalı ‘opera’ formatında sunan tek kişi olma özelliğini taşıyor.
Demiriş’in ‘Yusuf ile Züleyha’sı ilk kez 1990 yılında sahnelenmiş ve dünya prömiyerinde operamızın unutulmaz seslerinden Leyla Demiriş ve Ender Arıman sahneye çıkmış başrollerde. Miş’li geçmiş zaman kullanıyorum zira ben o zaman epey küçüktüm ama şimdi bu değerli eseri görmek için İstanbul’dan Ankara’ya gidecek kadar büyüdüm.
‘Yusuf ile Züleyha’ Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde 23 Şubat, 2 Mart, 30 Mart ve 16 Nisan tarihlerinde sahnelenecek.
Türk Operası’na ‘IV. Murat’, ‘Karyağdı Hatun’ gibi sayısız eser katan değerli sanatçı Okan Demiriş’in başyapıtlarından bu destansı aşk hikayesini operaya ve aşka aşık olanlar eminim ki kaçırmayacaktır. Ankara, Okan Demiriş’in ölümsüzlüğünü ispata hazırlanıyor!
GERÇEK AŞK BURADA!
Hayatım boyunca hiçbir zaman romantik bir hayalet olmayı başaramayan ben, tuttuğum takımın aşkını sevgiliye duyulan aşktan önde tutarak milleti hep hayrete düşürmüşümdür! Aslında gayet mantıklı çünkü iki insan arasındaki aşk bitmeye mahkumdur ama gönül verdiğimiz renklere sonsuza kadar aşık ve sadık kalırız. Takım aşkında ihanete yer yoktur!
Kendimi bildim bileli sarı kırmızı renklere duyduğum sevgi, her daim manasız bulduğum Sevgililer Günü’nde ilk kez duygusallaşmama vesile oldu. Yıllar yılı yaşadığım anılar, heyecanlar, sevinçler, üzüntüler, gururlar, başarılar hepsi gözlerimin önünden geçti.
Efsane stat evime geliyor!
Galatasaray olaylı bir açılışla da olsa yeni mabedine taşındı ama Ali Sami Yen Stadı’nın Galatasaray taraftarının gönlündeki yeri ve büyük anlamı hiçbir zaman bitmeyecek, orada kazanılan zaferler, geride bırakılan anılar hiç unutulmayacak.
Limango muhteşem bir kampanyaya imza atmış ve Ali Sami Yen Stadı’nın el yapımı maketlerini iki boy olarak satışa sunmuş. Evimin baş köşesine yerleştirmek üzere siparişini verdiğim bu maketlerin kampanya haberini Galatasaray sevdalılarına iletmesem olmazdı.
En büyük aşkım Galatasaray diyenler, www.limango.com.tr’ye girip stadına kavuşabilir. Son gün pazartesi!
SEVGiLiLER GÜNÜ PROTESTOSU!
Sevgililer Günü’nü oldum olası sevmem, sevgilim olsa da olmasa da... Özel gün kutlamaya meraklı insanları harcamaya, tüketmeye teşvik etmekten başka bir özelliği yok benim gözümde. Bana göre “Deliye her gün bayram, sevene her gün sevgili günü!”
Ama malumunuz, Sevgililer Günü’nde sevgilisi olmadığı için üzüntü duyan bir kısım aşk böcükleri vardır ki mızmızlanmadan duramazlar! Boyunları bükük, mahzun mahzun dolanıp benim gibilerde “İki tokat atıp kendine getirsem şunu” hissi uyandırırlar. Organizatörlerin bir bölümü sevgilisi olanlar bir diğer bölümü de sevgilisiz olanlar için etkinlik düzenler. Ne banal!
Bu üzülen kesime hitaben yazılmış bir tweet gördüm geçen gün... “Sevgililer Günü’nü sevgilisiz geçireceğim diye üzülenler, kendinize gelin! Annesi babası olmayanlar, Anneler Günü ve Babalar Günü’nde ne yapsın?!” diyor. Alkış ve tebrikler bu tweet’e gelsin!