Angelina’nın yeni anti-aging sırrı akıllara zarar! Kişinin vücudundan alınan kan kırmızı hücrelerden ayrılarak serum haline getiriliyor, vitaminler ve amino asitler ekleniyor, zenginleştirilmiş serum yüze enjekte ediliyor
Vallahi kadın milletinin güzellik ve gençlik uğruna yapamayacağı şey yok! Hele hele tüm dünyanın aşık olduğu adamı elinde tutmaya çalışan bir kadınsanız... Brad Pitt’i kaçırmamak için ikide bir hamile kalan kahramanımız Angelina Jolie genç görünümünü korumak için ne yapıyor bir tahmin edin bakalım! Yok yok 40 yıl düşünseniz aklınıza gelmez...
Angelina’nın yeni anti-aging sırrı akıllara zarar! Şöyle ki; kişinin vücudundan alınan kan, kırmızı hücrelerden ayrılarak serum haline getiriliyor, vitaminler ve amino asitler ekleniyor, zenginleştirilmiş serum yüze enjekte ediliyor. Özetle kanını vücudundan çektirip iğneyle yüzüne zerk ediyorsun! Evet manyakça ama sonuca bakın; onarılmış bir DNA ve gencecik bir yüz!
Anti-aging’de son nokta!
Tedavi yara izlerini iyileştirip; kuru, mat, kırışık bir cilde doğal bir gençlik görüntüsü veriyor. Meğer son 20 yıldır yabancı diş doktorları hasarlı diş etlerinin tedavisinde kullanıyormuş bu yöntemi.
Fransa’da yıllardır bir anti-aging sırrı olan ‘Drakula terapisi’ni Angelina Jolie, Fransız bir makyözden öğrenmiş ve o gün bugündür Brad Pitt’in tüm dalga geçmelerine rağmen birkaç ayda bir yaptırıyormuş.
Valla ilk başta bir ‘yuh’ çektim, bu kadarı da fazla dedim, ama içimden yükselen o hep genç kalma isteğine boyun eğdim sonunda... İtiraf ediyorum ileride gerekirse yaptırmaktan çekinmem! (Bu cümleden şu an genç ve güzel bir cildim olduğunu anlamışsınızdır umarım!) Yalnız ufak bir sorun var; tedavinin bir seansı 500 sterlin, bu meblağ Angelina’ya devede kulak gelse de çoğumuzu zorlar korkarım! Şimdiden biriktirmeye başlamalı, bekle beni eyyy Drakula!
BAYRAMLARDA HÜZÜNLENiR MELEKLER
“Bugün bayram erken kalkın çocuklar, giyelim en güzel giysileri, elimizde taze kır çiçekleri, üzmeyelim bugün annemizi...”
Çocukluğumdan beri her bayram, Barış Manço’nun ‘Bugün Bayram’ şarkısıyla karşılanır bizim evde... Belki de küçüklüğümden beri değişmeyen tek bayram alışkanlığımız bu şarkı... Çünkü aile büyükleri; anneanneler, dedeler bir bir gittikçe bayramların da eski tadı tuzu kalmıyor, ziyaretler, kutlamalar azalıyor.
Hadi bu bayram siz de açın bu unutulmaz ‘Barış şarkısı’nı ve bayramı sadece tatil olarak değil de gerçek anlamıyla yaşamayı deneyin... Hepinize mutlu bayramlar!
BiR MiLYON AFERiN
Dayanamadım, Haluk Bilginer’in tarifsiz oyununu ve çok etkilendiğim ‘New York’ta Beş Minare’ye bir daha gittim. Yine sevdim, yine ağladım, yine gurur duydum.
Filmde kısa rolüyle parlayan Engin Altan Düzyatan’ın son günlerde çok göz önünde olduğu ve yüzünü çabuk eskiteceği yorumlarını sıkça duyuyorum bu aralar. Genç oyuncu ‘Canlı Para’ yarışmasıyla hafta içi her gün ekranda bildiğiniz gibi...
Bizim kızlarla formatı anlamamız biraz zaman aldı. “Yahu biz salak mıyız?” diye tartışırken fark ettik ki Düzyatan’ı izlemekten yarışmaya konsantre olmayı becerememişiz! Yanlış anlamayın başarılı sunumunu izlemekten bahsediyorum! Twitter’da birçok hemcinsimin aynı dertten musdarip olduğunu görünce derin bir ohh çektim! (Sorun bende değilmiş.) Şaka bir yana, izlemesi çok keyifli bir program. Düzyatan, oyunculukta olduğu gibi sunuculukta da farkını ortaya koyuyor. Sözün özü yüzü eskimiyor, zihinlere daha sağlam kazınıyor!