Nazlı Mengi

Nazlı Mengi

nazli.mengi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Niran Ünsal, güçlü sesi ve yorumuyla her zaman farkını ortaya koymuş, benim de severek dinlediğim bir sanatçı...
Ancak kendi işiyle ilgilenmek yerine son zamanlarda neden başka sanatçılara sataştığını çok merak ediyorum.
Açık saçık bulduğu ve fazla sarmaş dolaşlı kliplere savaş açmış, Twitter’da kampanya başlatmış!
Ünsal bu tip kliplerden hoşlanmıyorsa kendi kliplerini kapalı giysilerle, klip oyuncusuyla temas etmeden çeksin olsun bitsin; başka şarkıcılara savaş açmak neden!
Kimi şarkıcı sadece müziğini değil, görselliğini de kullanmayı ve bu şekilde de iddialı olmayı seçiyorsa bu onların tercihi ve kimsenin buna karışma lüksü yok. Tabii ki porno film gibi iğrenç kliplerden bahsetmiyorum ama dozunda bir seksi hava, kaliteli bir dekolte gayet normal.
Zaten fazla seksi bulunan klipleri yayınlamıyor kanallar, yayınlananlar kabul edilmiş ve denetimden geçmiş demek ki!

BANKACI MI, ŞARKICI MI!
Dünyada da bu böyle. Bütün dünyayı kasıp kavuran, peşinden sürükleyen yıldızların videolarına, fotoğraflarına bakın; iddiadan, seksilikten, çılgınlıktan geçilmez.
Bizde de fiziğine güvenen şarkıcıların bu işi dünyada nasıl yapılıyorsa öyle yapmasına savaş açmak ne demek?
Demet Akalın’ın “Burası İran değil Türkiye” cümlesine de aynen katılıyorum.
Zaten memlekette kadınların giyimine kuşamına, hatta yaşam tarzlarına kadar uzanan bir baskı hissediliyorken, bari sanatçılar yapmasın bunu!
Boğazlarına kadar örtünüp mü klip çekeceklerdi yani? Bankacı mı, öğretmen mi, memur mu bu insanlar? Neyin tutuculuğu ve isyanı bu!
Niran Ünsal madem toplum ahlakına, toplumsal olaylara bu kadar duyarlı, kliplere gelene kadar daha ne olaylar yaşanıyor; kadınlara ve çocuklara tecavüz, şiddet gırla gidiyor. Asıl büyük sorunlara savaş açsın da biz de arkasından gidelim!

Haberin Devamı

RADYOCULAR VE YAZARLARA ÇAĞRI!

Geçenlerde Beşiktaş sakinlerinin bir parkta hayvanlar için Belediye’den yardım istediklerini yazmıştım, hâlâ bir ses çıkmadığını söylüyorlar.
İstanbul bir mega kent olmasına rağmen belediyeleri, sokak hayvanları için ‘mega kente yakışır, medeni bir sistem’ oturtamıyorlar.
Barınakların başında veteriner olmayan kişilerin keyfi uyutmalar yaptığı, Manyas gibi bazı belediyelerde yardım için gelen mamaların satıldığı, hayvanseverlerin ve derneklerin uyarılarının dinlenmediği şikayetleri
geliyor.
Yazın kavurucu sıcaklarda sokaklarda hayvanlar için bir damla su, bir lokma yiyecek yok ve belediyeler umursamıyor.
Zavallı kedi yavrularını ezerek, tekmeyle öldüren caniler bile çıkıyor.
Artık çareyi meslektaşlarıma çağrı yapmakta buluyorum; bu konu ancak hepimizin ‘elini taşın altına koymasıyla’ halledilebilir.
Lütfen köşelerinizden, radyolarınızdan hayvanlara yardım çağrıları yapın. İnsanları insafa davet edin, HAYTAP’tan bilgi alarak belediyeleri uyarın, bakım ve kısırlaştırma için derhal göreve davet edin.
Bizler de yardım etmezsek, zavallı hayvanlar açlık-susuzluk ve pislik içinde ölecekler. Merak ediyorum, milletvekilleri içinde bunları denetleyecek hiç mi hayvansever yoktur?