Hayatı resmen taciz altında Cem Yılmaz’ın. Haber yapılmayan gün neredeyse yok. Ama saygılı halini bozmuyor, ben olsam Tazmanya canavarı gibi döne döne dalardım millete
‘Yılmaz Ailesi alışverişte’, ‘Yılmaz Ailesi tatile çıktı’, ‘Yılmaz Ailesi tatilden döndü’, ‘Cem Yılmaz eşine cip aldı’, ‘Cem Yılmaz arabasının kapısını açamadı’, ‘Cem Yılmaz ve Ahu Yağtu eczaneden ağrı kesici aldı(!)’, ‘Kemal Bebek kontrole gitti’, ‘Kemal Bebek hastanede’, ‘Kemal Bebek sünnet oldu’, ‘Kemal Bebek anestezi sonrası görüntülenmekten kurtulamadı(!)‘.
Cem Yılmaz ve ailesi hakkında haber yapılmayan gün neredeyse yok. Hadi ilginç bir olay olsa da bunun haberini yapsalar anlayacağım ama neredeyse ‘nefes almaları’ bile haber oluyor. Kendinizi onların yerine koyun ve hayatınızın her saniyesinde gözetlenmenin ne büyük bir kabus olduğunu düşünün! Evinizden burnunuzu uzattığınız anda gözler üzerinizde, dayanılır gibi değil!
Sonra da “Cem Yılmaz neden agresifleşti?” diyorlar! Yine iyi sabrediyor, hayatı resmen ‘taciz altında’ ama saygılı halini bozmuyor, ben olsam Tazmanya canavarı gibi döne döne dalardım millete valla!
NEDEN DiJiTAL DETOKS?
California’da ‘dijital detoks kampları’ düzenleniyormuş, teknolojiden tamamen uzaklaşıp doğayla başbaşa kalınan ve insanların yüzyüze iletişim kurmayı hatırlayacağı kamplar. Hemen kendimi orada hayal ettim; ömrümü böyle bir kampta geçirebilirim! Neden mi?
* Teknoloji insanları aynı anda hem çok çabuk ulaşılabilir kılıp, hem de birbirinden uzaklaştırdığı için.
* Televizyon, bilgisayar ve cep telefonlarıyla kaybedilen zaman yüzünden doğal yaşamdan tamamen uzaklaştığımız için. (Vallahi Survivor adasındakilere çok özeniyorum, aralarına sızasım var!)
* Aşk mektuplarının yerini eposta ve kısa mesajlar, uzaktayken birbirini özlemenin yerini görüntülü konuşmalar aldığı için.
* Okey ve tavla gibi karşılıklı eğlenilen klasik oyunları bile artık tek başımıza oynadığımız için.
* Teknolojik aletlerden gelen her türlü uyarı ve zil seslerini değil, kuş ve böcek seslerini dinlemek için.
* Sabahları dijital alarmla değil, horozların ötüşüyle uyanmak için.
* Twitter, Facebook, Instagram ve sürekli yenileri eklenen ‘sanal yaşam alanları’nda kendimizi sosyalleşmiş sanarken aslında yanlızlaştığımız için.
* Kafa dinlemek, huzur bulmak, ‘yaşamamız gereken hayat şeklini’ tatmak ve teknolojinin getirdiği bütün o keşmekeşten kurtulmak için.
BUGÜN HEYECANIN ADI: GALATASARAY
Galatasaray‘ın Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde Real Madrid‘le karşılaşacağı büyük gün geldi sonunda. Her ne kadar başarılı temsilcimize yüzde 1, yüzde 2 şans verdiğini söyleyip hafife alan futbol yorumcuları olsa da Galatasaray güçlü kadrosu ve Türk futbolunun efsane hocası Fatih Terim’le Real Madrid karşısında hiç de şanssız değil. Üstelik Real Madrid’i yenmek daha önce yapmadığı şey de değil!
Yarın sabaha muhteşem bir zafer sarhoşluğuyla uyanabiliriz! Fanatizm damarım feci şekilde kabardı bugün, hadi inşallah!
ZERRİN TEKİNDOR
‘Kuzey Güney’de Cemre’nin pimpirikli ve kızının her işine karışan annesi. Hayatını kızına adamış bir anne. İzlerken kendi annelerimize dönüp “Bak ayyynı senn!” dedirten karakter. Cemre hapse girdikten sonraki oyunu herkesin dilinde. Kimle konuşsam “Hollywood’da daha iyisi olamazdı” diyor. Ağladığı sahnelerde o kadar inandırıcı ki, insanın içi ürperiyor. Böylesine ‘gerçek’ bir sanatçıyı ayakta alkışlıyorum, saygılar Zerrin Tekindor‘a.