Defalarca hata yapmasına rağmen karşısındakine yeni şanslar veren ve sırtından vurulan çoktur. Oysa o kadar basit bir mantığı var ki bu işin; bir kere kazık atan yine atar, bir kere üzen yine üzer. Kimseye ikinci bir şans verilmemesi gerektiğine inanıyorum artık
Saat, sabahın 7’si. Yer, Zeynoş’umun salonu. Durum, iki en yakın arkadaş karşılıklı koltuklarda oturmuş muhabbet ediyoruz. Diyeceksiniz ki “Kafayı mı yediniz, sabahın bu saatinde ne muhabbeti?” Efendim bu Zeynoş’un iki enerji hapı yutmuş kedisi sabaha kadar evin altını üstüne getirdi, uyumak için ne kadar direndiysek olmadı ve en sonunda çaresiz cin gibi dikiliverdik. İnanır mısınız sanki görevlerini tamamlamış olmanın huzuruyla mışıl mışıl uyuyor hainler şimdi.
Zeynoş çok eski arkadaşım, birlikte geçen onca senenin, paylaşılan hayatların neticesinde kendisi beni benden iyi tanır. Bugüne kadar hiç kazık atmadık birbirimize, hep yan yana omuz omuza durduk. Hayatım boyunca dost sanarak güvendiğim ve ‘kazığın en alasıyla beni ödüllendiren’ o kadar kişi oldu ki, bunları düşününce gerçek dostun kıymetini daha iyi anlıyor insan. O beni hep “İnsanları hayatına çok çabuk sokma, sonra pişman oluyorsun” diye uyarır, ben her seferinde kafamın dikine giderim ve bir kısır döngü olarak onun dediğine gelirim!
Anında uzamak şart!
Eminim aranızda benim gibi saftirikler vardır, karşısındakine defalarca hata yapmasına rağmen yeni şanslar veren ve şans verdikçe sırtından vurulan. Oysa o kadar basit bir mantığı var ki bu işin; bir kere kazık atan yine atar, bir kere üzen yine üzer yani huylu huyundan vazgeçmez! Kimseye ikinci bir şans verilmemesi gerektiğine inanıyorum artık. Yanlış mı yaptı anında uzayacaksın arkadaş, kalıp da defalarca kırılıp dökülmeyi beklemeyeceksin!
Aynı mantığa sevgili konusunda da sahip olmak lazım, arkanı dönüp gidebilmeyi öğrendiğin an hayat çok kolaylaşır. Aslında insanlar kim olduklarının ve neler yapabileceklerinin sinyalini en baştan veriyor. O ilk kendini ele verişte paçayı sıyırırsan yara almıyorsun, kalıp da savaşmaya karar verirsen yandığının resmidir! Hayalet’iniz fena yandı da oradan biliyor!
LEZZETLi BiR DAVET!
Pazartesi akşamı Esma Sultan Yalısı’nda ünlü erkek giyim markası Ermenegildo Zegna’nın davetindeydim, güzel ve özel geceleri kaçırmayı sevmem malum! Türkiye’deki 20’nci yılını kutlayan markanın bu gecesi için İtalya’dan özel olarak gelen Mario Biondi’nin konserinin ardından, Türkiye’nin en iyi DJ’i Suat Ateşdağlı hareketli parçalarla herkesi coşturdu. Üç Michelin yıldızlı şef Enrico Carea’nın risottoları, gerçek İtalyan soslu makarnaları başta olmak üzere birbirinden lezzetli yemekleriyle midelerimiz şenlendi! Kutlama gecesi Zegna Ailesi ve çok sayıda İtalyan konukla tam bir İtalyan geçidi gibiydi. Bernaylafem’in hazırladığı muhteşem gece seçkin ve çok şık Türk konuklarıyla da giyime ve kaliteye meraklı İtalyanları etkilemiştir kanımca! Benim gibi çok görmüş geçirmiş bir Hayalet’i bile etkilediğine göre!