Bir önceki “Bodrum Günlüğü” yazımdan da anladığınız üzere bu yaz Bodrum’a konuşlanmış durumdayım. Eh ben konuşlanırım da dev olaylar beni bulmaz mı?! Buldu tabii! Perşembe akşamına bir grup arkadaş Yalıkavak Palmarina’daki Ulus 29’da başladık. 29’un yemekleri muazzam, söylemeden geçemem. Aynen İstanbul’da olduğu gibi Bodrum şubesinde de pekin ördeği bir olay, ortaya gelen tüm tadımlık yemekler ve tatlılar da harikaydı. Mekanın Palmarina’daki yeni yeri çok güzel olmuş. Dünyaca ünlü DJ’imiz Mahmut Orhan’ın performansıyla 29’daki hınca hınç kalabalık, coştukça coştu.
Gecenin ilerleyen saatlerinde iki kız arkadaş gruptan ayrılıp Türkbükü’ne gitmeye karar verdik. Kırk yılda bir gece çıktım ya, dizimi kırıp aynı yerde kalsam olmaz! Türkbükü’nün en popüler mekanlarından Galen’de; Galen’in başarılı işletmecisi Didem Özgen ve sanatçı arkadaşım Berksan’ın da bulunduğu bir grup arkadaş deniz kenarında oturduk, tatlı tatlı muhabbet ediyoruz. Bir anda her yer zangır zangır sallanmaya başladı. Önce kabus görüyorum sandım yeminle çünkü böyle bir sarsılmak olamaz! Berksan’ın “Ağaçların altından kalkın, açık alana çıkın” diye haykırmasıyla anladım ki kabus değil gerçekmiş!
Panikçi ben, sükunet abidesi Tülay!
Önce bir dondum kaldım ben, bir felaket oldu mu huyumdur, illa bir donar kalırım önce! Bir sefer de ünlü bir beach’teki silahlı kavganın ortasında donup kalmıştım da bir arkadaşım beni namlunun ucundan alıp duvarın öbür tarafına atmıştı! Aklım başıma geldiğinde ana deprem bitmişti! Korkudan dünyanın en sakin ve hiçbir şeyden korkmayan insanı olan arkadaşım Tülay Özçelik’in resmen tepesine çıktım! Ben panikten öleceğim, Tülay ise öylece oturmuş sükunetin kitabını yazıyor! Herkes telefonlarına sarıldı, Bodrum ve civarında bulunan yakınlarımızı aradık.
Artçı depremler başladı, 200’e yakın artçı olmuş, çoğunu fazlasıyla hissettik. Bu arada sürekli olarak panik içinde Tülay’a; “Hadi gidelim, bütün arkadaşlar toplanıp aynı yerde sabahlayalım” diyorum, bizimkinde tık yok, “Amaan kaderden kaçılmaz” modunda! Tülay’ın rahatlığı beni iyice germekte! Sabaha kadar gözüme uyku girmedi, Bodrum’da herkes sokaklarda sabahladı.
Ege Denizi’nde gerçekleşen 6.6 büyüklüğündeki depremi her korkunç saniyesiyle yaşayanlardan biri oldum anlayacağınız. Çok şükür can kaybı olmadı ama 17 Ağustos depreminden beridir böyle bir korku yaşadığımı hatırlamıyorum. İnsanlığın en çaresiz kaldığı anlar doğal afetlerin gerçekleşme anları, yıllardır beklenen o büyük deprem var ya, hiç gerçekleşmemesini diliyorum! Hepimize geçmiş olsun.