BÜTÜN İYİLER NEDEN BİRAZ KÜSKÜNDÜR?

Bizim ev bu aralar revir gibi!
Kedim Leo bacağını kırdı, köpeğim Simba bir operasyon geçirdi, ikisi de sargılar içinde! Ben de iş, güç harici evden çıkmadan başlarında bekliyorum. Bu arada onlardan bahsetmişken; hayvanlara
işkencenin ilk kez hapis cezası öngörülen
suçlar haline getirilmesi umut verici
bir gelişme oldu. Şükür!

Vaktimin çoğunu evde geçirdiğimden, kitap kurdu modundayım! ‘Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı’ adıyla anında dikkat çeken kitabı, birçok kişi gibi ben de aldım. Kafaya takmamayı hepimiz isteriz ya malum! New York Times’ın en çok satanlarından olması da cezbetti tabii! Türkiye’de de en çok satanlar arasında... Hevesle okumaya başladığım kitap, sayfalar geçtikçe verdiği tavsiyelerle asabımı bozmaya başladı. Yarım bırakmamak için zorladım ama yok, olacak gibi değil! Popüler bir blog yazarı olan Mark Manson, bugüne kadar alıştığımız ‘Kişisel gelişim kuralları’nı ters yüz etmiş, ‘Size ne yapmanızı söyledilerse, tam tersini yapın’ fikriyle geliyor. “Kendini kötü hissettiğinde negatifliği kabul et, düzelmek için çabalama” diyor mesela. Ee çok iyi, vuralım kendimizi negatifliğe, bakalım çıkışı oluyor mu?! Yoksa, o olumsuz hal sürüp gidiyor mu? Net, ikinci şık! Hayatı ‘tersine yaşa’ teziyle yaşamamız gerektiğini anlatan kitapta, birkaç aklıma yatan ayrıntı oldu ama genel hatlarıyla beni hiç sarmadı. Bazı kitapların neden çok beğenildiğini katiyen anlamıyorum!

Nilay Örnek hep kitap yazsın!

Allah’tan gazeteci-yazar Nilay Örnek’in ‘Bütün İyiler Biraz Küskündür’ kitabı ilaç gibi imdadıma yetişti! Muazzam bir keyifle okunuyor, su gibi akıp gidiyor, insanın içini ferahlatıyor ve bitirmeden elden bırakılmıyor. Örnek’in yaşanmış hikayelerle, değindiği konularla ilgili yapılan araştırmalarla, anılarıyla süslediği ve kendi çözüm önerilerini sunduğu yazılarından oluşan kitabını okurken; sayısız yeni bilgi edindim. Bazen gülümsedim, bazen çok duygulandım ve üzerinde uzun uzun düşündüm. Birçok noktada ‘Böyle hisseden bir tek ben değilmişim’ diye rahatladım! Bitirdiğimdeki ‘Bana çok şey kattı’ hissinin verdiği mutluluk da cabası!

O kadar çok yerin altını çizmişim, o kadar çok sayfanın kenarını kıvırmışım ki, sınava hazırlanıyorum, bu da ders kitabım sanırsınız! Bizim memlekette bütün iyilerin neden biraz küskün ve kırgın olduğunu öyle bir anlatmış ki içinize işliyor. Örnek’in bu kitaptaki her tespitine, her fikrine, tüm kalbimle katılıyorum. Mutlaka okunması gereken dopdolu bir kitap, hem de bir kez değil, defalarca! Ha bir de Nilay Örnek mümkünse hep kitap
yazsın, okumaya doyulmuyor!