Yıllardır bu köşede hayvanlarla ilgili konulardan sıklıkla bahsediyorum. Ailece sahiplendiğimiz çok sayıda sokak hayvanının yanı sıra yanımızda mamalarla gezip sokakta gördüğümüz kedi ve köpekleri de besliyoruz. Yaralı veya hasta hayvanların yanından geçip gitmek yerine tedavi ettiriyoruz, Levent Veterinerium gibi duyarlı veterinerler ihtiyaç halinde kendi araç ve çalışanlarını seferber ediyor.
Hayvanlara yardım etmekten bahsederken aklıma annemin hep anlattığı ve çok etkilendiğim denizyıldızı hikayesi gelir.
Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar, sabaha karşı kumsalda dans eder gibi hareketler yapan birini görür. Biraz yaklaşınca, bu kişinin sahile vuran denizyıldızlarını okyanusa atan genç bir adam olduğunu fark eder ve sorar: “Neden denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun?” Genç adam yanıtlar: “Birazdan güneş yükselip sular çekilecek. Onları suya atmazsam ölecekler” Yazar sorar: “Kilometrelerce sahil, binlerce denizyıldızı var. Ne fark eder ki?” Genç adam eğilir, yerden bir denizyıldızı daha alır, okyanusa fırlatır. “Onun için fark etti ama...”
“Bir hayvanı kurtarsam ne değişir?” demek yerine bu genç adam gibi düşünürsek, birçok hayvan için çok şey fark eder. Biz burada hayvanlara yardım etmekten söz ederken, onlara yardımı bırakın işkence eden insanlık dışı mahlukların yaptıklarıysa vicdan sahibi herkesi isyan ettiriyor. Son olarak bağladıkları köpeğin kulaklarını kesen canavarların görüntüleri Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Görüntülere bakamadım, izlersem uzun süre kendime gelemem, olayı düşünmek bile beni delirtiyor.
Diva’nın davası etkili olacak!
Hayvanlara işkence edenlerin para cezasıyla kurtuluyor olması caydırıcılıktan çok uzak. Allah’ın verdiği cana işkence edenler, ağır cezalar almalı, gönül ister ki hapislerde çürüsünler! İki kuruş ödeyip devam etmek onları ıslah etmiyor! Öte yandan Bülent Ersoy’un köpek kulağı kesen caniler hakkındaki, “Dava açıyorum, bu işin peşini bırakmayacağım. Kulak nasıl kesilir göstereceğim onlara. Hayvanlara eziyet edenlere karşı örnek bir dava olacak” açıklaması büyük önem taşıyor. Değerli sanatçının basında yer alma gücü sayesinde bu vahşet unutulmak yerine gündemde kalacak. Ersoy’un açacağı dava çok ses getireceği için, hem bu olaydaki işkenceci mahlukları hem de işkenceyi aklından geçirenleri fazlasıyla korkutacağını umuyorum!
Ersoy, bir daha kürk giymeyeceğini açıkladıktan sonra bu hamlesiyle milyonlarca kişiyi etkileyecek büyük bir duyarlılık örneği daha gösterdi. “Hayvanlara işkence eden çok, hangi birine dava açayım?” demedi, elini taşın altına koydu. Aynen denizyıldızı hikayesindeki gibi...