Aile büyüklerinizin kıymetini bilin ve onları hatırladığınızı göstererek mutlaka mutlu olmalarını sağlayın, unutmayın ki onlar olmasa siz de olmazdınız
“Bugün bayram erken kalkın çocuklar, giyelim en güzel giysileri, elimizde taze kır çiçekleri, üzmeyelim bugün annemizi... Bugün bayram çabuk olun çocuklar, annemiz bugün bizi bekler, bayramlarda hüzünlenir melekler, gönül alır bu güzel çiçekler...”
Kalabalık ailelerin bayramı bir başka...
Bizim evde her bayram Barış Manço’nun bu anlamlı ve dinleyene mutluluk veren şarkısıyla karşılanır. Bayram demek akraba ziyareti demek... Bu ziyaretler de ‘genç takım’ için genellikle sıkıcı bir mecburiyet anlamına geliyor. Oysa tam tersi olmalı!
Bizim aile pek kalabalık değil, aile büyüklerimiz de rahmetli olunca bayramda ziyaret edecek kimse kalmadı. Ana baba eli öpme ve yaşım çocuk-ergen dönemi geçip elim ekmek tuttuğu için çoğu zaman harçlık alamama (Anne ve baba bu noktada size sesleniyorum!) şeklinde sürdürüyoruz bayram geleneğini.. Ha eğlencesi, şamatası bol bir aileyiz ama ben kalabalık ailesi olup bayramını ziyaretlerle geçirenlere, kocaman bayram sofralarına itiraf edeyim özeniyorum.
Canım anneanneciğimi ve dedeciğimi bayramlarda çok daha fazla özlüyorum. Aile büyüklerinizin kıymetini bilin ve onları hatırladığınızı göstererek mutlaka mutlu olmalarını sağlayın, unutmayın ki onlar olmasa siz de olmazdınız! Üstelik harçlık alma yaşında olanlar için bayram süper fırsattır, cepleriniz de bayram eder! Üşenmek, sıkılmak yok, ziyaretler başlasıııın!
Hayalet’ten hatırlatma: Bu bayrama da can kayıplı kazalarla başladık, sürücüler kurallara uysun ve dikkatli kullansın ki milletçe daha fazla üzülmeyelim.
NEBAHAT ÇEHRE’DEN ‘MODA HATASI’ MI?
Gazetelerin moda eleştirmenleri bazen işin tadını kaçırıyor. Bir büyük gazetenin eleştirmeni mesela, çoğu zaman yerinde tespitlerini ve zeki üslubunu zevkle okuyorum ama bazen de eleştirilecek hiçbir yanı olmayanlara takıyor kafayı..
Nebahat Çehre... Türkiye’de modayı ‘en iyi bilen’lerden biri, giyim stiliyle kusursuz, kadınlar alemi olarak “Acaba bu sefer ne derece muhteşem giyinmiş?” diye bekleşiyoruz, ondan esinleniyoruz. Bu durumda Nebahat Çehre’nin bir ‘moda hatası’ yapması imkansız zira kendisi bu ülkede ‘modaya yön verenlerden’...
ARKADAN KONUŞMA SANATI!
“Ben dedikoduyu sevmem, arkadan konuşmam” diyenlerin alayının dedikodu yaptığı acı bir gerçektir! Dedikoduyu milletçe seviyoruz kabul ama erkeklere hiç yakışmıyor! Zaten dedikodu yapan erkeklerin namı zarif tabirle ‘kadın ağızlı’ şeklinde yürür. Bu dedikodu olayı kadınlara mahsus kalmalı, gerçi tamamen kalksa daha iyi ama imkansız maalesef!
Arkadan konuşmaya kararlıysan bu oyunu kuralına göre oynamayı bileceksin arkadaş! Yoksa madara olursun! Misal; geçen gün yakın bir kız arkadaşım aradı. “Restoranda yan masamda oturan çocuk dedikodunu yapıyordu, o kadar çok konuştu ki dönüp ‘yeter ulan’ dememek için zor tuttum kendimi” dedi. Tabii kısa bir araştırma sonucu suçlunun kim olduğunu bulduk!
Eski ben olsam, kıyamet kopmuş, ortalık toz dumana bulanmıştı! Ama “yüzyıllar hayaleti olgunlaştırıyor” olmalı ki, arkadaşın üzerini bir güzel çizip devam ettim.
Demek ki neymiş; insan içinde dedikodu yaparken volümün alçak olmalıymış! Dedikoduyu yüzüne gözüne bulaştırmaktansa hiç yapmamak daha iyiymiş!
“Ben dedikoduyu sevmem, arkadan konuşmam” diyenlerin alayının dedikodu yaptığı acı bir gerçektir! Dedikoduyu milletçe seviyoruz kabul ama erkeklere hiç yakışmıyor! Zaten dedikodu yapan erkeklerin namı zarif tabirle ‘kadın ağızlı’ şeklinde yürür. Bu dedikodu olayı kadınlara mahsus kalmalı, gerçi tamamen kalksa daha iyi ama imkansız maalesef!
Arkadan konuşmaya kararlıysan bu oyunu kuralına göre oynamayı bileceksin arkadaş! Yoksa madara olursun! Misal; geçen gün yakın bir kız arkadaşım aradı. “Restoranda yan masamda oturan çocuk dedikodunu yapıyordu, o kadar çok konuştu ki dönüp ‘yeter ulan’ dememek için zor tuttum kendimi” dedi. Tabii kısa bir araştırma sonucu suçlunun kim olduğunu bulduk!
Eski ben olsam, kıyamet kopmuş, ortalık toz dumana bulanmıştı! Ama “yüzyıllar hayaleti olgunlaştırıyor” olmalı ki, arkadaşın üzerini bir güzel çizip devam ettim.
Demek ki neymiş; insan içinde dedikodu yaparken volümün alçak olmalıymış! Dedikoduyu yüzüne gözüne bulaştırmaktansa hiç yapmamak daha iyiyen dedikoduyu sevmem, arkadan konuşmam” diyenlerin alayının dedikodu yaptığı acı bir gerçektir! Dedikoduyu milletçe seviyoruz kabul ama erkeklere hiç yakışmıyor! Zaten dedikodu yapan erkeklerin namı zarif tabirle ‘kadın ağızlı’ şeklinde yürür. Bu dedikodu olayı kadınlara mahsus kalmalı, gerçi tamamen kalksa daha iyi ama imkansız maalesef!
Arkadan konuşmaya kararlıysan bu oyunu kuralına göre oynamayı bileceksin arkadaş! Yoksa madara olursun! Misal; geçen gün yakın bir kız arkadaşım aradı. “Restoranda yan masamda oturan çocuk dedikodunu yapıyordu, o kadar çok konuştu ki dönüp ‘yeter ulan’ dememek için zor tuttum kendimi” dedi. Tabii kısa bir araştırma sonucu suçlunun kim olduğunu bulduk!
Eski ben olsam, kıyamet kopmuş, ortalık toz dumana bulanmıştı! Ama “yüzyıllar hayaleti olgunlaştırıyor” olmalı ki, arkadaşın üzerini bir güzel çizip devam ettim.
Demek ki neymiş; insan içinde dedikodu yaparken volümün alçak olmalıymış! Dedikoduyu yüzüne gözüne bulaştırmaktansa hiç yapmamak daha iyiymiş!