Türkiye’nin son dönemdeki en büyük ekran fenomeni ‘Bu Tarz Benim’in, yani TV8’deki ‘öz, gerçek, orijinal ‘Bu Tarz Benim’in setinde sabahladım dostlar... Tam anlamıyla tadı damağımda kalan bir deneyim oldu... Bakın milyonları ekrana kitleyen, jürisinden yarışmacılara, sunucusuna kadar her şeyiyle konuşulup, çok merak edilen zirvedeki programın kamera arkasında neler yaşanıyor...
Koridor boyunca her kapının üzerinde ayrı bir isim yazıyor. Kemal Doğulu, Nur Yerlitaş, İvana Sert, Öykü Serter kulislerine çekilmiş, çekime hazırlanıyorlar. Bir ara Kemal Doğulu, odasına gelen Öykü Serter’in saçlarını yapıyor, birkaç dakikada yaptığı topuzun güzelliğine bakakalıyorum. Bu sırada tatlı tatlı sohbet ediyorlar.
Yarışmacılar sürekli olarak farklı kıyafet bulmakta nasıl zorlanıyorsa, aynı durum jüri üyeleri için de geçerli. Kemal Doğulu “Bu giydiğimi daha önce giymiş miydim?” diye uzun süre düşünüyor, sonunda ekibe soruyor. Her çekime ayrı kıyafet bulmak cidden sıkıntı, ben kesin fıttırırdım!
Bütün ekipte inanılmaz bir enerji patlaması var, sabahlara kadar devam eden çekimler sırasında bir kişi bile “Yoruldum” diye söylenmez mi kardeşim! Hem ciddiyetle, hem keyifle çalışıyorlar. Herkes çok iyi anlaşıyor, espriler havada uçuşuyor, gülmekten gözlerimden kaç kez yaş geldiğini hatırlamıyorum! Ayrıca çok misafirperverler, ilgiden şımardım o derece!
Gecenin 03.00’ünde halay çektiler
Çekime ara verildikten kısa süre sonra stüdyodan gümbür gümbür bir müzik sesi gelmeye başladı. Bir gittim ki, yarışmacılar, jüri üyeleri, Öykü Serter, set ekibi podyumun ortasında toplanmış dans ediyorlar. Göbekler atılıyor, halaylar çekiliyor, gecenin 03.00’ünde bir eğlence ki sormayın! Enerjilerini yüksek tutmak için böyle yöntemler bulmuşlar meğer...
Eğer ‘sunuculuk’ Öykü Serter’in yaptığı şeye deniyorsa, o zaman ekranda gördüğümüz birçok kişiye başka bir meslek adı bulmak lazım! Geyik muhabbeti, laklakçılık, boş konuşmacılık falan gibi mesela! Serter’i çekim sırasında izleyince profesyonelliğine, program hakimiyetine bir kez daha şapka çıkardım. Ayrıca dünya tatlısı bir kadın...
Yarışmacıların rol yapıp yapmadığı merak edilen bir konu, gözlerimle şahit oldum ki, her birinin dibine kadar doğal halleri, yaşanan gerilimlerin hepsi gerçek, en ufak zorlama olmadığı gibi bazen editörler veya Serter araya girip tartışmaları durduruyor. Bu programda sahte olan hiçbir şey yok!
Neden zirvede olduklarını anladım!
Favori yarışmacım Nazlı Yayla... “Onun podyum yürüyüşünü izlemeden gitmem” inadım yüzünden sabah 05.00’lık oldum! TV8 binasından çıktığımda çekim hala devam ediyordu bu arada! Adaşımın yüzü aynı sanatçı Gülşen’e benziyor, çok güzel, çıtı pıtı, harika vücutlu ve tarz ötesi bir kız... Benim birincim şimdiden Nazlı!
Medyada “Jüri üyeleri birbiriyle anlaşamıyor” iddiasında haberler çıkıyor zaman zaman, hiç yok öyle bir şey valla! Hepsi birbiriyle son derece ilgili ve araları gayet iyi... Üstelik onca saat boyunca hiçbiri ufacık bir kapris yapmadı... Nurella setin kraliçesi, herkes ona bayılıyor.
Bizim koltuklarımızda yayılıp izlediğimiz ‘Bu Tarz Benim’in büyük özveri, özen ve emekle, uyku nedir bilmeden saatlerce yapılan çekimlerle hazırlanışına, ekibin ‘kenetlenmiş kocaman bir aile’ oluşuna, setteki bitmeyen enerjiye ve pozitif ortama şahit olunca emin oldum ki; jürisinden sunucusuna, set ekibine kadar efsane olan ‘Öz Bu Tarz Benim’le kimse yarışamaz! Şampiyon baştan belli!