Geçenlerde yazlığa giderken, annoşumla tatilde okuruz diye, Özgür Aras’ın yeni kitabı ‘Gitmek Gerek Bazen’den aldık birer tane.
Hay almaz olaydık! Kitaba öyle bir sardık ki, ne doğru dürüst uyku uyuyabildik, ne adam gibi denize girebildik! Bitirene kadar gece gündüz Aras’ın su gibi akan bir dille anlattığı muhteşem aşk hikayesini konuştuk, yorumlar yaptık, bu eşine zor rastlanır aşkın ‘kıymet bilmeyen kahramanı’na söylenip durduk.
Tatildeki ana tartışma konumuz ‘Gitmek Gerek Bazen’di.
Maalesef annem kitabını benden önce bitirdi ve filmlerde de yaptığı gibi farkında olmadan sonunu söyledi sağ olsun! Sonlara doğru epey ağlamış bu arada, “Özgür Aras’ın beni bu kadar ağlatmaya ne hakkı var?” diye dolanıyordu evin içinde!
Bana ilaç gibi geldi
İnsandan çok şey alıp götürse, acı verse bile böyle gerçek aşkları yaşamak çok az kişiye nasip oluyor. Hele bu devirde, bırak aşkı, aşkın kırıntısını bile bulamıyoruz!
Bencillik, hissizlik, aşksızlık, saygısızlık had safhada! Öyle erkeklerle karşılaşıyorum ki, cesaretleri ve rahatlıkları karşısında dehşete düşüyorum. Aşktan yana ümidim tükeniyor, içime kapanıp kendimi saklıyorum.
İşte bu yüzden Aras’ın ‘Gitmek Gerek Bazen’i bana ilaç gibi geldi, hâlâ gerçek aşkın var olduğuna inanıp hayaller kurdum okurken. Kitabın sadece adı bile kalbime dokunuyor her baktığımda...
O içten yüreğine, okuyanı sarmalayan kalemine sağlık... Yalnız kitap öyle heyecanlı akıyor ve sonunu o kadar merak ediyorsunuz ki, bitirene kadar uyku haram, onu bilerek okumaya başlayın!
'VALLA BİLLA' FENA TAKILDIM