Nazlı Mengi

Nazlı Mengi

nazli.mengi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bu yaz okumaya niyetlendiğim kitaplarla ancak yazın sonunda buluşabildim, istediğim tatile de yeni gidebildiğim gibi. ‘Kocan Kadar Konuş - Diriliş’ kitabının filmi çekilmekte olduğu için, kitap okuma serime onunla başladım. Film vizyona girdiğinde hemen gidip görmek isteyeceğim çünkü, kitabı acilen bitirmem lazım.

Normalde kitabını okuduğum filmler eksik gelir bana, karakterler hayalimde canlandırdığım gibi çıkmaz, hikaye iyi işlenmez falan, hayal kırıklığına uğrarım. Ama başrolde Ezgi Mola ve Murat Yıldırım’ın olduğu efsane kadrolu ‘Kocan Kadar Konuş’un ilk filmi birebir yaşattı kitabı. Gülmekten koltuklardan düştüm izlerken... Tüm karakterler ‘cuk’ oturmuş, şimdi ‘Diriliş’i okurken hepsi kanlı canlı gözümün önüne geliyor.

Haberin Devamı

Kitabın yazarı Şebnem Burcuoğlu ikinci kitapta da döktürmeye devam ediyor. Zekasına, esprilerine ve üslubuna bayılıyorum. Umarım arka arkaya kitap çıkarır hep, okurken insanda dert tasa kalmıyor, tek sıkıntı eğlenmekten yoruluyorsunuz! Ha bir de benim gibi rezil olabiliyorsunuz millete!

İki gıdım karizmanın yok oluşu!

Şöyle ki; geçen gün uçakta okuyordum ‘Kocan Kadar Konuş - Diriliş’i. Etraftakiler “Kendi kendine gülüyor manyak mıdır nedir?” demesin diye kendimi tutmaya çalışıp içime içime gülüyorum. Ancak her satırda öyle bir espri bombardımanı var ki, bütün gülmelerim de biriktiği için bir noktada patladım ve bu kez kendimi durduramadan gülmeye başladım. Sakinleşmeye çalıştıkça daha da çok gülüyorum, herkes bana bakıyor, halim içler acısı! Gözümden yaşlar sel gibi akıyor, mosmor olmuşum, katıla katıla gülmekten nefesim kesilmiş!

Yanımda oturan beyefendi; “Neden böyle kendinizi harap ederek ağlıyorsunuz? Kitap sizi çok mu duygusallaştırdı?” diye sormaz mı! O anda öyle bir gülme krizindeyim ki cevap dahi veremiyorum uzun süre!

Ah Şebnem Burcuoğlu, iki gıdımlık karizmamı yerle bir ettin! Meğer dışarıdan ağlama krizine girmiş gibi görünüyormuşum! İnsanların “Ne derdi var acaba?” diye acıyarak bakan gözleri eşliğinde yolculuğumu tamamladım.

Eğer hâlâ okumadıysanız şu anda koşarak gidip bu kitabı alın! Filmi çıkınca da hemen gidin! Gülmek çok sağlıklıdır, ömrü uzatır derler ya, Şebnem Burcuoğlu’nun kitapları okuyanı ölümsüz kılar yeminle!

Haberin Devamı

REZİL OLMAK BİZİM İŞİMİZ!
Ordu dolusu Aksaray esnafıyla tek tabanca İrlandalı turistin kapışmasını izlerken esnafımızın turiste sopalarla, sandalyelerle saldırmasına mı kızsam; yoksa bütün o kalabalığın tek bir kişiden yediği dayağa mı gülsem bilemedim! Ama yabancı basın seçimini gülmekten yana kullanmış ve “Yanlış adama çattılar. Bir daha turiste saldırmadan önce düşünürler” demiş. Bravo bize ya! Valla kendimizi rezil etme konusunda dünya markası olduk!
Turistin market dolabındaki suları devirmesiyle başladı olay malum. Ha bilerek devirdi, ha yanlışlıkla... Her iki durumda da grup halinde turiste saldırmak diye bir seçenek olamaz! Turist ya turist, adı üstünde, düzgün davranacaksın ki yine gelecek, Türkiye’yi güzel anlatacak ki başkaları da gelmek isteyecek! Kaldı ki o İrlandalı bu derece güçlü bir boksör olmasaydı,
ölebilirdi bile. Şimdi bu haberi gören hangi insan evladı, memleketimize tatile gelmek ister? Kendi elimizle kendimizi bitiriyoruz, yazık bize!