BOĞAZ’DA ‘LiVANELi’ ESTi

Livaneli sevdalısı olmak anlatılamaz ancak yaşanır. Destansı şarkıları, dört kişilik ‘dev’ orkestrası, beyazlar içindeki 50 kişilik ‘minik melekler’ korosuyla Zülfü Livaneli, alışılageldiği gibi yine kalpleri fethetti

Yazın keyfini, mutluluğunu daha da artırmak için her yaz gerçekleştirdiğim bir ‘olmazsa olmaz’ listem var. Ve listemin en tepesinde de ‘baştan sona her şarkıda duygu yoğunluğundan gözlerimi dolduran, tüylerimi ürperten’ Zülfü Livaneli konserine gitmek yer alıyor.
Geçen salı akşamı Kuruçeşme Arena’da binlerce kişilik bir koro olarak yine hep bir ağızdan söyledik Livaneli şarkılarını. Bazı şeyleri anlatmak zordur, cidden yaşamak lazım, işte ‘şarkıları, kitapları, filmleri, birçoklarının aksine dönemden döneme değişmeyen kaya gibi sağlam duruşu ve fikirleriyle Livaneli sevdalısı’ olmayı da anlatamam, ancak hissedenler bilir.

Yepyeni şarkılar
Yıllandıkça daha da içimize işleyen eşsiz şarkılarının yanı sıra iki tane de yeni şarkısını dinledik. Bu da gecenin en heyecan verici sürprizi oldu: ‘Haberleri açma baba bakmaya korkuyorum, paramparça insanları görmek istemiyorum. Bu abiler kardeşse niye vurur birbirini? Yaşlılar neden ölmez de neden hep öldürür gençleri? Kim gönderdi onları ölmeye öldürmeye, neden hep kavga gürültü dört bir yanı sardı böyle...’
Şu an yaşamakta olduğumuz günleri hangi sözler daha iyi anlatabilir ve her kelimesiyle insanın tam kalbine işleyebilir ki? (Livaneli’ye eşlik eden çocuk korosundan minik Cansel bu şarkıda harika bir performans gösterdi). “Her şey güzel olacak güneş yine doğacak” dediği ‘Bana Bir Şarkı Söyle’ de aynen ‘Haberleri Açma Baba’ gibi çok özel bir şarkıydı.

Dört kişilik ‘dev’ orkestra!
Son olarak sadece dört kişiden oluşan ‘dev orkestra’dan bahsetmezsem kendimi affetmem! Öyle bir müzik yapıyorlar ki, sahnede kalabalık bir müzisyen ordusu var sanırsınız. Ferhat Livaneli, Mücahit Işık, Ali Koç ve Emre Günay muhteşemdi. Aynı şekilde vokaldeki Burcu Sinem Şenel de sesiyle ve yorumuyla büyüledi.
Yunan bir filozofun “Bir ülkenin türkülerini yapanlar yasalarını yapanlardan daha güçlüdür” sözünü hatırlatan ve “Neler geldi geçti biz 40 yıldır hâlâ sizinle ‘güneş toplamaya’ devam ediyoruz” diyen Livaneli, bu sözün gerçekten de en büyük kanıtlarından.. O, benim gibi birçokları için ‘yaşayan efsane’ olmaya ve esip geçmeye hep devam edecek.

ADANALI’NIN GÖZÜNDEN ETiLER DEVELi

Adanalı bir Hayalet olarak kebap dediniz mi bende akan sular durur! Etiler’deki Develi, yıllardır en sık uğradığım kebap duraklarından biri. Her zaman özenli servisi ve değişmeyen hizmet kalitesiyle yoluna devam eden Develi‘de yemekler lezzetlerini daha da artırıyor sanki! Hani Adanalılar da kolay kolay kebap beğenmez ama ben buraya bayılıyorum. İşte başarı çizgisini her daim yükseltmek tam da bu olsa gerek.
Develi’nin şefi Fatih Topal her müşterisiyle tek tek ilgileniyor, arı gibi oradan oraya koşturuyor. İşletmelerde en çok dikkat ettiğim ayrıntılardan biri bu, zira öyle yerler var ki, ilgisizlikten, bir türlü gelmeyen siparişlerden, suratsız çalışanlardan içiniz şişiyor! Çıkışta Fatih Bey’den sizin için ‘folyodan çiçek’ yapmasını rica edin, iki dakikada yaptığı çiçeğe inanamayacaksınız.