Bodrum tatilim sona erdi... Denizinden vazgeçemediğim Gündoğan’da huzur ve tembelliğin doruklarında geçen günlerden sonra İstanbul’a döndüğüm için kısa süreli bir deprem yaşamıyor değilim!
Mimar Emre Arolat imzalı ‘Yalıkavak Palmarina’ o kadar güzel ki, çoğu akşamımı orada geçirdim. Yemekten sonra marinada yürüyüş yapmak, gece yarısına kadar açık olan mağazaları gezmek, oturup bir şeyler içmek falan derken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.
Nusr-et’le sarmaş dolaş!
Bazı ünlü restoranların marinada açılan şubelerinde yemekler iyi değildi, halbuki aynı kalite korunmalı. Ama Nusr-et beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı. Aynı lezzet, aynı özen... Steak house’un girişine Nusret Gökçe’nin ufak bir heykelciğini koymuşlar, sarmaş dolaş fotoğraflar çektirdik heykelcikle!
İçeri girince ilk olarak açık mutfak bölümü çıktı karşımıza, Nusret mutfakta et pişiriyordu. Bu adam bu kadar çok yere nasıl yetişiyor anlamıyorum, ışınlanıyor mu nedir! Onun bu insan üstü çalışmasını ve emeğini her gördüğümde, ortağı nedeniyle restoranının protesto edilmiş olmasına üzülüyorum.
Yine hayatımda yediğim en lezzetli eti yediğimi söylememe gerek yok sanırım! Hazır tatilde diyeti bozmuşken ‘Nusr-et special’ yemeden duramadım. Denemeyen varsa hiç denemesin, bağımlılık yapıyor!
Balık deyince Memedof
Yalıkavak’taki Memedof Balıkçısı’nı her şeyden önce mekânın dekorasyonundan dolayı seviyorum. Denizin tam üzerinde, ufak fenerlerin ve su kabağı lambalarının altında, sadece beyaz ve Bodrum mavisi renklerini gördüğünüz rüya gibi bir ortamı var Memedof’un. Bir oturdum mu sürükleyerek çıkarıyor beni bizimkiler, o derece bırakılmayası bir yer.
Mezeler, balıklar, tatlılar, servis, çalışanların ilgisi her şey tek kelimeyle süper. Dışı dondurmalı kazandibini şiddetle tavsiye ederim.
AŞK ÇOK ŞEY BEKLEMEZ ASLINDA
‘Hayalet-okurlar’ bilir; dizilerdeki aşkı için her şeyi yapan ve ne pahasına olursa olsun sevdiği kadından vazgeçmeyen erkek karakterlerden bahsedip, “Gerçekte böyle adamlar neden yok?” diye isyan bayrağını çekmişliğim çoktur.
Öyle fazla duygusal erkekten de hiç hoşlanmam bu arada, romantizm de sevmem, hele çiçek böcek hiç! Erkek dediğinin bir ağırlığı, bir duruşu olacak, ne o öyle yollarına gül dökmeler, mumlar yakmalar falan! Doğal olmayan her şey bana zorlama ve komik geliyor.
Söz ağızdan bir kere çıkar
Ama erkek tek bir sözüyle, tek bir hareketiyle yanındaki kadına verdiği değeri gösterince de bende akan sular durur. Ha bu arada annemin hep söylediği bir laf var, “Hareketler sözlerden çok daha yüksek sesle konuşur” der... Yani erkeğin ağzından bir söz çıkıyorsa, onun da arkasında sonuna kadar duracak. (Fiili olarak!) Öyle anı kurtarmalık, karşısındakini kandırmalık sözler söylemesinler rica edeceğim!
Volkan Demirel’in mesajı
Volkan Demirel’in bebek bekleyen eşi Zeynep Demirel’e doğumgününde yazdığı mesaj aklıma bunları getirdi. Şöyle demiş: “Senin bana verdiğin hediyeye karşılık sana bir hediye veremiyorum. Ama canımı verecek kadar seni seviyorum. Canım karım.” İşte yazının başından beri bahsettiğim şey bu; bir kadın güllü mumlu şovlardan, pahalı hediyelerden çok daha fazla mutlu olur sevdiği adamın şu sözleriyle... Laf olsun diye söylenmediğini görüyorsa ve yaşıyorsa tabii.