En temizi, yeni yıla evde sevdiklerinle yemek yiyip, keyfinin istediği müziği çalıp muhabbet ederek, tombala oynayarak, televizyon izleyerek girmek. Yalnız asla ve asla Victoria’s Secret meleklerini izlemekten bahsetmiyorum
Çevremdekilerle birlikte her yeni yıla büyük heyecanla gireriz ama bu sefer türlü endişe ve korkularla beklediğimiz 21 Aralık’ı sağ salim atlatmanın neşesine kapıldık ve yeni yıl olayına pek eğilemedik sanki! Her yılbaşı gecesi mutlaka dışarı çıkan, organizasyonlara, partilere katılan bir sürü tanıdığım bu sefer program bile yapmadı. Herkes sevdiği dostları veya ailesiyle yeni yılı evde karşıladı. Zaten en mantıklısı da bu...
Yılbaşı gecesi trafiğe çıkmak çile, hadi hedefine vardın; gittiğin yerde eğleniyor musun yoksa kalabalığın arasında can mı çekişiyorsun belli değil, insanda kafa kalmıyor gürültüden patırtıdan, sokak partilerine katılsan ayrı işkence.
Bu melekler benden uzak olsun!
En temizi evde sevdiklerinle güzel bir yılbaşı yemeği yemek, keyfinin istediği müziği çalıp muhabbet etmek, tombala oynamak, televizyon izlemek.. Yalnız asla ve asla Victoria’s Secret meleklerini izlemekten bahsetmiyorum bu noktada! Bana yine aynı kâbusu yaşattılar!
Hadi erkekler bayıla bayıla seyrediyor da kadınların günahı ne kardeşim? Yani kadın kısmını her yeni yıla “Bunlar insansa biz neyiz?” modunda sokmaya kimin ne hakkı var sorarım size! Belki biz de değişik pelerinler giymiş Yunan heykeli misali adamları izleyerek yeni bir seneye başlamak istiyoruz! Bu adaletsiz düzene sesleniyorum! Ya yılbaşı gecesi kadınları da düşünün ya da ben en sonunda cinnet getirip o meleklerin topunun kanadını yolacam! Yeter ya!
Ben bu seneye de her zaman olduğu gibi ailemle girdim. Bugüne kadar yalnızca bir kere onlardan ayrı geçirmiştim yılbaşı gecesini, kendimi o kadar kötü hissettim ki; saat gece yarısını gösterdiğinde millet coşarken, gözyaşları içinde telefona sarılıp bizimkileri aradım. Hani “Yeni yıla kimle girersen onla geçer” derler ya, batıl Hayalet’iniz illa ki en yakınlarıyla giriyor o sebeple. Umarım sizler de sevdiklerinizi ihmal etmemişsinizdir o gece.
2013’e inancım tam!
13’e hep haksızlık yapar ve uğursuz derler ama geride bıraktığımız yılın son yazısında da söylediğim gibi ben 2013’ün ‘iyilere’ çok uğurlu geleceğine inanıyorum. Kötüler zaten beni ilgilendirmiyor, bir an önce kenara çekilebilirler!
Her yeni yıla girerken yeni kararlar alır ve sonra çoğunu uygulamayız ya; 2013 tüm kararlarınızı gerçekleştireceğiniz ve hayallerinizi yaşayacağınız bir yıl olsun.
BEBEK’İN ORTASINDA BİLE BIÇAKLANABİLİRİZ!
Dünya yakışıklısı oyuncu Pamir Pekin’in İstanbul’un en gözde semtlerinden Bebek’te bıçaklandığını duyduğumda dakikalar boyunca tutulan dilimi çözemedim! Bebek birçoklarımızın günün veya gecenin her saati kendini güvende hissederek, özgürce dolaştığı bir yer. İstanbul’un ‘kendini sağlama alman’ gereken semtlerinden biri olmadı hiçbir zaman. Ama bu bıçaklanma olayından sonra görünen o ki; artık her yer aynı derecede tehlikeli. Bunu düşünmek gerçekten ürkütücü. İstanbul giderek daha da Allah’a emanet yaşadığımız bir şehir halini alıyor. (Pamir Pekin‘e büyük geçmiş olsun, bir an önce iyileşmesini diliyorum)