Kimseyi üzmemek, egolardan, arınmak, vicdanını kaybetmemek, nefes alabildiğin her saniyenin tadını çıkarıp şükretmek lazım
Gencecik, etrafına neşe ve enerji saçan hayat dolu bir kadın. Ardında ufacık bebeğini bırakıp gitti başka diyarlara. O sabaha “Bugün her şey çok güzel olacak” cümlesiyle başladığımı hatırlıyorum ve Defne Joy Foster’ı hiç tanımamama, hayatımda hiç görmememe rağmen ölüm haberini duyduğumda nasıl sonsuz bir karanlığa gömüldüğümü. Kendimle girdiğim büyük hesaplaşmayı.
Ölüm bizden ve yakınlarımızdan hep uzak olacak, hiç ölmeyecekmişiz gibi hissederiz ya, aslında ne kadar da yakın olduğu yüzümüze tokat gibi çarptı Foster’ın gidişiyle. İnsan hayatta ne saçmalıklara üzülüyor ve acımasızca yıpratıyor kendini. Halbuki bitmeyecek sandığımız hayat bugün var, belki yarın yok ya da birkaç dakika sonra.
Düşündüm, Allah kimseyi kimsenin hakkıyla göndermesin bu dünyadan. Acaba bana hakkını helal etmeyecek olan var mıdır hayatımdan geçenlerden? Kalbim vallahi temiz, kimseye bir kötülük yapmadım, umdum ki yoktur. “Ben de herkese hakkımı helal etmeliyim” dedim. Beni en vicdansız şekilde üzene de, kötülük edene de, hayatımdan çalana da. Dilim varmadı, yapamadım. Belki bir gün onu da başaracak kadar olgunlaşırım kim bilir?
Kimseyi üzmemek, kırmamak, egolardan, hırslardan arınmak, vicdanını kaybetmemek, nefes alabildiğin her saniyenin tadını çıkarıp şükretmek lazım bu hayatta. Karşındakine, seni sevene, senin sevdiğine, dostuna, hatta düşmanına bile her an bu dünyadan gidebileceğini bilerek davranmak lazım, sonradan pişman olmamak için.
Defne Joy Foster’ın gidişi hem acı, hem de büyük bir hayat dersi verdi. Aynı durumdayız hepimiz. Bir varmış, bir yokmuş.
ARTIK BİZİM DE BİR ‘SAWYER’IMIZ VAR!
Klibini izlerken itiraf ediyorum şarkıya konsantre olmadan önce “Aman Allah’ım neler yaratıyorsun?” diye dalıp gittim! (Kendimden utanıyorum!) Sonra şarkısını dinlemeye başladım, defalarca, emin oldum ki yeni bir yıldız doğuyor! Dünyayı kasıp kavuran Lost dizisinin Sawyer’ı Josh Holloway’in genç ve daha yakışıklısını düşünün. Üzerine içinize işleyen romantik bir ses ve yazdığı sözlerle aşkı en saf şekilde anlatabilen bir kalp ekleyin, işte Deniz Çetin!
Aşık kalacak mısın?
Hepimizin yıllar geçse ve başka başka hayatlara karışıp gitsek bile kalbinin bir köşesinde taşıyacağı ve unutmayacağı bir aşkı yok mudur? Şahsen benim var ve işte bu yüzden Çetin’in “Gülmeni hâlâ özlüyorum, içimdeki umutla yaşıyorum. Bir gün beraber olamasak bile, ailemizi kuramasak bile, göreceğim seni biliyorum bir yerde, gözlerinin gözlerime baktığı anda, neler düşünürsün acaba?” sözlerini dinlerken kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor. Geride kalmış olanı, bir daha hiç benim olmayacak olanı, birlikte yaşanmış ve asla yaşanamayacak günleri, anıları, acıları düşünüyorum. “Evet belki bir gün, bir yerde göz göze geliriz ama sadece o kadar” diyorum.
Prodüktörlüğünü başarılı müzik adamı Volga Tamöz’ün yaptığı Deniz Çetin ‘Aşık Kalacak mısın?’ şarkısıyla beni kalbimin en acıyan yerinden vurdu, size de aynısını yapacak, hazır olun!
EKRAN ŞENLENSiN!
* Malum Gamze Özçelik anne olduktan sonra evine çekilmişti ve uzun zamandır o güzel yüzü ekranlardan uzaktı. Özçelik’in yeni dizisi ‘Canan’ çok yakında başlıyor, eminim fırtına gibi dönecek. Sabırsızlıkla bekliyorum.
* Meltem Cumbul ve Oktay Kaynarca’nın rol aldığı ‘Nuri’ dizisinin fragmanlarına bayılıyorum. Adamın korkup sinmiş, kadının çıldırmış halleri çok güldürüyor. Çok eğleneceğiz gibi görünüyor. Hadi bu iki dizi başlasın artık!