Bir bakıyorsun boşanmış, bir sonraki karede tekrar evlenmiş, hop hop, daldan dala zıplıyor. Hele defalarca evlenip her seferinde ‘gelinlik giyenler’ tam komedi. Oldu olacak ‘kırmızı kuşağı’ da takın da tam olsun
Eski jenerasyonlarda sürüsüne bereket ‘ömür boyu evlilik’ var. Geçmiş kuşaklar “Evet” dedikleri eşlerini gerçek anlamda ‘hayat arkadaşı’ olarak benimsemiş ve ‘evlilik kurumunu’ ciddiye almışlar.
Bir de şimdiye bakın... Her Allah’ın günü yeni ‘boşanma haberleri’ duyuyoruz. Peki vaziyet neden böyle?
* “Evlen gitsin” kafası: Günümüzde evlilik ‘çocuk oyuncağı’ maşallah! Millet şıp diye evleniyor. Birbirini tanımak, enine boyuna düşünüp karar vermek, ‘aile kurma’yı ciddi bir mesele olarak görmek... Bunları koyduysan bul!
* Kazak değiştirir gibi!: Bazı tipler ‘zırt pırt’ eş değiştiriyor. Bir bakıyorsun boşanmış, bir sonraki karede tekrar evlenmiş, yine boşanmış, bir daha evlenmiş, hop hop, daldan dala zıplıyor. Hele defalarca evlenip her seferinde kına gecesi yapanlar, ‘gelinlik giyenler’ tam komedi! Oldu olacak ‘kırmızı kuşağı’ da takın her defasında!
Yüzükteki keramet ve metres starlar!
* “Evliden uzak durayım” yok!: Bir kısım ahlak yoksunları son yıllarda ‘evli insandan uzak durma’ kuralını iyice ortadan kaldırdı. Hatta evliler bu hasta tiplere daha cazip geliyor! İnsanları ayırmayı güç mü sayıyorlar, yoksa bu bir aşağılık kompleksi mi belli değil. Bir erkek arkadaşım anlattı: Evli dayısıyla gittiği gece kulübünde dayısının alyansını alıp takmış, “O andan sonra etrafım nasıl doldu anlatamam, gözlerime inanamadım” diyor. Evli erkekle birlikte olan kadına eskiden ‘metres’ damgası yapıştırılır, ayıplanırdı. Şimdiki metresler tam aksine; bir anda ünlü ve popüler oluyorlar. Utanmayı falan geçtim, bayağı ‘star’ havasına girenler ve üstelik öyle de muamele görenler var! Garip memleketiz, garip...
Kariyer önce geliyor
* Ekonomik özgürlük evlilik katili: Artık kadınlar da çalışıyor. Hayatla erkek gibi mücadele ediyorlar, ekonomik olarak çok daha özgürler. Bu sebeple eskiden erkeklerin yaptığı ‘sudan bir sebep’te kapıyı vurup çıkma olayını kadınlar da yapabiliyor. Ekonomik özgürlük ‘eşe gösterilen sabır’ oranını düşürdü. Herkesin ‘kariyer peşinde koşması’ da bir sebep, aile falan vız gelip tırıs gidiyor!
* Sadakat mi, o da nesi?: Çoğu insan bu kıvama geldi. Elbet eskiden de vardı ihanet ama onun bile bir ‘adabı olur’ kardeşim! Vicdanın el veriyorsa kimse görmeden, duymadan yaparsın ama eşini aldattığın kişiyi alıp da ortalığa çıkarma, karşındakini toplum önünde küçük düşürme değil mi?!(Misal Yurdal Sert vakası) İhanetin de suyu çıktı!
Netice itibariyle aşk, meşk, evlilik, aile kavramlarının topu yokuş aşağı hızla yuvarlanıyor. Sebep olanlara içimden sesleniyorum, zira dışa vursam editör engeline takılır!!!
‘SUR BALIK’ RAKiPLERiNi DÖVER!
Yakın oturduğum için Arnavutköy’deki balık restoranlarına sık sık giderim. Son olarak denediğim ‘Sur Balık’ her açıdan mükemmeldi. Restore edilmiş beş katlı tarihi bina daha ilk bakışta etkiliyor insanı. Her katında farklı bir atmosfer yaratılmış. Boğaza karşı balık yemenin keyfi bir başka oluyor. Mezeler o kadar başarılı ki balığa yer bırakmak çok zor. Balığı da tahmin edeceğiniz gibi çok lezzetli, servis 10 numara! Restorandaki ekranlardan ‘mutfağın canlı olarak izlemek’ benim gibi takıntılı titizler için süper bir ayrıntı. Yolunuz düşerse denemeden geçmeyin.