‘İntikam’ ve ‘20 Dakika’ daha başlamadı ama ‘en çok izlenen diziler’ arasında başı çekeceklerini biliyoruz
Son dönemde reyting kurbanı olup başladığı hızla biten dizilerin ardı arkası kesilmiyor. Açıkçası bu konuda kendimi ‘bilirkişi izleyici’ olarak tayin edebilirim zira “Bu tutar, bu tutmaz” dediğim her dizinin akıbeti dediğim gibi oluyor!
Benim anlamadığım noktaysa son yıllarda rol aldıkları dizilerin bir tanesi bile tutmayan bazı oyunculara tekrar tekrar şans ve bolca para verip, dizileri ‘reytingi olmadığı defalarca test edilip onaylanmış’ isimlerle ‘sonu başından belli’ kaderine terk etmeleri. Acaba izleyicinin gördüğünü yapımcılar nasıl göremiyor?
Oysa bir Beren Saat’in başrolünde olacağı ‘İntikam’ı ve Tuba Büyüküstün’lü ‘20 Dakika’yı düşünün. Daha başlamadılar ama ‘en çok izlenen diziler’ arasında başı çekeceklerini biliyoruz. Kazandıkları paralar çoğumuzun dudağını uçuklatsa da her kuruşunu hak ediyorlar, zira onların ‘reyting garantisi’; rol aldıkları yapımlarda çalışan setçisinden, kameramanına onlarca kişinin de kaygı yaşamadan para kazanması demek.
Emir’in yolu yalan, bari Çağatay’ı yolundan etmeyin!
En çok da ‘Emir’in Yolu’na kafayı takmış durumdayım bu ara. Gerçi bu örnekte oyuncuların hiç suçu yok. Öyle yaptılar olmadı, böyle yaptılar olmadı, şimdi de yayınını geç saate almışlar. Hâlâ neyi zorluyorlar acayip meraktayım.
Üstelik Çağatay Ulusoy gibi genç ve yetenekli bir oyuncu da bu durumdan zarar görüyor ve eminim morali de bozuluyor. Halbuki dizinin eski ilgiyi asla göremeyecek olmasının tek sebebi ‘Feriha ve Emir’in o hepimizi kalbinden vuran aşklarını’ artık izleyemiyor olmamız. Bir kere büyüsü bozulan ve zorlamaya dönüşen hikayenin bir daha izleyiciyi ‘fethetmesi’ne olanak yok..
‘YUSUF iLE ZÜLEYHA’NIN 5 TEMSiL BiLMECESi!
Türkiye’nin en çok sahnelenen operalarının bestecisi Okan Demiriş’in çok sevilen eserlerinden ‘Yusuf ile Züleyha’; dün akşam Süreyya Operası’nda gala yaptı. Dün gecenin ayrıntılarını size bir sonraki yazıda anlatacağım ama şu kadarını söyleyeyim ki; ‘IV. Murat’tan sonra değerli sanatçı Okan Hoca’nın önemli operalarından birini daha izleyebildiğim için kendimi çok şanslı sayıyorum.
Ancak kafama çok takılan bir ayrıntıdan bahsetmem şart! Geçen cumartesi prömiyeri yapılan ‘Yusuf ile Züleyha’, koskoca sezon boyunca toplamda sadece 5 kez sahnelenecek ve 15 Aralık Cumartesi günü perde kapatacak. Bu önemli eseri sahnelemek için yapılan yorucu ve titiz çalışmayı, provaları, kostüm ve dekor hazırlıklarını, kısacası verilen büyük emeği az çok tahmin edersiniz.
Öte yandan ‘Yusuf ile Züleyha’nın biletleri satışa çıktığı gibi tükendiği için izlemek isteyen birçok kişi de gidemeyecek ne yazık ki... Böylesine değerli ve operaseverlerin yoğun ilgi gösterdiği bir eseri sezon boyunca sahneye koymak varken, sadece 5 temsille sınırlandırmanın mantığı nerededir, biri bana anlatsın!
Annem hep anlatır, çocukluğu boyunca anneannem ve dedemle operalara, müzikallere giderlermiş. Şimdiki çocukların, gençlerin, gerçek sanatseverlerin elinden bu hakkı alıp, sonra da insanların sanat zevkinin körelmesine kızmamak lazım. Millet bu önemli eserleri istese de gidip izleyemiyor!