Beren Saat bugüne kadar sevgilileriyle görünmeyi tercih etmezken neden Cem Yılmaz’ın düğününe bütün kameraların üzerine döneceğini bile bile erkek arkadaşıyla el ele gitti? Beren’in kafasında ne değişti?
Az önce izlediğim bir magazin programında Arto; “Kenan çapkın da Beren çok mu uslu” diyordu. Beren Saat uslu mu yaramaz mı bilemeyiz ama bir gerçek var ki o da yıllardır kendini magazinden saklayan Beren Saat’in şu andaki özel hayatıyla kendini magazin dünyasının tam ortasına bırakmış olduğudur. Üstelik ‘erkek tarafından’ sık sık yapılan açıklamalar da cabası!
Kenan Doğulu’yla birlikte olmaya başladığı gibi magazin dünyasında Beren’in özel hayatı ‘sakız gibi çekiştirilmeye’ başlandı. Merak ediyorum şimdi, madem şu anki gibi ‘gündemin ortasında olmaya itirazı yoktu da‘; o zaman bugüne kadar neden hep kaçtı, hep gizemli ve özelini kendine saklayan kadını oynadı. Magazin muhabirlerinin sorularına cevap vermek yerine gülümseyerek sessiz kaldı ve hakkında konuşulmasına yol açacak ilişkilerden uzak durdu?
Beren kabuk değiştiriyor
Neden sevgilileriyle görünmeyi tercih etmezken Cem Yılmaz’ın düğününe bütün kameraların üzerine döneceğini bile bile erkek arkadaşıyla el ele gitti? Beren’in kafasında ne değişti?
Yıllardır alıştığımız ‘Beren kimliği’nin bir anda değişmesi bende şaşkınlık yaratıyor. ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’yi izlerken kardeşim Kuki; “Artık konsantre olamıyorum Beren’in Fatmagül karakterine” dedi. Türkiye’nin en çok izlenen dizilerinden birinde başrol oynarken, özel hayatını eskisi gibi uzakta yaşamalıydı diye düşünüyorum. Ama aşk bazen bu kadar sıkı kurallar öne süren insanlara bile bütün kurallarını unutturabiliyor demek ki. Başka ne denebilir ki?
ŞU KADINDAKi ŞANSA GEL!
‘İyi Olan Kazansın’ (This Means War) filmini izlerken saniyede bir bu cümleyi geçirdim içimden! İki bakmalara doyulmayacak kadar yakışıklı CIA ajanı aynı kadına aşık oluyor ve onu elde etmek için kıyasıya bir mücadeleye başlıyor. Bu erkek milleti neden sadece filmlerde bir kadın uğruna bu kadar çabalıyor, sinir oluyorum. Biz ‘gerçek hayat insanları’na yazık değil mi? İlla oyuncu mu olmak lazım bunları yaşamak için? Vallahi isyeeeaaandayım!
Tom Hardy, Chris Pine ve Reese Witherspoon’un oynadığı filmi izlerken uzun zamandır gülmediğim kadar çok gülüp eğlendim. Sadece ben değil salondaki herkes kendini yerden yere attı gülmekten! Film hakkında yapabileceğim tek olumsuz yorumsa bu iki harika adamı peşinden koşturan kadını oynayan Reese Witherspoon’la ilgili. Romantik filmlerini severek izlediğim ve sempatik bulduğum Reese’in yerinde bu filmde daha dikkat çekici ve güzel bir kadın olmalıydı bence. İnandırıcılık açısından! İzlerken aklıma gelen ilk isim Mila Kunis oldu. Hem güzel, hem seksi, hem eğlenceli bir tip. Witherspoon’un yerinde o olsa “Hah işte bu kadın için savaşılır” derdim, daha da büyük bir keyifle izlenirdi doğrusu!
Gerçi benim için hava hoş, bu filmde sadece kadınların gözlerine hitap etmeyi uygun bulmuşlar demek ki! Ama yanımdaki erkek arkadaşlarım “Mila Kunis veya Cameron Diaz bu senaryoya daha uygun olurdu” diye mırıl mırıl söylenip durdular! ‘İyi Olan Kazansın’ı, eğer hâlâ izlemediyseniz, ilk fırsatta koşarak hatta uçarak gidin! Çok eğleneceksiniz.