Yeni bir stil geliştirdim ey dostlar! Daha doğrusu yılların birikiminden olacak zahir, içimden bir canavar fırladı, ben de onu salmaya karar verdim
Ah ben bugüne kadar bana yapılan haksızlıklar karşısında neden susmuşum, neden tutmuşum kendimi? Neden bir kötülük, hainlik karşısında sessizce arkamı dönüp giderek yapanın yanına kar
bırakmışım?
Zaten her daim açıksözlüyümdür de bu sefer uzun zamandır canımı sıkan tipçiklere daha da açık oldum! Tek bir kelimesini bırakmadım içimde, ben düşüneceğime
onlar düşünsün.
Bir rahatladım, kuş gibi hafifledim ki, sormayın gitsin! Size de tavsiye ederim, içine ata ata gamlı baykuşa dönüyor insan, dök içini rahatla yahu!
“Büyüklük bende kalsın, saygımızı bozmayalım, Allah’a havale edelim” diyoruz ama bazıları bundan hiç anlamıyor! Herkese hak ettiğini vermek adeta kızgın kumlardan serin sulara atlamak gibiymiş. Bugünlerde “Bu Hayalet manyak aman dikkat ondan her şey beklenir” diyorlarmış, manyağım canım, manyak ettiniz beni şimdi siz düşünün! Evet ağzının payını alanlar çekilebilir, sıradaki gelsin!
OTOBÜS YOLCULUĞU MU? ALLAH SAKLASIN!
Yıllardır otobüsle uzun yola gitmediğim için büyük hevesle başladım yolculuğa. Sen misin heves eden? Sekiz saatlik yolun sonunda kendime gelebilmem için bir tatile daha ihtiyacım vardı! O birinci sınıf uçak koltuğu gibi koltukları olanları saymazsak, normal şehirlerarası otobüsler tahammül edilemeyecek kadar rahatsız ve konforsuz.
Sanki her şey 10 numaraymış gibi bir de feribot sırası beklerken klimaları kapatıyorlar! Kafamın önüme düştüğü rahatsız uykumdan nefes alamayarak uyandım yeminle. Kaptana; “Hepimizi birbirimizin nefesinde boğmak, uykuda öldürmek mi istiyorsunuz?” dedim, “Kural böyle” dedi. Gerçi sonra benden o kadar sıkıldı ki, çalıştırdı motoru ama her otobüste bir Hayalet yok ki kader ortaklarını kurtarsın!
Mola yerlerindeki tuvaletler aklımda bir de. Çoğu yerdeki pislik ve bakımsızlık; “Hayat boyu tutarım daha iyi” diye düşündürtüyor. Otobüs sevdam bana pek yaramadı anlayacağınız, tatilden mi geldim savaştan mı çıktım anlamadım.
İnönü Stadı‘nın yanındaki yolu sıkışık görmediğim anlarda kendimi dünyanın en şanslısı hissederim. Yani ender olarak! Genelde öyle bir trafik oluyor ki üç dakikalık yolu en az
20 dakikada gıdım gıdım gidiyorsun. Yine trafiğin içinde beklediğim bir gün araba camı silip para isteyen gençlerin biri gidip biri geliyordu. Onlara “yokmuş gibi” davranma işini hayatta yapamam, iki kelam sohbet eder yola devam ederim. Ama sonu gelmiyor, bir ara
o kadar daraldım ki gelen birine,
“Ama siz de hiç bitmiyorsunuz yeter” deyiverdim, benim ayıbım! Verdiği cevap içimi parçaladı: “Bu memlekette garibanlar biter mi ablacım?”
BODRUM’A KIŞ GELMİŞ!
Yalıkavak Palmarina yenilenen hali, ünlü restoranları, eğlence mekanları ve mağazala-rıyla Bodrum‘un en popüler yerlerinden biri oldu malum. Palmarina‘da bazı mağazalar yazlıkları kaldırmış, kışlık ürünlerini çıkarmış. Alışveriş yapacak kalabalık bir potansiyel varken yazlık yerde kışlık ürün satmak gerçekten dahiyane bir fikir... Sinek avlamak isteyene tabii!