Nazlı Mengi

Nazlı Mengi

nazli.mengi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Meryem Uzerli ayrıldığı sevgilisinin bebeğini doğuracağını açıkladığından beri aklımda bu soru var. Aynı yolu daha önce Deniz Akkaya da izledi. Ve bekar annelerin bu örneklerle sınırlı kalmayacağına, bundan sonra artacağına da eminim.

Peki neden? Etrafıma bakıyorum, magazinde konuşulan isimlere bakıyorum; ünlü ünsüz fark etmiyor, genel olarak artık ilişkilerin kıymeti zerre kadar bilinmiyor. Hayatlarımızın her alanında olduğu gibi “en büyük aşklar” da çok çabuk tüketiliyor ve sıradakine geçiliyor!
Sevgilisi için; “Aşkımdan ölüyorum, hayatımın aşkı, ruhumun eşi, öteki yarım” diye konuşan birini bir anda o kişiden bir başkasıyla görüyoruz mesela! E hani daha dün aşkından geberiyordun?! Duygular nasıl bu kadar hızlı değişiyor anlayamıyorum ama sonsuz aşk, ömür boyu bağlılık diye bir şey kalmadı ne yazık ki..

Haberin Devamı

BEKAR ANNELER NEDEN ÇOĞALIYOR
Sosyal medya bizi bitiriyor!
Sosyal medyanın ilişkilerin suyunun çıkmasında büyük etkisi var kanımca. Artık herkes birbirine çok kolay ulaşıyor ve elde ediyor. Alternatif bu kadar bol ve erişilmesi hızlı olduğundan beri aşkına can uzatmak, emek vermek yerine; keskin
U dönüşleriyle ilişkisinden uzamaya başladı millet!
Aşklara, ilişkilere bakınca; son derece korkunç ve tatsız bir noktaya doğru hızla gittiğimizi görüyorum. Yakında bir gün; aşkın güzelliğini, masumiyetini, sıcaklığını sadece filmlerde hissedecek duruma geleceğiz. Ruhlarımız, duygularımız iyice körelecek, örneğin ben; sevmeye korkar hale geldim bile! Ve şahsen duygusal bir balık burcu olarak yürüdüğümüz bu yol beni fazlasıyla germekte!
“Kız evi naz evi”ni rüyada görürüz!
En çok takıldığım konulardan biri de şu; eskiden “Kız evi naz evi” diye bir konsept vardı! Kadın kısmı nazlanır, erkek ona sahip olmak için çabalardı; ki normali de bu! Oysa bugün her şey tersine dönmüş durumda; biraz nazlanmaya, kendini ağırdan satmaya kalkınca bir bakıyorsun adam gitmiş! Erkekler kendini pek bir kıymete bindirdi, her biri “Bulunmaz hint kumaşıyım” modunda geziyor! Çevremde de görüyorum, hep kızlar bir çabalama, sevdiği adamı elde tutma derdinde; adamlarınsa dünya umurunda değil! Bütün bunlar kıyamet alameti olabilir mi?!

Haberin Devamı

Kadınların başkaldırısı!
Durumlar böyle olunca da; maddi gücü olan ve çocuk doğurmak isteyen kadın; adamın keyfinin gelip de evlenmek istemesini beklemez oldu. Gücünü bir erkekten değil, kendinden alan kadınlar yeni düzene başkaldırıyor. Seçim hakkını erkeğe bırakmak yerine, kontrolü ele alıyor.
Kimi hamile kalınca evleniyor, kimi evliliği ya da baba adayının yanında olup olmamasını umursamıyor! Zira zaten evlilik dediğimiz o “kutsal kurum”un da pek hatırı kalmadı. Evlenip boşanmak flört edip ayrılmak kadar basite indirgendi artık!
Onur Baştürk; “Erkek istemezse kadın yine de doğurmalı mı?” diye sormuş. Doğurmalı tabii ki! Çocuk istemeyen erkek ona göre önlemini alacak, almıyorsa da sonucunu kabullenecek. Canım cicimken tadını çıkarsınlar, canları istemediği vakit “Aldır bebeği” desinler! Gördüğünüz gibi öyle bir dünya kalmadı beyler!
Günümüz ilişkileri konusunda o kadar doluyum ki dostlar, haftalarca yazsam yine içimi dökemem! “Yalnız anne” olma cesaretini gösterenlere de selam olsun, erkekler umursamadıkça kadınların hiç umursamayacağını göğüslerini gere gere ispatladıkları için!..