Dokuz günlük bayram tatilinin başlamasıyla İstanbul bir anda bomboş kaldı. İyi ki de kaldı, hem İstanbul biraz nefes aldı hem de benim gibi şehirde kalanlar... (Gerçi bugün İstanbul’da değilim ama yarın dönüp keyfini çıkarmaya devam edeceğim.)
İstanbul yollarında az sayıda araç olunca, gideceğiniz yere ulaşmak öylesine kolay oluyor ve kısa sürüyor ki trafik çilesi çekmeye programlanmış bir şehirli olarak, ferah ferah araba kullanınca rüyada gibi hissediyorum kendimi. Bir de; normal zamandaki yoğun trafiğin hayatımızdan ne kadar çok zaman, bizden ne kadar çok huzur çaldığını ve hepimize nasıl stres yüklediğini fark ediyorum. Her geçen gün trafiğe bin küsür yeni aracın çıktığını hesaba katarsak, çilemiz katlanarak büyüyecek!
Emniyet şeridinde piknik sefası!
Hazır bayram demişken, hepinize keyifli, huzurlu ve kazasız belasız bir bayram diliyorum. Biz her bayramda olduğu gibi Barış Manço’nun ‘Bugün Bayram’ şarkısını fon müziğimiz yapacağız ailece. Bu şarkı bana bayramların sadece tatil olarak görülmediği ve geleneklerle yaşandığı, değerinin bilindiği eski zamanları hatırlatıyor, size de tavsiye ederim... Umarım trafik kazalarının olmadığı bir bayram geçer. Bunun için de herkesin kurallara uyması lazım.
Misal; geçtiğimiz gün ikinci köprüden geçip Ataşehir’e doğru giderken emniyet şeridinde aralarında boşluk bırakılarak park edilmiş iki araç dikkatimi çekti. Otomobillerinin ortasındaysa bir kalabalık vardı. “Kaza mı var?” diye endişeyle bakarken bir de ne göreyim?!
Bir grup yurdum insanı araçlarını kendilerine siper etmişler, yere bir örtü serip oturmuşlar etrafına, yemek yiyorlar! Gözlerim yuvalarından fırladı, gördüğüm sahneye hâlâ inanamıyorum!
Hani kurallar derken, basit trafik kurallarını kastediyoruz tabii, emniyet şeridinde piknik yapmaksa kural ihlali sayılmıyordur belki de! Zira öylesine uçuk bir durum ki, kimsenin aklına böyle bir yasak koymak gelmemiştir herhalde!
GÜVENLİK ÖNLEMLERİ YETERLİ Mİ?
Atatürk Havalimanı’ndaki korkunç saldırı, teröristlerin silahları ve bombaları eşliğinde kolayca havaalanı girişinden geçmeleri sonucunda gerçekleşti. Olayın ardındansa araçları durdurup tek tek aramaya, şoförlerin fotoğraflarını çekmeye ve kimliklerine bakmaya başladılar. Keşke bu uygulama hep yapılsaydı da onlarca insanı kaybetmeseydik...
İster istemez havaalanlarındaki güvenlik önlemlerine fazlasıyla dikkat kesilir oldum. Pazartesi akşamı Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaydım. Araç girişinde hiçbir kontrol yok, tüm arabalar patır patır geçiyor kapıdan. İç hatlar terminaline girişteyse sadece bir Özel Tim polisi nöbetteydi. Haliyle son derece gerildim, böylesi büyük bir terör eyleminden sonra, her havalimanında güvenlik önlemleri maksimuma çıkarılmalı ve bu sadece bir süreliğine değil, hep böyle devam etmeli.
Bayram arefesinde Sabiha Gökçen öylesine kalabalıktı ki, klimalara rağmen nefes alınmıyordu. Tüm bu kalabalık Allah’tan önce, sıkı güvenlik tedbirlerine emanet olmalı! Bu milletin daha fazla felaket yaşayacak dermanı kalmadı!