Hep aynı yöne bakmaktansa, at gözlüklerimizi çıkarıp yeni ve taptaze işlere de bir şans versek süper olacak!
Müzikte ve televizyonda yıllardır sürekli olarak aynı tipleri görmekten artık gına geldi! Gazeteler her gün aynı kişilerin fotoğraflarını basıp, haberlerini yapmaktan, radyolar ve müzik kanalları aynı şarkıları çalmaktan sıkılmıyor. Birileri bütün köşeleri kapmış ve yeni isimlerin aradan sıyrılma fırsatı yok! Belli bir noktaya gelip adını duyurmuş olanlar, dünyanın en uyduruk ve dinlemesi kulaklara zarar şarkısını yapıp çıksa bile kabul görüyor, her yerde çalınıyor.
Sonsuza kadar aynı tipleri mi izleyeceğiz?!
Öte yandan radyolar yeni isimlerin şarkılarını binbir naz yaparak çalıyor ya da hiç çalmıyor. Müzik şirketleri yeni isimlere, ne kadar potansiyeli olursa olsun burun kıvırıyor. Herkes ticaret kafasında, müzik ve sanata hizmet eden kalmamış!
Bir sürü emek ve para harcayıp güzel işlere imza atan yeni isimlerin birçoğu şarkılarını duyurma imkanı bulamadan kaybolup gidiyor. Halbuki destek de demiyorum hakkı olana biraz hakkı verilse müziği tekeline almış birçok kişiyi ezip geçecek yıldız adayları var. Eee sonsuza kadar aynı insanları dinlemeye ve görmeye mi mahkumuz?
İzlerken dikkaaaat!
O yakışıklılar yakışıklısı Colin Farrell özel bir makyajla ‘çirkin ve nefretlik karakterde’ bir adam, Hollywood’un en güzel vücutlu kadınlarından biri olan Aniston ‘seks manyağı, azgın, tacizci’ bir dişçiyi oynuyor. Kevin Spacey’i hiç anlatmayayım, zaten adamı hangi role koysalar harikalar yaratıyor.
Espriler o kadar şık ve zekice yazılmış, o kadar doğal oyunlarla verilmiş ki kaçırmamak için pür dikkat izlemeniz gerekiyor. Ama işte ben bunu yaparken gülmekten birkaç kez koltuktan düştüm, hiç tavsiye etmem. Özellikle ‘diş fırçasıyla intikam’ sahnesinde. Abicim bu kadar mı kusursuz oynanır yahu, öldürmeyin adamı!
‘Patrondan Kurtulma Sanatı’ filmini kaçırmayın ama dikkat edin izlerken gülmekten altınıza da kaçırmayın!