Bir yer biraz popüler oldu mu fiyatlar hemen yükseliyor. Aynı restoranlara takılmak yerine farklı mekanları denemek en güzeli..
Millet tatilinin son günlerini yaşarken yine Bodrum’dan 1-2 haber vermesem olmaz. Bodrum’daki bazı restoranların uçuk fiyatlarından daha önce de bahsetmiştim. Bir yer biraz popüler oldu mu, bir iki köşe yazısında bahsedildi mi müşteriler olarak yandığımızın resmidir arkadaşlar! Fiyatlar hemen yükseliyor, günler sonrasına rezervasyon yapacak kadar havaya giriliyor! Yenilen güzel yemekler, geçirilen hoş vakitler hesabı görünce kursakta kalıveriyor!
Gümüşlük’teki ‘Limon’u bilmeyen yoktur, gün batımının en güzeli ordan seyredilir, Bodrum’un en keyifli mekanlarından biri.. Ama son günlerde konuştuğum birçok kişi çok pahalı olduğundan yakınıyor. Aynı şekilde ‘Mimoza Balıkçısı’.. Böyle bir atmosfer zor bulursunuz, masalda gibi hissediyor insan kendini ama fiyatlar uçuk.. Bir tek bana mı öyle geliyor desem öyle de değil, tatilciler çok bahsediyor bundan..
Reana Balıkçısı’na gidilmeli..
Benim favorim Gündoğan’daki ‘Reana’ bu aralar.. Mezesi, balığı her şeyi kusursuz, denizin kenarında keyif yapmak için ideal. Üstelik içki içmeyince gayet uygun bir hesapla kalkıyorsunuz. Her müşteriye aynı özeni gösteriyorlar, benim için önemli bir ayrıntı.. Tel kadayıflı muhallebisini ve dondurmalı kabak tatlısını mutlaka deneyin. Ooof bak yine canım istedi!
Bodrum’un içinde de çok güzel restoranlar var. ‘Liman Köftecisi’ne bayılıyorum mesela, çeşit çeşit köftelerin hepsi çok lezzetli, fiyatlar makul.. Aynı restoranlara takılıp şımartmak yerine, birçok restorana gitmek, denemek en güzeli..
KOCASIYLA YATMAMIŞ!
Özge Ulusoy tüm Türkiye’nin içine su serpen(!) bir açıklama yaparak, evlenip hemen ayrıldığı kocasıyla ‘birlikte olmadığını’ söylemiş. Kendisine ‘hepimiz adına’ çok teşekkür ediyorum, zira büyük bir merak içinde onun bu derece özelini açıklamasını bekliyorduk!!
BU DA BİR ÇEŞİT TACİZ!
Kadının biri uçağa giderken mini bir şort ve apartman topuklu ayakkabı giymişti. Şort diyorsam ‘don’ kıvamında ha, gerçek bir şort canlandırmayın! Herkes ablaya bakıyor tabii, kadınlar “oha”, erkekler “vaay” modunda.. Zaten bu kılıkla gezenin amacı da bu! Bu şekilde giyinmek etraftaki insanları taciz etmektir. Bir de plajda, havuzda bacaklarını “sanki o anda doğuruyormuş gibi” iki yana açıp güneşlenen tipler var. Bu ne rahatlık, bu ne dingil yaşam tarzı! Bi silkelenin!
THY VE ANTALYA HAVALİMANI...
“Türk Hava Yolları’nın rötarları” sık seyahat edenlerin çok yakından bildiği bir durum eminim ki.. Antalya’ya giderken “yine yeni yeniden”(!) tam ‘bir saat’ uçakta bekledik, bir kere de zamanında kalksa ve beni utandırsa keşke! Bekleme salonuna son çağrılar, “Uçağa koşun, yetişiiin” anonsları pek güzel de, kalkışa gelince gümlüyorsunuz ne yalan söyleyeyim!
Yakışmadı!
Gelelim Antalya Havaalanı’na.. Geniş, ferah, çok güzel, hiç lafım yok. Zaten ‘10-25 milyon yolcu sayısı’ kategorisinde “Avrupa’nın en iyi havalimanı” seçilmiş. Bu bilgiyi ‘kocaman bir panoyla’ herkese gösteriyorlar. Ama.. Tuvalet o kadar pis, bakımsız ve kötü kokuluydu ki ‘bu tuvalete girmektense ömür boyu tutarım daha iyi!’ diyerek kendimi dışarı attım! ‘En iyi’ seçilen ve milyonlarca turist ağırlayan bir havaalanında olacak iş değil! Panoyu asana kadar tuvaletleri temizleseler daha makbule geçerdi!