Her ölüm geride kalanlara üzüntü verir de, erken vedaların sarsıcılığı çok başka oluyor; hele ki Vatan Şaşmaz’ın bir anda hayattan koparılarak gidişi hepimizi yasa boğdu. “Allah iyi insanları, iyi insanlarla karşılaştırsın” diye dua ediyorum günlerdir. Platonik aşk, karşılıklı aşk falan fark etmez; muhatabının ruh sağlığı yerinde olmayan takıntılı bir tip olduğunu anladığın saniye uzaklaşmak lazım. Belki de Vatan Şaşmaz bir kadının kendisine kötü bir şey yapmak istese bile gücünün yetmeyeceğini düşündü oraya giderken, kim bilir... Ama maalesef ki aklı başında olmayandan korkmak, köşe bucak kaçmak gerekiyor.
Şaşmaz’ın ölümü, “Bir varız, bir yokuz” gerçeğini yüzümüze tokat gibi çarptı. Daha birkaç gün önce paylaştığı Instagram fotoğrafına, son verdiği röportaja, arkadaşlarıyla gülüp eğlendiği son yemeğin görüntülerine bakıyorum da... Gelecek planları, projeleri ve en önemlisi doğmasını beklediği bebeği varken,her şeyin bir an içinde bitmiş olması kahredici.
Televizyonda milyonları güldürdüğü dizi sahnelerinin yayınlandığı dakikalarda o, korkunç bir cinayete kurban gidiyor. Hayatın bu acımasız gerçekliği kanımı donduruyor. Hani “Anın tadını çıkar, geçmişi geleceği düşünme” derler ya, tam da bu yüzden aslında... “Bir sonraki an hâlâ burada olacak mıyız?”ın cevabı belli değil...
İnsanlıktan çıkmışlar!
Uzun yıllardır hep gülen yüzüyle, hiç bozmadığı çizgisiyle herkesin takdirini ve sevgisini kazanmış ünlü bir isim cinayete kurban gidince, herkes hem üzülüyor hem de detayları merak ediyor haliyle. Ama böylesi hassas bir durumda sadece ‘iddia’lardan ibaret şeylerin konuşulması, yazılıp çizilmesi hem Şaşmaz’a, hem de geride kalan hamile eşine ve acılı ailesine haksızlık...
Sosyal medyada Vatan Şaşmaz öldüğü andan itibaren ‘Vatan Şaşmaz Fan Sayfaları’ açmaya başladılar arka arkaya. Bu nasıl samimiyetsiz ve çirkin bir harekettir? Hele ‘Cinayet anının videosu sayfamda’, ‘Cesedinin görüntüsünü paylaştım, beni takip edin’ gibi takipçi kazanmaya yönelik iğrenç paylaşımlar yapanlar, net söylüyorum insan değil! Son olarak o görüntüleri ne yazık ki gördüm istemeden, hüngür hüngür ağladım.
Cinayeti işleyip intihar eden kadının arkasından küfredenlerin, “Evli adamın otel odasında işi ne?” eleştirisi yapanların, vicdanı zaten yok da, ruh sağlıklarından da şüpheliyim! Ölen insanların arkasından çekiştirmek, atıp tutmak nasıl hastalıklı, kapkaranlık bir zihniyettir? Herkes mi delirdi, ne oluyor ya?! Bir rahmet dilemek,
bir Fatiha okumak ve edebinle susmak bu kadar zor olmamalı!
Zaten pozitif bir haber duymaz, mutlu bir olay görmez olduk; bari birazcık vicdanımıza, insani değerlerimize odaklanalım.
Zira hepsi yerlerde!