İki akşam önce evin kapısından çıktığımda hava çok hafif bir esintiyle o kadar ferahlatıcı geldi ki, tüm o tertemiz havayı içime çekerek derin bir nefes aldım.
Tam o saniyede gözümün önüne o karalar karası lanet madende korkunç şekilde hayatını kaybeden yüzlerce emekçimiz geldi.
Hayatlarının her günü canları pahasına ter dökerken akla gelmeyen yüzlerce insanımız... O an aldığım derin nefesten duyduğum suçluluğu size kelimelerle anlatmama imkan yok. Hayatımda ilk defa nefes aldığıma utanır halde, gözlerimden yaşlar oluk oluk aktı.
Son birkaç gündür haykırmak, isyan etmek ve çok afedersiniz ama ağız dolusu küfür etmek istediğim şeylerin çokluğu, boğazımda koca bir düğüm olup beni sessizliğe gömüyor. İki kuruş ekmek parasının, ailesini geçindirmenin, ay sonunu getirmenin, kredi borçlarını ödemenin derdinde, hayat mücadelesinin belki de en zorunu, en ağırını ve tehlikelisini veren yüzlerce insanımız yok olup gittiler. Şimdi isyan etsek kaç yazar, bağırsak, çıldırsak kaç yazar?
GEÇ KALAN ADIMLAR
Televizyonda geçen bir altyazıda bir bakanın sözleri akıyor: “Bu tür kazalar olmaması için gereken adımlar atılacaktır.”
Çok teşekkürler, içimize su serpildi!
O masum canları kaybetmeden atsaydınız şu adımları da, yüzlerce insanımız bir hiç uğruna yitip gitmeseydi, yüzlerce ailenin ortasına ateş düşmeseydi, milletçe bu unutulmaz, korkunç, vicdan parçalayan acıyı tatmasaydık, aldığımız nefesten bile utanır hale gelmeseydik!
Her şey o kadar anlamsız ve boş geliyor ki şu an, inanın bu satırları bile yazmakta zorlanıyorum, tıkanıyorum, ben bu adaletsiz düzene tahammül edemiyorum, lanet ediyorum!
SOMA’DA KARDEŞİM VAR
Türkiye, tuttuğu yasın acısıyla alev alev kavrulmasına rağmen, bir yanda sosyal medyada sanki hiçbir şey olmamışcasına neşeli fotoğraflarını paylaşan, vurdumduymazdan çok öte insanlıktan nasibini almamışlar varken, diğer tarafta da bu güzel ülkenin duyarlı insanları bir şeyler yapabilmek adına seferber oluyorlar.
Türkiye’nin önde gelen menajer ve halkla ilişkiler uzmanlarından Özgür Aras’ın fikriyle ortaya çıkan ve meslektaşlarının da katılımıyla Twitter’da çok hızlı bir şekilde yayılarak büyüyen ‘Soma’da Kardeşim Var’ projesinin amacı, insanın tam yüreğine dokunuyor.
Aras projeyi, “Biz tüm meslektaşlar ilk defa bir sosyal sorumluluk projesi için bir araya geliyoruz. Tek bir sesi çığlık yapacağız. Oradaki çocukların psikolojileri çok önemli. Onların acılarına ortak olmak, yanlarında olduğumuzu hissettirmek istiyoruz. Soma’dan isteyen herkese bir çocuk, bir genç kardeş edinilecek. Kardeşlerine mektup yazabilir, hediyeler gönderebilirler. Amaç sadece parasal yardım değil onların gönlünü hoş edecek sürprizler yapabilmek” şeklinde özetliyor.
Sanat dünyasından onlarca isim de duyar duymaz bu projede yer almak istediklerini söylediler.
Ekibin ilk toplantısı pazartesi günü Yıldız Parkı Malta Köşkü‘nde yapılacak ve proje en hızlı şekilde hayata geçirilecek.
En azından geride kalanlara destek olabilmek adına böyle anlamlı adımlar atılması, öylece durup üzülmek yerine harekete geçilmesi çok önemli... Öyle büyük bir felaket ki bu; herkes gücü yettiğince elini taşın altına koymalı.