Nazlı Mengi

Nazlı Mengi

nazli.mengi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yeni şarkı çıkaran herkesin promosyon yöntemi farklı. Kimi reklamını işi üzerinden yürütürken, kimi magazinin nimetlerinden faydalanarak çok daha kolay yoldan dikkat çekmeyi tercih ediyor.
Ünlü şarkıcımızın durduk yere yaptığı “Erkek aldatmalı ama çaktırmamalı” şeklindeki veciz açıklaması mesela!
Tabii ki erkek kadına göre poligammış, aldatıp da yakalanmayan erkeğe saygı duyulmalıymış, insanlar böyle erkekleri seviyormuş! Cidden beynimden vurulmuşa döndüm bu cümleleri okuyunca!
Yaşı kemale ermiş ve üstelik de söyledikleri milyonlarca kişiye ulaşan bir sanatçının bu şekilde konuşmasına pes ki ne pes! İlk şoku atlattıktan sonra bunun şarkı promosyonu için olduğunu düşündüm çünkü bir anda tüm dikkatleri çekecek, üzerinde epey konuşulacak cümleler bunlar...

Kötü örnek olmaya hakkınız yok!
Oysa ki yıllar içinde ‘rol model’ olma noktasına gelmiş kişilerin; hiçbir sebeple, bu derece kötü örnek olacak, insanların kafasına saçma sapan fikirler sokacak, erkeklere “Aaa bak kadınlar aldatıp çaktırmayan erkek seviyormuş, hem zaten biz çok eşliyiz, haydi hurraaa!” rahatlığını verecek konuşmalar yapmaya hakkı yok.
Kaç kadın ve kaç ilişki etkilenebilir bundan hiç düşünüyor mu acaba? Yoksa tek düşündüğü kendi reklamı mı?
İnsanlar aldatan erkekleri sevmiyor efendim! Böyle bir genelleme modeli yok! Karısını aldatıp, yuvasını dağıtıp, yaşadığı yasak ilişkiyle dünyaya rezil olanları, işini gücünü kaybedenleri de biliyoruz! Yani o aldatma işi dönüp dolaşıp yapanın beyninde patlıyor,
Demet Akalın’ın şarkısındaki gibi:
“Yarına kalsa da yanına kalmaz... İlahi adalet diye bir şey var!”

Haberin Devamı

LANET OLSUN SANA ÇİN!

Türkiye’de sokak hayvanlarına ve tüm hayvanlara şiddet gösteren kalpsizleri durdurmak için uğraşırken, başımıza bir de Çin felaketi çıktı.
Bu ülkede ‘şenlik’ adı altında, 21 Haziran’da başlayan ‘Yulin Festivali’ diye bir vahşet sergileniyor.
Yıl boyu on binlerce kedi ve köpeği en vahşi yöntemlerle yakıyor, derilerini yüzüyor, öldürüyorlar. 21’inci yüzyılda hiçbir ülkenin kayıtsız kalamayacağı bu katliamlara 2015’te Türkiye de büyük bir eylemle karşı çıktı.

Vahşilerin mallarına boykot!
22 Haziran Pazartesi günü HAYTAP öncülüğünde kalabalık gruplar Tarabya’daki Çin Konsolosluğu önünde ‘Stop Yulin’, ‘Çin’de hayvanları ve insanları öldürmeye son verin’ sloganlarıyla eylem yaptı.
Kağıtlara yazılan yüzlerce mesaj bir kutuda toplanarak konsolosluk bahçesine bırakıldı.
Sonuç olarak ancak maddi bir kaybın etkili olacağı düşünüldü ve ‘Çin yapımı ürünleri kullanmama, Çin yemeği yememe (içinde kedi-köpek eti de olabilir) ve Çin’e seyahat etmeme kararı’ alındı.
Gerçekten de böyle bir protesto diğer ülkelere de sosyal medya yoluyla yayılsa çok etkili olabilir. Kürkü ve derisi kullanılmak üzere canlı canlı derisi yüzülüp kafeslere tıkılmış bembeyaz köpeklerin içler acısı halini yürek kaldırmıyor. Günlerdir kendime gelemiyorum, hayvanlara yaşatılan bu azabı, bu acımasızlığı aklım kabul edemiyor.
HAYTAP, konsolosluk bildirisinin altına şöyle bir not koymuştu:
“Böyle devam ederseniz Ejderha yılında sizi ejderhalar yesin!” Ben de ekliyorum: “Siz insan olamazsınız, size lanet olsun canavarlar!”