Nazlı Mengi

Nazlı Mengi

nazli.mengi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları


ALDAT BENi, AFFEDERiM SENi


İvana Sert gibi düşünen ve üstelik düşündüğünü mutlaka fırtlatan kadın tipini kesinlikle anlamıyorum ve feci sinirleniyorum. Neymiş, kocasının bir kez kendisini aldatmasına göz yumarmış. Ama erkek bu; bir kere elini verdin mi kolunu kurtarmana ihtimal yok! Arkası her türlü gelir yani..
Nitekim Bodrum’da bir kadınla sarmaş dolaş yakalanan kocası şöyle diyor: “İvana’yla bu konuyu konuştuk. Bana ‘İstersen ihanet edebilirsin. Seni bir kaçamak için bırakmam’ dedi.” Yahu bir erkeğe böyle bir şey söylenir mi? Ağzından böyle bir laf çıkmasıyla, sevgilisinin-kocasının koynuna kendi eliyle kadın sokması arasında hiçbir fark olmadığını nasıl düşünmez bir kadın! Bundan daha ezik, daha kadını aşağılayıcı bir bakış açısı olamaz.

Haberin Devamı

Kaybetme korkusu yoksa!
Zaten inanın şu lafı etmediğimiz halde çoğumuz aldatılmışızdır, aldatılıyoruzdur, uyuyoruzdur, takmıyoruzdur veya üç maymunu oynuyoruzdur.. Ama aldatılmayı kabul edeceksen bile adama “Haydi git gönül rahatlığıyla beni aldat” demenin nasıl bir mantığı olabilir? İvana Sert eğer “Ben özgür bırakayım, o zaman yanımdan ayrılmaz” düşüncesiyle bunu yaptıysa tutmamış belli ki! Veya “Nasıl olsa aldatılırım, peşin peşin kabul edeyim de boşanmak falan gerekmesin” diye mi düşündü acaba? Zaten ilişkiler günümüzde çığırından çıkmış, bir de böyle kötü örnekler olunca tam süper oluyor! Bir erkeğin, hele de ‘sevdiği kadını kaybetme korkusu’ olmazsa yapabileceklerini düşünmek bile istemiyorum!


SABIR TAŞI DEĞiLSEN SiNEMAYA GiTME!

Tom Hanks ve Julia Roberts’ın yeni filmi ‘Larry Crowne’u izleyip keyifli bir sinema akşamı geçirmek üzere ailecek Kanyon’daki Cinebonus’a gittik. Aldık patlamış mısırlarımızı, kurulduk koltuklara, ohh miss.. Mis mi? Keyifli bir sinema akşamı mı?! Aman ne mümkün efendim!
O reklamlar bir başladı mı bitmek bilmiyor, insanı çileden çıkarıyor, bazen içimden “Sabırlı ol, bu kesin sonuncu reklam, daha fazla suyunu çıkarmamışlardır” diyorum, ama yok arkadaş, bitmiyor, bitmiyor! Saat 22.15 seansı diye giriyorsun, bu reklamlar yüzünden tam yarım saat geç çıkıyorsun. İyi de ertesi sabah işi gücü var milletin, ne hakkınız var bu kadar zamanımızdan çalmaya, sinema keyfimize limon sıkmaya?!
Yemin ederim, o sinema salonlarında reklamı yapılan ürünleri alacağım varsa da almıyorum, kullandığım bir ürünse de bırakıyorum anasını satayım, öyle bir ‘etkiye tepki’ yaratıyor bünyemde!! Niye şu işin ayarını tutturamıyorlar, sinemadan vazgeçirteceksiniz adamı ha!

MADEM TÜRKÇE’Yi KORUMAYA ALDIN...
Tuba Ünsal “Dövmede Latince, oca buca yazı artık old fashion sanki... Bi de niye Türkçe diil? Niye hayat felsefem popomda? Latince olunca daha mı cool?” yazmış Twitter’a...
Peki “Dövmeler niye Türkçe değil” diye serzenişte bulunurken üst üste iki İngilizce kelime kullanmasına kaç puan?! Kendiyle çelişmenin böylesi zor bulunur, her konuya balıklama atlamamalı insan.. Ayrıca isteyen alnına yazdırır, isteyen poposuna, isteyen Türkçe yazdırır, isteyen oldd feşııın olsa bile Latince.. Kime ne arkadaş?