Nazlı Mengi

Nazlı Mengi

nazli.mengi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gerçek hayatta romanlardaki, filmlerdeki gibi sevdiğine sadakatla bağlı, onu koruyup kollayan, her hareketiyle ona değer verdiğini belli eden adam gibi adam bulmak söz konusu değil. ‘Erkekimsiler’se her yerde

Dünya çapında milyonlarca satan ‘Grinin Elli Tonu’ romanındaki baş döndürücü erkek kahraman Christian Grey’den bahsetmiştim.
Baş döndürücü olmasının sebebi çok yakışıklı ya da çok zengin oluşu değil. O; sevdiği kadına kendini adayan ve sıradan bir tip olmasına rağmen ona kendini dünyanın en muhteşem varlığı gibi hissettiren, her hareketiyle çok değer verdiğini belli eden, gözünden bir tek damla yaş akmaması için her şeyi yapan, onu her şeyden koruyup kollayan ve en önemlisi de sevgilisine ‘sadakatle’ bağlı bir erkek olduğu için baş döndürücü...
Gerçek hayattaysa birazcık ilgi gördük mü karşımızdakini ‘adam’ sanıyoruz artık. Zira bu özelliklerin hepsini bir arada bulmayı geçtim, birkaç fazladan güzel özelliği bulmak bile söz konusu değil.
Beni en çok zıvanadan çıkaran ‘erkekimsiler’se şöyle;

1) Aldatmayı adamlık sananlar: Bu modelde düzgün ve uzun süreli ilişkisi olan erkekimsi; kız arkadaşı her şeyiyle dört dörtlük olsa bile onu mutlaka aldatıyor. Sonra da ihanet hikayelerini kankalarına anlatıp gururlanıyor. Ve aldatma hikayelerini bilen insanların arasına kız arkadaşını sokmaktan, o kızı ahmak yerine koymaktan zerre kadar utanmıyor.

2) ”Yapmıyorum diyen yalan söylüyor”cular: Bunlar kendileri herkesi aldattıkları için, bütün erkek milletinin de kendileri gibi olması gerektiğine inanıyorlar. Hatta bundan eminler! Halbuki sevdiği kadına ihanet etmeden doğru dürüst ilişki yaşayan erkekler de var. Tanrı dürüst erkekleri korusun!

3) Para şovmenleri: Paralı ve güçlüler diye kendilerini dünyanın hükümdarı zannedip, sadece kadınlara değil herkese istedikleri muameleyi yapma lüksleri var gibi davranıyorlar. Gittikleri yerlerde garsonundan valesine, mağaza çalışanından mekân sahibine kadar herkese saygısızlık etmeyi, küçümsemeyi hak görüyorlar. Tabii ki iyi aileler tarafından yetiştirilmiş saygılı, ölçülü insanları ayrı tutuyorum. Ama diğer görgüsüz ve saygısız modelden her köşe başında var maalesef.

Kadınlar neden erkekleşiyor?
4)Hiç bir sözüne güvenilmeyenler: Bu modeldeki erkek bir de yalan söylemekte ustaysa; tuzağına düşenin vay haline! Karşısındakini elde edene kadar her türlü yalanı söylemeyi mübah görüyorlar. Hatta ilişki istediği noktaya geldiğinde kadın hâlâ verilen sözlerin gerçekleşmesini bekliyorsa; “Aah onlar seni kandırmak içindi, artık karşıma çıkarma o dönemde söylediklerimi” diyebilecek kadar arsız olanlar bile var!

5) Sevdiği kadının arkasında durmayanlar: Erkek dediğin her şartta hayatındaki kadının yanında olmalı ve ona yalnız olmadığını hissettirmeli. Günümüzde “Kadınlar erkek oldu” diyorlar ya; merakımızdan değil mecburiyetten olduk! Çünkü bütün dünyaya karşı kaya gibi durmadığın zaman seni ezip geçiyorlar ve şayet yanındaki adama sırtını yasladıysan; bir de bakıyorsun ki popo üstü yere çakılmışsın!

6)Sevgilisini sürekli eleştirenler: Yanındaki kadına ağzına her geleni söyleme hakkı varmış gibi; eleştirip duruyorlar. Kanatlanıp pır pır uçsan bu modele onu bile beğendiremezsin! Dön de bi aynaya bak arkadaşım, kadın seni eleştirmeye bir başlasa yıllar sürer kesin!