Hayvanlara yardım etmeyi, duyarlı olmayı bırakın; onlara acımasızca işkence eden insanlar var hâlâ. Bu nedenle; medya gücü olan isimlerin hayvanları korumak adına yaptıkları her şeye saygım sonsuz
Ajda Pekkan, Ömür Gedik gibi hayvansever ünlülerin hayvanlarla ilgili projelerde yer almalarını, yaptıkları açıklamalarla hayvanlara karşı duyarlı olunması gerektiğinin altını çizmelerini, kısacası bu konuda mesai harcamalarını takdirle izliyorum.
Her zaman dediğim gibi hayvanlara yardım etmeyi, duyarlı olmayı bırakın; onlara acımasızca işkence eden insanlar var hâlâ. Bazen internette öyle videolar, gazetelerde öyle haberler görüyorum ki, değil izlemek veya okumak bir an bakmaya bile ruhum el vermiyor. Hayvanlara eziyet edenlere insan demiyorum, onlar iğrenç birer canavar! Bu nedenle; medya gücü olan isimlerin hayvanları korumak adına yaptıkları her şeye saygım sonsuz.
Hülya Avşar, Pekkan ve Gedik için “Sanki tek hayvansever onlarmış gibi ahkam kesiyorlar. Bizim de evimizde hayvan var biz de seviyoruz. Kimin kürk giyip, giymeyeceği onlara kalmadı” demiş.
Kürk konusunu ayrı bir tarafa koyalım. Zira kadınların giyim kuşam zevki uğruna katledilen, diri diri derisi yüzülen, işkenceyle öldürülen hayvanları düşünemeyenlere; üzerinde hayvan cesediyle gezmekten rahatsız olmayanlara ne desen boş...
Evinde hayvan besleyen herkes hayvansever değil!
Yalnız şu var ki; evinde her hayvan besleyene hayvansever demek çok yanlış! Bazıları var ki sadece kendi evindeki hayvanları seviyor. Evlerinin civarındaki sokak kedilerini (yeni doğmuşları bile) üzerlerine su sıkarak kaçırtanlar, zehirleyenler, belediyeye toplatanlar, bizim komşumuz gibi kapanlarla yakalayıp yemek bulamayacağı ve öleceği ıssız yerlere atanlar, beslediği hayvandan sıkılınca sokağa bırakanlar, sokakta gördüğü kedi-köpekleri tekmeleyenler; her türlü acımasız tip mevcut! Ama bakarsan evinde hayvan besliyor! Aman ne hayvansever!
Keşke Hülya Avşar böyle bir açıklama yapmak yerine o da kendi gücüyle Ajda Pekkan ve Ömür Gedik’in yanında yer alacağını söyleseydi. Onların çabasını yadırgamak, baltalamak değil destek olmak lazım, kurtarılacak her bir can çok kıymetli. Çaresiz ve yardıma muhtaç hayvanların da yaşamaya hakkı var. Buralar sadece bizim için yaratılmamış!
Not: Son günlerde yollarda arabaların ezdiği çok sayıda kedi gördüm. Biliyorum ki bazen arabaların önüne atlayıveriyorlar ve durmak mümkün olmuyor. Yine de lütfen biraz daha dikkat!
MAGAZiNiN KURALI BU!
Yaptığı evlilik programına ne zaman denk geldiysem her seferinde “halinin tavrının, konuşma tarzının, verdiği tepkilerin bile Seda Sayan’la birebir aynı olmasını dumurlar içinde izledim Songül Karlı‘nın... Buna rağmen çıkıp “Ben anamdan böyle doğdum ama Lerzan Mutlu ona benzemek için kendini yırttı, bunun mücadelesini verdi” diyebiliyor ve bir yandan da kendini övüyor ya vallahi pes!
Lerzan Mutlu’nun programlarını izlerdim, ekrandaki samimiyetini ve konuklarıyla yaptığı sıradanlıktan uzak sohbetlerini seviyorum. Tamamen kendine has, zeka ve ince espri dolu, televizyon ekranına çok yakışan bir çizgisi ve ışığı var Mutlu’nun... Bir defa izleyince bile; kimseye benzemek gibi bir çabası olmadığını görüyorsunuz. Ama magazin dünyasının kuralı işte; popüler olan ve hakkında bol haber yapılan isimleri diline dolayacaksın ki sen de sebepleneceksin!