Hakan Eren’in Ossi’si, Türk popunun geçmişini temize çekmeyi sürdürüyor. Bu firma geçmişimizi, uzun sayılmayacak aralıklarla, 20’lik şarkılar halinde ulaşılabilir-dinlenebilir kılıyor.
Sezen Aksu’nun, “Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler...” talebi (ki, bu sefer bu şarkı da var albümde), bir biçimde (ve bir kere daha) karşılık gördü. Ajda Pekkan ile açılıp Nermin Candan ile kapanan “Bir Zamanlar 4” yakın bir zamanda yayınlandı.
Hiç şüphesiz, “CD yüzü görmeyen şarkı” ya da şarkıcı, sırf bize (ya da bize benzer ülkelere) özgü bir durum değil.
Bu işin cenneti sayılacak ülkelerde, mesela Amerika ve Avrupa’da bile, daha dijital bir ortama nakledilememiş isimler mevcut.
Ama bunun oranı, sözünü etmeye değmez bir miktarda. Oralarda çoğu şey dijitale intikal ettirilmiş.
Bizde ise öyle değil. Bir “nostalji furyası” yaşıyor olmamıza, daralan piyasa firmaları ucuz ya da risksiz bir alana, eski kataloglarını yayınlamaları gereken bir alana sürüklemiş olmasına rağmen, müzik geçmişimizin büyük bir bölümü hâlâ “dinlenebilir” değil.
Ne varsa onlarda mı var?
Yeni “nostalji seansı”mız, dünya ahret “genç kız”ımız, ölümsüz Superstar’ımız Ajda Pekkan ile başlıyor: “Ne Varsa Bende Var”. Ama farklı bir versiyon bu; plak olarak yayınlanmış halinden çok değil, biraz farklı bir versiyon.
Eski plak firmalarımız da çok ince eler, sık dokurlarmış. Kayıt şartları, belki bugünkü kadar rahat değilmiş ama o zaman da, neredeyse her şarkı birkaç farklı biçimde kaydedilir ya da mix edilirmiş.
Ve elbette sonunda, sanatçının-prodüktörün-firmanın uygun gördüğü, “Bu daha iyi,” dediği versiyon plak olarak yayınlanırmış.
Diğerleri ise, bantların üzerinde kalakalır, arşivin yolunu tutarmış. Ve şansa ya da şanssızlığa (elbette ikincisine) bakın ki, bu binlerce banttan çok azı günümüze ulaşabildi. Büyük bir kısmı kayboldu. Tamamen.
Yani müzikal geçmişimizin büyük bir kısmı aslında kayıp. Yayınlananlar dışında kim ne yapmış, kim neyi denemiş, kim nasıl bir çaba harcamış hiç bilmiyoruz. Mesela Odeon Nilüfer’in “Sürprizler”inde “Otuzbeş Yaş”ı yayınladı da, Hümeyra’dan önce bu şarkının Nilüfer tarafından kaydedilmiş olduğunu öğrendik. Ya da Nil Burak Açık Radyo’da anlattı da, “Tatlı Tatlı”nın Serpil Barlas dahil beş-on şarkıcıyla denendiğini ve sonunda Nil Burak’ta karar kılındığını öğrendik.
Superstar’ın yeni “Ne Varsa...”sı, yayınlanan asıl versiyondan bir ya da birkaç adım öncesine ait gibi görünüyor. Çünkü Pekkan da tam formunda değil, şarkı da. Düzenlemesi de, yayınlanmış olan orijinal halindeki gibi enerjik değil. İntro’su ise Dario Moreno’nun “Aşkımız Bitti (Deniz ve Mehtap)”ından alınma gibi; kuşlu-martılı değil belki ama benzer. Ama bu durum, şarkının tarihi kıymetini azaltıyor mu? Hayır. İyi ki bulunmuş, iyi ki yayınlanmış.
Olur olur, bu iş olur
Selami Şahin’in desteği ile bir altın çağ yaşamış Gülistan Okan, Oscar Harris’in kitsch’ler kitsch’i “Alta Gracia”sını, kalpleri paramparça edebilecek bir şarkıya dönüştürmüş Lale Belkıs, popüler müziğimizin isimsiz kahramanlarından Reyman Eray’ın şarkısını seslendiren Selma Devrim (ki Sinan Doyan’ın, bu şarkı ile ilgili olarak kapağa düştüğü notlar da -yer yokluğundan isimleri anılmamış diğer yazılarla birlikte- mükemmel), dört başı mamur ilk star’larımızdan olan ve her daim delikanlı-her daim mükemmel olmayı başarmış Selçuk Ural, adlı adınca pop söylememiş-yapmamış olsa da, bu müziğe cephe de almamış, aksine yakın ilişkiler içinde olmuş Behiye Aksoy ve diğer şarkıcılarla-şarkılarla devam eden albüm, bir zamanlar Tavernalar Kraliçesi namıyla maruf Nermin Candan ile sona eriyor.
Candan’ı ilk defa Nilüfer Saltık taşımıştı yeni çağa, “Yeşilçam Şarkıları”ndaki “Hayat mı Bu” ile. Bu sefer ise, aslında Semiramis Pekkan’ın hesabına hit olarak yazılmış “Olmaz Olmaz Bu İş Olamaz” ile karşımızda.
(Ekşi Sözlük’ün yalancısıyız) Cihangir’de oturduğu, onlarca kedi beslediği söylenen Nermin Candan’dan, bir şekilde, bir haber alabilmiş olmamız büyük ikramiye. Candan ve şarkısı, (“Bak Bir Varmış...” ile birlikte) Türk popunun sesli tarihi olmayı başarmış “Bir Zamanlar”ı daha da kıymetli bir hale getirmiş.
Nice Nermin Candan şarkılarına, nice “Bir Zamanlar”a.
GÖKKUŞAĞI
(Daha çok şarkımıza-kaybolan yılımıza kavuşmak için) “Bir Zamanlar”, beş-on disklik bir kutu olarak yayınlansa, Başta Nermin Candan, Lale Belkıs, Selçuk Ural ve Gülistan Okan olmak üzere, Ossi daha çok yorumcuyu “En İyileriyle”, yani boydan boya bir albümle bize sunsa, KEŞKE OLSA.