MUTLU OLMAK iÇiN EVLENMEYE GEREK YOK

Mehmet Dereli ile evliliğinizi 2012 yılının başında sonlandırmıştınız. Sonraki dönemde hayatınızda ne gibi değişiklikler oldu?
Şebnem Dinçgör: Mehmet Bey’le 15 sene boyunca süren güzel bir beraberlik yaşadık. Ancak 15 yılın sonunda ayrılmaya karar verdik. Bu ayrılığın sonrasında hayat ibremi oğluma ve kendime çevirdim. Oğlum Kerim’in o süreci rahat atlatması açısından zamanımın çoğunu onunla geçirdim. Bu arada kendime de bakmayı ihmal etmeyip, bol bol spor yaptım ve pek davetlere katılmadım. Aradan iki sene geçtikten sonra Edoardo’yla tanıştık ve ilişkimiz başladı.

İlk tanıştığınızda birbirinizin en çok nesinden etkilendiniz?
Ş.D: Edoardo, 25 senedir Amerika’da yaşıyor, fakat bence tam bir İtalyan. Çünkü çok sıcakkanlı ve esprili. Sıcakkanlı oluşu beni etkiledi, bunun yanı sıra çok da yakışıklı.
Edoardo Costa: Bazen hayatta ruhlar insanlardan önce tanışır ve dans eder. Bizde de öyle oldu sanırım.

İlk tanışma anınızı hatırlıyor musunuz?
Ş.D: Evet, öyle çok özel bir tanışma değildi. New York’ta bir kafede ortak bir arkadaşımız tarafından tanıştırıldık.

Aktörlük macerası nasıl başladı?
E.C: İtalya’da üniversitede okurken aynı zamanda askerliğimi yapıyordum. Orada bir ajans tarafından teklif aldım ve kariyerime moda endüstrisi ile adım attım. Bütün dünyayı 20 yaşlarımda model olarak gezdim diyebilirim. Birçok reklam filminde oynadım ve İtalya’da aktörlüğe başladım. Derken New York ve Los Angeles’ta dünyanın en iyi aktörlük okulunda okudum. Sonra Amerika’ya yerleşip, orada hayatıma devam ettim ve hâlâ orada yaşıyorum.

İki farklı ülkede yaşayan insanlar olarak bir ilişkiyi yürütmekte zorlanmıyor musunuz?
E.C: Bazen zor, ama değişik ülkelerde buluşuyoruz. Arzunuz, görmeyince daha çok artıyor.
Ş.D: Bence böyle uzakta olmak ilişkiyi güçlü tutuyor ama elimizden geldiği kadar sık buluşuyoruz. Günümüz teknolojisiyle telefon veya bilgisayardan görüntüyle sık sık konuşuyoruz. Eğer karşınızdaki insana güveniyorsanız ve her şeyinizi paylaşıyorsanız, ilişki daha başka bir seviyeye yükseliyor.

Sanırım hiç evlenmediniz, bunun bir nedeni var mı?
E.C: İlişkilerimde doğru insanı bulamadığım için ve çocuğumun annesi olmasını istediğim kişi karşıma çıkmadığı için hiç evlenmedim. Ayrıca mutlu olmak için evlenmeye ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum.

Bu düşünceniz bugün için de geçerli mi?
E.C: Büyük konuşmamayı öğrendim, o yüzden sadece şimdilik evliliği düşünmüyorum diyebilirim. Bence evlilik aşkı öldürüyor.

Yabancı biri ile ilişki yaşamanın zorlukları ve avantajları nedir?
Ş.D: Eskiden bu soruyu sorsaydınız, yabancı biriyle ilişki düşünmezdim ama şu an çok mutluyum. Bizim çevremiz aslında çok ufak İstanbul’da. Herkes birbiriyle alakalı çıkabiliyor. Edoardo’nun sakin bir kişiliği var, ayrıca çok da esprili. Her şeyden önemlisi bana sakin olmayı öğretti.

EDOARDO ÇOK YETENEKLi BiR OYUNCU

‘Panzehir’ adlı Türk filminde rol alıyorsunuz. Bu filmde yer alma hikayeniz nasıl gelişti?
E.C: Türkiye’deydim ve Şebnem ile spor salonunda, onun harika bir arkadaşıyla tanıştım. İsmi Çağdaş. Bana filminden bahsetti ve İtalyan karakterin olduğunu, bunu oynayabileceğimi söyledi. Sonrasında filmin yönetmeniyle tanıştık ve anlaştık. İnanılmaz eğlenceli bir çekim oldu. Türk ekip gerçekten de çok iyiydi. Ayrıca Cüneyt Arkın gibi çok değerli bir aktörle çalışma fırsatı yakaladım. Şu anda Gaye Sökmen Ajansı ile çalışıyorum ve bundan sonra da başka projeler olursa seve seve Türkiye’ye gelip, çalışmak isterim.

Türk sineması hakkında neler düşünüyorsunuz, takip etme imkanınız oldu mu?
E.C: Türk sineması, İtalyan sinemasının bile çok önünde bence. Hollywood ile kıyaslama yapmamız zaten mümkün değil tabii. Ama hızla gelişmekte olduğunu düşünüyorum Türk sinemasının. Oldukça çok Türk oyuncu tanıyorum. Kıvanç Tatlıtuğ ile tanıştım. Yılmaz Erdoğan ile de tanıştım ve birkaç filmini izledim. Aynı şekilde Beren Saat ve Cem Yılmaz da gerçekten çok iyi oyuncular. Yönetmen olarak da Ferzan Özpetek’i çok beğeniyorum ve bir gün onunla çalışmayı çok isterim.

Hollywood yıldızlarından çok dostunuz var mı?
E.C: Çok aktör ve aktrist tanıyorum. Bunlardan birkaçı Bruce Willis, George Clooney, Brad Pitt, Angeline Jolie, Liam Nielson, Charlize Theron gibi isimler.

Şebnem Hanım siz Edoardo Costa’nın oyunculuğu için ne düşünüyorsunuz, daha önce izlemiş miydiniz kendisini?
Ş.D: Daha önceden Edoardo’yu tanımıyordum. Sonradan izledim ve bence çok kabiliyetli. Kendisi İtalya’da zaten çok meşhur. Amerika’da Avrupalıların çok şansı olmamasına rağmen o çok sevilen biri.

Röportajın tamamı Şamdan Plus dergisinde.