Yıllar önce fark ettim ki, aklımdan günde binlerce düşünce geçiyordu ve onların içinden en kaliteli olanları yakalamak için hiçbir şey yapmıyordum. Sonunda beynimde akan düşünce ırmaklarının üzerine, fikir barajları kurmaya karar verdim. O tarihten sonra geçen yıllar içinde, düzenli olarak düşüncelerimi not aldım. Hobi olarak başlayan şey, kariyere ve yaşam biçimine dönüştü.
İsterdim ki, her insan gün içinde aklına gelen güzel fikir, cümle veya tespitleri not alsın, bir ömür boyu bunları toplasın ve emekli olduğunda bu ‘akıl defteri’ni bir kitap gibi bastırıp, çocuklarına ve akrabalarına hediye etsin. Adı: ‘Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şeyler var!’ Bence herkes çocuğuna böyle bir entelektüel miras bırakmalı. Burada önemli olan, o kişinin bir kitap yazması değil, fikirlerini kitap gibi bir formda kalıcı hale getirmesi. Son birkaç ayda aklımdan geçen düşüncelerden yaptığım bir demet düşünceyi ilginize sunuyorum.
* Başarı toplama gibidir, insanı çoğaltır. Başarısızlık çıkarma gibidir, eksiltir. Aşk çarpma gibidir, insanı şaşırtır! Peki ya ayrılık?
* Bazı insanlar hayatın içinden basıp geçer iz bırakır, bazı insanların içinden hayat yakıp geçer is bırakır.
* “Attan düşmeyi öğrenmedikçe, ata binmeyi öğrenmiş sayılmazsın” der bir İspanyol atasözü. Ayrılık aşka, kaybetmek kazanmaya dahil.
* En derin saygı duyduğum iki insan türü: Bir, görkemli bir şekilde kazanmasını bilenler. İki, asil bir şekilde kaybetmesini bilenler.
* Size hayat hakkında bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haber: Kötü olan her şeyin bir sonu var! Kötü haber: İyi olan her şeyin bir sonu var!
* Epiktetos demiş ki, “Felsefe öğreniminde ilerlemek istiyorsan, ruhu ilgilendirmeyen işlerde aptal görünmekten korkma!”
* Mantık aşkın anayasa mahkemesi gibi, yargılamaktan sevmeye zaman bulamıyor. Aşk da aklın çömez kılavuzu, şaşırtmaktan yol gösteremiyor.
* Amerikalılar der ki, “İyi bir mal üretip reklamını yapmamak, karşı cinsten birine karanlıkta göz kırpmak gibidir, ne yaptığınızı sadece siz bilirsiniz!”
* Başarının sırrı hakkında konuşanlar ana hatlarıyla ikiye ayrılıyor: Bilip de söylemeyenler ve söyleyip de bilmeyenler!
* Hayatı düşünmeden yaşayanların, düştükten sonra kara kara düşünmek zorunda kalmaları ne trajikomiktir.
* Bugüne kadar okuduğum kitaplar içinde entelektüel kapasitemi en fazla zorlayanı, bugün okuduğum çamaşır makinası kullanma kılavuzu oldu!
* Başkalarının beğenisine dayalı başarılar önce özgürleştirip, sonra köleleştirir.
* Berberim Şükrü Dudu sordu: “Abi, senin kitapların çok satıyor, Cem Yılmaz’ın, Şahan’ın filmi çok izleniyor. Çok tutan bir şey yapmak nasıl bir duygu?” Cevabım: “Çok tutan bir şey yapmak, nemfoman bir kadınla evlenmeye benzer, başlangıçta keyfin yerindedir ama sonrasını ne sen sor ne de ben...”
* Asimetrik psikolojik hakikatler:
1. Büyük aşklar kavgayla başlar.
2. Büyük kavgalar aşkla başlar.
* Asimetrik hayat hakikatleri:
1. Her kazandığında bir şeyler kaybedersin.
2. Her kaybettiğinde bir şeyler kazanırsın.
* Şehvetli yalanlar yalın doğrulardan daha çok ilgi görüyorsa, karakterli kalmak önemli biri olmaktan daha değerli hale gelmiş demektir.
* Veterinerlere seminer verirken aklıma geldi. Bu dünyada ‘velinimeti’ olan ‘müşterileri’ni kesip yiyebilen tek meslek gurubu veterinerler.
* Ruhumda derin izler bırakan, aşka dair fikirlerden biri şöyle: “Sıradan insan kendine uygun birini bulmaya çalışır, büyük insan ise kendini!”
* Doğa yasası; “Sadece kolay olanı yapmaya gönüllüyseniz, hayat gittikçe zorlaşır. Zorlu yolu seçerseniz, önce zorlaşıp, sonra kolaylaşır!”
* Büyük başarısızlıklar görüş bozukluğu, büyük başarılar ise gönül bozukluğu işareti.
* İnsanları kader karşılaştırır, karakterleri yaklaştırır, kararları anlaştırır.
* Güzel bir özlü söz duymak, kafanızın içinde havai fişek patlamasına benzer, geçici bir aydınlanma yaşarsınız ama önünüzü görmeye yetmez!