19.10.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Yazı: TÜLİN AÇIKBAŞ
Peter Dinklage ve Jamie Dornan, 20 Ekim’de vizyona girecek yeni filmleri ‘My Dinner With Hervé’nin heyecanını yaşıyor. Fransız aktör Herve Villechaize’in hayatından kesitler sunan yapım, oyuncunun (Dinklage) bir gazeteciyle (Dornan) ‘alışılmadık’ arkadaşlığını konu ediniyor. İkilinin Los Angeles’ta geçirdikleri çılgın bir gecenin ardından yaşananlarsa, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını gözler önüne seriyor.
Projenin en ilginç yanıysa, bu gazetecinin ve filmin yönetmeninin aynı kişiler olması. Sacha Gervasi, yıllar önce, Daily Mail gazetesinde çalışırken ‘Şimdi Neredeler?’ adında bir haber yapmak için Villechaize ile buluşur. Aktör, “Pekala, tüm palavra hikayeleri anlattım. Gerçek olanı dinlemeye hazır mısın?” diye sorunca, Gervasi notlarını alır. Üç gün boyunca birbirlerinden kopamayan ikilinin, bu sürede yaşadıklarıysa, 25 yıl sonra ‘My Dinner With Hervé’ filmiyle ortaya çıkar. Bu buluşmalardan bir hafta sonraysa, Herve Villechaize intihar eder.
Yönetmen, “Anladım ki, bir nedenden dolayı, ilk karşısına çıkan kişiyi yakalayıp, içini dökmüştü. Ve ona, ‘Söz veriyorum, bir gün hikayeni anlatacağım’ demiştim. O sözü tuttum...” şeklinde konuştu.
Başrol oyuncular Peter Dinklage, Jamie Dornan ve yönetmen Sacha Gervasi, hem filmi hem de 1993 yılında, 50 yaşındayken hayatına son veren Villechaize’i anlattı.
- Filmin hayata geçmesi 14 yılınızı almış, doğru mu?
Peter Dinklage: Evet, doğru. Sahnelerimi çekmek yıllarımızı aldı. Jamie’ninkileriyse beş dakikada hallettik. Benimkiler 14 yıl sürdü. Yönetmenimiz Sacha Gervasi, ‘III. Richard’ oyunumu izlemeye geldi ve sonra yemeğe çıktık. Bu, birlikte çıkacağımız yüzlerce yemeğin ilkiydi. Yazdığı kısa bir senaryoyu verdi. 30 sayfalık, röportaj üzerine kurulu bir işti.
- Villechaize’i doğru yansıtabilmek için neler yaptınız?
P.D.: Sesi, muhtemelen kendisinden daha iyi tanınıyor. Bunu iyi yansıtmak çok önemliydi. Yapamasaydım, rolü hiç üstlenemezdim. Ve görünüşü... Farklı tarzlar geliştirdik ama en sonunda bunda karar kıldık.
- Filmi yazan ve yöneten kişiyi oynamak tuhaf mıydı?
Jamie Dornan: Komik bir şeydi aslında. Bunun bize bir yük olmamasına çok dikkat ettik. Sacha’nın bir versiyonunu oynuyorum ama senaryoda adı hiç geçmiyor. Onu İrlandalı yapmaya karar verdik, böylece kendi aksanımla oynayabilecektim. Bu durum, aradığım şeyi bana verdi ve role daha yakın hissettim. Karakterim Danny Tate, Herve için pek merhamet duymuyor. Hatta bazı anlarda küçük görüyor.
- Herve’nin iblisleri nereden geliyor dersiniz?
P.D.: Bence içki, birçok insanın içindeki iblisleri ortaya çıkarır. Kişiliği değiştirir. Hem iyi, hem de kötü olarak. Bazıları sarhoşken mutlu, bazıları da acımasızdır. Herve, gerçek hayatta çok zeki, sanatsal hırsı olan bir adamdı. Muazzam bir ressammış. Ve resim yapmaya devam etmiş ama şöhret, onu ezip geçmiş bence. Ayrıca biraz öfke de var. Hayatını nasıl sonlandırdığına bakarsanız, büyük miktarda acı da bulunuyor. Bunu düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.
- Jamie, Danny dağılmış bir karakter. ‘Untogether’daki karakterin de öyledi... Bu ‘hasarlı’ kişilikleri seviyorsunuz galiba...
Hasarlı insanlar, genelde ilginçtir. Bence hepimiz biraz arızalıyız. Çok az insan, yaşadığı bir şeyden hasar görmez. Ben de hasarlıyım ve bu karakterleri anlayabiliyorum. Roller tamamen tesadüf diyelim.
Sacha Gervasi’nin Herve analizi
“Annesiyle çok karmaşık bir ilişkisi varmış. Aslında annesi Herve’yi seviyormuş ama vücudundan bu kadar ucube bir şey çıkmış olmasını bir türlü kabul edemiyormuş. Ve tüm bu hislerini oğluna yansıtmış. Onu sevmekle, ondan utanmak arasında gidip gelmiş. Bununla yaşamak Herve için çok zormuş. Sırf farklı göründüğü için sokakta defalarca dövülmüş. Babası en sonunda birkaç yüz dolar verip, onu New York’a göndermiş ve ‘Seni orada kucaklarlar’ demiş. Village’da gelişen tiyatro camiasının çok büyük bir parçası haline gelmiş. Küçük bağımsız filmler sayesinde ‘Bond’ yapımcıları onu keşfetmiş ve ‘Altın Tabancalı Adam’ filminde Nick Nack rolünü vermişler. Ancak işler her zaman iyi gitmemiş ve barınakta yaşadığı zamanlar olmuş. ‘Tattoo’ dizisine dahil edilmesinin ardından maalesef minnettar tatlı bir adam olmaktan çıkıp, aşırı talepkâr, sette kâbus gibi bir oyuncuya dönüşmüş. Daha sonra bu hırs, hızla sonunu hazırlamış.”