08.03.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
Lube AYAR
Can Yücel, “Bir kadın hayattır. Çünkü hayattaki her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanır” diyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden hareketle medya dünyasının önde gelen isimlerine cesaretleriyle, duruşlarıyla son bir yılda hayatımızda en çok iz bırakan kadınları sorduk n LUBE AYAR
NURCAN AKAD:
(Milliyet Yayın Danışmanı)
Türkan Saylan: Bir doktor olarak lepra’yla mücadelesindeki inanılmaz başarısı, bir eğitmen olarak binlerce kız çocuğunun okula kazandırılmasındaki azmi ve kararlılığı, onu bütün yılların kadını olarak ilan etmeye yeter de artar bile. Heykeli dikilmesi gereken bir kadın. Ama onun en olağanüstü özelliğini tüm Türkiye geçen yıl hayranlıkla izledi. Bir yandan kanserle mücadele ederken, kurucusu olduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Ergenekon soruşturması ile ilişkilendirildiğinde, haftalarca sergilediği o onurlu tavır hiçbirimizin hafızasından silinmeyecek. İncelmiş yanakları, saçsız kalmış başını örten bandanasıyla ama yine de ruju dudaklarında, gözleri her zamankinden daha canlı, daha güvenli, evinin penceresine çıkıp konuştuğunda, nasıl da şahaneydi! O pencerede, sadece bütün kadınların değil, bütün insanlığın onur ve direnç abidesiydi. İşte bilim insanlığı, eğitmenliği, sivil toplumculuğu, anneliği, dostluğu gibi bütün üstün vasıflarıyla benim adayım Türkan Saylan.
Ümran Beba: Pepsi Co’nun Güneydoğu Avrupa Başkanlığı’nın ardından Asya Pasifik Başkanlığı’na getirildi. Pepsi Co CEO’luğuna doğru çok sağlam adımlarla ilerliyor. Sanırım bu sürecin sonunda bir Türk kadınını dünyanın en büyük şirketlerinden birinin başında göreceğiz. Üstelik iki çocuk annesi.
Aylin Duruoğlu: Vatan gazetesi internet sitesi Yayın Yönetmeni. Büyük bir haksızlığa uğrayıp, 10 ay özgürlüğünden mahrum kalmasına rağmen “Hiç öfke duymuyorum, hâlâ ülkemi çok seviyorum” diyebilen tatlı kadın. Şu sözleri çok önemli: “Hiçbirimiz bir şey olmamış gibi devam edemeyiz. Çünkü yarın hepimizin başına gelebilir. Neden bunları yaşıyoruz, anlamaya çalışalım. Peşinden gidelim. Bir olayın haber değeri bizim için iki gün. Bunun değişmesi lazım.”
DOĞAN HIZLAN:
(Hürriyet Yayın Danışmanı)
Türkan Saylan
Eğitime verdiği katkı ve çağdaş yaşama biçime verdiği emekten ötürü.
ÖZLEM ALBAYRAK
(Yeni Şafak yazarı)
Adını bilmediğim kadın öğrenci: 2009’da da üniversitelerde süren yasakları; başörtüsü üstü şapka, başörtüsü üstü peruk gibi onlarca metod geliştirerek ve komik görünmeyi göze alarak aşmaya çalışan başörtülü öğrenciler. Kadın-erkek herkese eğitim için her engelin aşılması gerektiğini ve aşılacağını gösterdikleri için.
Adını bilmediğim kadın işçi: Halkalı’daki sel felaketi sırasında içinde bulundukları kapalı yük taşıma minibüsünde boğularak can veren yedi kadın işçiden her biri. Ya da Desa önünde günlerce tek tabanca oturma eylemi yapan kadın işçi. İyi şartlarda yaşayan ve çalışan herkese, şehrin periferisindeki eğitimsiz kadınların koşulları hakkında fikir verebildikleri için.
Adını bilmediğim kadın hakim: Kastamonu’da eşini döven Mustafa Kadıncı’ya “Eşime vurduğum için özür dilerim” yazılı ilan dağıtma cezası veren kadın hakim. Ya da kendisini ölümle tehdit edip annesini öldüren eşine açtığı davayı AİHM’ye götüren ve kazanan cesur kadın. Şiddeti affetmedikleri ve ceza almasını sağladıkları için.
NURAY MERT
(Siyaset bilimci Hürriyet yazarı)
Benim gönlümdekiler, Tekel direnişine katılan kadınlardır!
MEHMET TEZKAN
(Milliyet yazarı)
Türkan Saylan: Eğitim kraliçesi olduğu için... Bilime eğitime bunca katkı sağlayan, bunca çocuk okutan, ömrünün son döneminde bunca cefaya maruz kalan ama ölüm döşeğinde bile dimdik ayakta durarak insanlığa son dersini veren Prof. Dr. Türkan Saylan bana göre bu yıla en derin iz bırakan kadındır.