Caddeİstanbul’la barıştım

İstanbul’la barıştım

20.05.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Merve İldeniz, dokuz yıl önce eski eşi Serdar Önal’la birlikte Bodrum’a yerleşti. İldeniz, “İlk üç-dört sene İstanbul’a gittiğimde sinir oluyordum. Serdar’ın ameliyatı sırasında üç-dört ay kaldık, barıştım İstanbul’la” diyor, ama yine de en fazla bir hafta kalabildiğini söylüyor

İstanbul’la barıştım

Bir dönemin ‘en çok aranan’ mankenleri arasında olan, reklam filmlerinde oynayan Merve İldeniz dokuz yıl önce İstanbul’u arkasında bırakıp eşi Serdar Önal’la birlikte Bodrum’a yerleşti. Kendini toprağa adayan İldeniz, “20 yıl önce burada yaşayacağımı biliyordum” diyor.
Kızı Leyla’yla birlikte çok mutlu bir hayat yaşadığını söyleyen  İldeniz, televizyon izlemediğini ve gazete okumadığını anlatıyor... Serdar Önal’ın kendisini ruhani olduğu için boşadığı iddiasına “Kim kimi ruhani oldu diye boşar?” diye yanıt veren İldeniz, “Serdar benden sevmediği için değil, çok sevdiği için boşandı” diyor.
Yıllar sonra sonra  Harun Özakıncı imzalı “Hadi Gari Cumhur” filmi için kamera karşısına geçen Merve İldeniz’le Bodrum’da konuştuk. 

Haberin Devamı

İlk kez bir sinema filminde oynadınız. Nasıl geldi teklif?
Bodrum’da çekilen ve burada yaşayanların çekileceği bir film olunca ben onlara, onlar bana denk düştü.  Harun’u eskiden tanırdım, geldi ‘Bir film çekeceğim oynar mısın?’ dedi. Yaklaşık 10 yıldır profesyonel anlamda çalışmıyorum. Bütün ajanslarda telefonlarım var. “Lütfen bana iş bulun” diyorum. Çünkü ben işlerden kazandığım paraları hep bir yerlere bağışlıyorum. Buradaki devlet okuluna para bulmak için insanlardan sürekli iş istiyorum. Mankenlikte yapmadığım bir şeyi şimdi yapıyorum.

Bu projeyi de yine okul için mi kabul ettiniz?
Uzun zamandir iş gelmiyordu, böyle bir proje gelince kabul ettim.  Bodrum’da çekilmesi işime geldi. Bazen dizi teklifleri geliyor. İstanbul’da çekilecek  ve sekiz ay orada olacaksınız diyorlar. Kusura bakmayın diyorum. Ben İstanbul’u bırakıp gelmişim, bir dizi için oraya gitmek bana çok saçma geliyor. Bağış da bir yere kadar. Sekiz ay İstanbul’da yaşayacak kadar bağış yapasım yok.

İstanbul’da kalma süreniz en fazla nedir bu anlamda?
En fazla bir hafta. Daha fazla kalamam, çocuğumu çok özlerim.

Oynadığınız Nihan karakteri, sizinle benzerlikler taşıyor.
Nihan’ın bana benzeyen yönleri de benzemeyen yönleri de var. Nihan  eşi istediği için gelmiş. Ben kendim istemiştim buraya gelmeyi. Benzerlik olsa da farklı bir yönümüz var. Ben 20 yıl önce buraya yerleşeceğimi biliyor-dum. Bunun için para biriktiriyordum. Ünlü markalar değil, salı pazarından giyiniyordum. Biriktirdiğim an, yeter gidiyorum dedim ve geldim. Nihan ve kocası parasız gelmiş.
Öyle bir sahne çekilmedi

Filmde  bir sahne göğüsleriniz çirkin göründüğü için çıkarılmış.
Öyle bir sahne hiç çekilmedi. Eğer benim yediğime içtiğime uyku ilacı atıp ben uyurken çekmedilerse öyle bir sahne yok (Gülüyor).

Peki öyle bir sahne var mıydı senaryoda?
Evet vardı. Ben sinema seyircisi olarak sevişme sahnesine karşı değilim.  Bizim filmde bir çok insanın tuhaf ilişkisi var. Filmdeki en normal çift, karı-koca oldukları için biziz. Tabii ki sevişecekler,  ama bunu göstermenin anlamı yok, beni kullanmak dışında. 

O sahnenin çekilmesinden neden son anda vazgeçtiniz??
İlk başta ‘bu sahne için ben kendimi rahat hissedeyim. Serdar gelsin sete, o fotoğrafçı; onun estetik anlayışı daha farklı’ dedim. Harun kabul etti. Ben işe rahat gidip geleyim diye Serdar, Leyla ile Almanya lunapark turuna çıktı. Harun da sahneyi o zaman çekmek istedi. Ben de ‘Serdar olmadan çekmem’ dedim. Çünkü o benim gözüm olacaktı yoksa ondan korktuğum ya da çekindiğim için değil.
Silikonum var, ama küçük

Şimdi silikonlarınız yok mu?
Mankenlik yaptığımda en büyük boy silikonlarım vardı. İş biter bitmez çıkardım, çocuk doğurdum. Kötü görünüyordu, o yüzden gidip tekrar taktırdım, ama en küçük boyundan. “Silikonu beğenilmedi” durumu yok, açtırtmayın bana (Gülüyor).

Her şeyi bırakıp Bodrum’a gelmeye nasıl karar verdiniz?
Nişantaşı’nın göbeğinde ağaçsız bir yerde büyüdüm. Bodrum’a ilk, lise son sınıfta okul turuyla geldim.  O günden sonra hep orada yaşama hayalini kurdum.

Haberin Devamı
İstanbul’la barıştım

Hiç pişmanlık duydunuz mu?
Bir gün pişman olmadım. Eğer ben gelemeseydim Bodrum’a, belki kanser olurdum. Burada yaşamak beni mutlu ediyor. İlk üç-dört sene İstanbul’a gittiğimde sinir oluyordum. Şimdi İstanbul’la barıştım. Serdar’ın böbrek nakli ameliyatı sırasında üç-dört ay kaldık, barıştım İstanbul’la. Ama hiçbir zaman kendiliğimden gitmiyorum hep bir iş için gidiyorum.
Evlilik insan doğasına ters

Neden boşandınız?
İnsanlar evlenebilirler, boşanabilirler. Evlilik bana göre çok matah bir kurum değil. İnsanlar genelde aldatma durumunda falan boşanıyor. Bunların hiçbirini bizim ilişkimizde bulamadıkları için “Merve ruhani oldu” diye Serdar boşadı dediler. Kim kimi ruhani oldu diye boşar ki. Adama yazık öyle biri değil ki, Serdar’ım benim.  Boşanma teklifi ondan gelmişti. Bu beni sevmediği için değil, tam tersi çok sevdiği için.

İki kez evlenip ayrıldınız, bir daha evliliği düşünmüyor musunuz?
Evlilik insanın doğasına aykırı. Ömür boyu taahhütte bulunuyorsun. Değişebilir, başkasına âşık olabilirsin. Eşin başkasına âşık oldu diye gırtlağını sıkıp bütün parasını alma hakkını sana imza mı veriyor?  Birçok kadın evliliği zengin koca bulayım, yatayım olarak düşünüyor. O bana baksın diyor. Tekrar evlenmenin hiç gereği yok.

Çok âşık olursanız?
Ben ‘âşık olmayacağım’ diyenlere çok gülerim. O senin istemenle olan bir şey değil. O kapıdan hayalet gibi sızar sen istediğin kadar kapat.  Sevgi bambaşka bir şey. Gerçek sevginin bir tek tanımı var benim için. Gerçek sevgi sevdiğini özgür bırakmaktır. Her ne istiyorsa olsun, yapsın diye. 


Leyla’ya TV izlettirmiyorum

Hâlâ televizyon ve gazeteden uzak bir hayat mı yaşıyorsunuz?
Evde televizyon var, ama açıp izlemiyorum. Leyla’nın etkilenmemesi için televizyon açmıyorum. Ben çocuğumun kafasına, onu olumsuz ya da korku dolu düşüncelere iten o tarz girdi sokan hiçbir cihazı, özellikle zihnin kendine geldiği yedi yıl sokmam.

Hiç mi televizyon izlemiyor Leyla?
Çocuk filmleri ve çizgi filmler izliyor tabii. Geçenlerde okula gittim. Arılardan bir konu açıldı ve çocuklar bana “Domuz gribinden korkuyorum”, “Yan sınıfta kene çıkmış korkuyorum” diyor. Sekiz yaşındaki çocukların kafasında kötü düşünceler var. Çocuğun hayatını karartıyorsun. Korkuyla büyütüyorsun. O girdiler çocuğun kafasına televizyonla girdi. 

KEŞFETYENİ
Pankartı görünce dayanamadı! Hemen sahneye çağırdı
Pankartı görünce dayanamadı! Hemen sahneye çağırdı

Cadde | 22.04.2025 - 19:58

Adı gibi her yaptığı olay olan Hadise, yurt dışı konserlerine devam ediyor. Konserde bir hayranının gösterdiği pankarta kayıtsız kalamayan Hadise, harekete geçti.

Yazarlar