İleriye de bir şey kalsın diye, kendi evimdeyim

Bir dönem Ankara Etimesgut Belediye Başkanlığı da yapan annesi Armağan Ulusoy, ona hamileyken menenjit geçirdi ve doktorlar ‘Karnınızdaki bebeğin elleri ve ayakları olmaz’ dedi. Ancak o dünyaya sapasağlam geldi. Bununla da kalmadı, genç kızlığa adım attığında 1.78 boyu ve düzgün fiziğiyle katıldığı ve Tuğba Karaca’nın birinci seçildiği 2003 Türkiye Güzellik Yarışması’nda Türkiye’nin En Güzel 2. Kızı bile seçildi, ardından da aranılan modellerden biri oldu.
Son günlerde bir yandan pek çok önemli markanın tanıtım çekimleri ve defilelerinde görev alan Özge Ulusoy’u bir yandan da Kanal D’nin “Arka Sokaklar” dizisinde lise öğretmeni rolüyle izliyoruz. Dizide gözü kara başkomiseri canlandıran İlker İnanoğlu’yla arasında başlayan aşk ilişkisini gerçek yaşama da taşıyan Ulusoy’la ünlülerin uğrak mekânı olan Bebek’teki Milagros Cafe’de konuştuk.

“Arka Sokaklar” dizisi ikinci oyunculuk deneyiminiz değil mi? Öncesinde yaptığınız bir iş var mı?
Evet, “Arka Sokaklar”, ikinci dizim... Ondan önce FOX’ta yayınlanan “Senin Uğruna” dizisinde oynamıştım. Rafet El Roman’la oynadık. Dizi beş bölüm sonra yayından kaldırıldı ama benim için çok iyi tecrübe oldu. Şimdi “Arka Sokaklar” gibi önemli bir dizide oynuyorum. Allah’ın şansı kuluyum. Başlangıçta üç yıldır birlikte çalışan bir ekibe girerken çekincelerim oldu. Lisede okul değiştirip başka bir okula girmek gibi bir şey... Ama inanılmaz uyumlu bir ekiple çalışıyorum. Yönetmenimiz Orhan Oğuz, rol arkadaşlarım Zafer Ergin, Filiz Taçbaş, Gamçe Özçelik, İlker İnanoğlu bana çok destek oluyor. Amatör olduğum için çok iyi oyuncularla çalışmak benim için önemli...

Eğitiminiz ne, oyunculuk üzerine aldığınız bir eğitim var mı?
Hayır, oyunculuk eğitimim yok. Sadece daha önce Ayla Algan’ın kursuna katılmıştım. İki üniversite bitirdim ama ikisinin de oyunculukla ilgisi yok. Mimar Sinan Üniversitesi Bale Bölümü’nü bitirdim. Not ortalamam yüksek olduğu için bir yıl sınıf atladım. Okulu erken bitirdikten sonra o dönem mankenliğe başladım. Bir okul daha okuyayım dedim. Yeditepe Üniversitesi’nde de Sanat Yönetimi Bölümü’nü bitirdim. Bizim aile okumayı seviyor. Ablam yardımcı doçent, annem de yardımcı doçentti, şimdi rahatsızlığı nedeniyle bıraktı.

Dizide neden kendi sesinizi kullanmıyor sunuz?
Ses oyunculukta çok önemli... Benim sesimi denedik ama karaktere çok uygun gelmedi, biraz kapalı kaldı. Biraz sert bir sesim var. Karakter ise naif olduğu için bu kez sesimi kullanmadık. Eğer kötü kadını oynasaydım, benim sesim iyi olabilirdi. (Gülüyor)

İlker İnanoğlu, hakkınızda çok güzel bir röportaj verdi. “Anneme layık, 20’li yaşlarda çok düzgün bir sevgilim var” dedi. Siz bu sözleri okuyunca ne hissettiniz?
İlker’i daha önce fizik tedavi için gittiğim doktorda görmüştüm. Daha sonra dizi dolayısıyla bir araya geldik. Gerçekten hayatımdaki erkeğin benim hakkında öyle konuşması gurur verici bir şey... Çünkü günümüzde ilişkiler çok sığ yaşanıyor ve insan 24 saatini beraber geçirdiği insanlardan tek bir iltifat bile alamıyorlar. İlker’i daha önce sadece medyadan tanıyordum. Yaptığı evlilik, ilişkileri hep göz önündeydi. Ancak onu özel hayatında tanıdıktan sonra kalbini gördüm. Onun kalbi çok güzel...

Evliliğe ne kadar yakınsınız?
Elbette, her genç kız gibi evliliği ve çocuk yapmayı istiyorum. Hatta üç çocuk yapmayı düşünüyorum ama hayatta her şey zamanla olmalı... Daha kariyerimin başındayım. İleride inşallah İlker gibi iyi bir insanla evlilik yaparım. Gerçekten İlker’in kalbi çok temiz...

“Arka Sokaklar” dizisi, Uğur Pektaş ile Gamze Özçelik’in de evliliğine vesile oldu. “Darısı sizin başınıza” diyelim mi?
Hemen herkes bu yorumu yaptı zaten... Kısmet tabii, İlker sevmeyi biliyor ve önemli olan karşısındakinin de onun kıymetini bilmesi... Daha ilişkinin başındayız ve birbirimizi tanıyoruz. Dizi aşkı gerçeğe döndü derler ya, öyle oldu gerçekten...

İlker Bey’in annesi Filiz Akın’la tanıştınız mı?
Tanışmadık, zamanımız olmadı. Bayramda da yurtdışındaydı Filiz Hanım ama telefonda konuşuyoruz. İlker’in anneannesiyle tanıştım. Çok tatlı birisi...

Sizin aileniz ilişkinizi onaylıyor mu?
Ailem bana güveniyor. Modelliğe başladığım dönemde de Ankara’dan, İstanbul’a taşındım ve ailem hep bana destek oldu. “Kötü bir şey yaşayacak mı?” diye hiç tereddüt etmediler. Çünkü beni iyi yetiştirdiklerini ve kendimi koruyacağımı, yanlış bir şey yapmayacağını biliyorlar. İlişkime de saygı duyacaklarına inanıyorum.

Sevgilinizle ayrı evlerde misiniz, aynı mı?
Hayır, o kendi evinde kalıyor, ben kendi evimde... İnsanın kendi evinde olması, ilişkinin sağlıklı yürümesi için daha önemli... Böyle düşünüyorum, ileriye de bir şeyler kalsın. Şimdi her şeyi bir anda yaşayıp bitirirsek, evlendiğimizde ne olacak? İş hayatımda da ben böyleyim. Her şeyi adım adım yapma taraftarıyım. 2003’te başladım modelliğe ama adım adım, işleri seçerek ilerliyorum. Eğer bir anda tepeye çıksaydım, inişim de o hızla olabilirdi.

‘Saçımı kestirdim, işlerim açıldı’
“Modacı Hakan Yıldırım benim kalbi güzel dostum... Bana saçını keselim diyordu ama ben hiç cesaret edemiyordum. En sonunda bu sene saçlarımı kısacık kestirdim.25 yıllık hayatımda saçlarım hep uzundu. Çünkü annem uzun saçı çok sevdiği için ben hiç kısa saçlı olamadım. Kestirdikten sonra bana yakıştığını görünce annem de özenip saçlarını kestirdi. Çok süslü bir kızım... Daha önce kuaföre gitmeyi ve bakım yaptırmayı çok seviyordum. Saçlarım ömrümü yiyordu. Şimdi daha rahatım ve işlerim çok açıldı. Son dönemdeki popülerliğime de büyük katkısı oldu diyebilirim.”

‘Güzide ilişkime karışmaz’
İlker İnanoğlu’nun daha önce ilişki yaşadığı Güzide Duran’la arkadaşsınız, ilişkinizle ilgili yorumu oldu mu?
Güzide benim iyi arkadaşım. Çok iyi bir insandır. Evlendi, yakında anne olacak. Harika bir eşi var. Düğününe de gittim. İlker’le olan ilişkimiz basına yansıdı sonuçta... Öğrenmiştir sanırım ama o artık başka bir hayat yaşıyor. Başka bir boyutta... Bu tip bir konuya karışmayacaktır. Ben onun sevdiği arkadaşlarından biriyim. Eminim ki, iyi niyetli şeyler düşünüyordur benim için... Çünkü onu hep kalbindeki iyiliklerle tanıdım.

Bu arada modelsiniz ve yeri geldinizde cesur giysiler giymek durumunda kalıyorsunuz. Şu anda yaşadınız ilişki bu cesurluğunuza sınır koymanıza neden olabilir mi?
Hayır, sonuçta İlker de, şov dünyasının içinde, yurtdışında eğitim görmüş çok iyi bir oyuncu... Zaten ben sınırlarını bilen bir model oldum hep... Hiç tesettür ya da iç çamaşırı defilesine çıkmadım. Çıkmayacağım da... İki uca da gitmedim. Kendi yolumda ilerliyorum. Doğru yolda olduğuma da inanıyorum. Ailem de bana bu konuda onay veriyor. İlker de, çizgimden çok memnun... Mesela geçenlerde platin perukla Sedef Çalarkan’ın tasarımlarını tanıttığım çekimlere İlker bayıldı ve ‘Seninle gurur duyuyorum’ dedi.

Yakınlarda yeni bir moda çekimi yaptınız mı?
Geçen hafta Okan Bayülgen’le Marks & Spencer için iki yabancı model ve Ahu Yağtu’yla bir fotoğraf çekimi yaptım. Okan fotoğrafları çok beğenmiş. 22 Ekim’de de Long Table’da o fotoğrafların sergisi olacak. Çekimlerde “Sex and The City” dizisinin ruhu yansıtıldı. Dizinin tasarımcısı da fotoğraf çekiminde görev aldı.

İlker ile her şeyden önce, iyi arkadaşız
Siz bir erkekte ne ararsınız?
Algıları çok açık olan, çok okuyan, çok araştıran bir kız olduğumu düşünüyorum. İlker’le de her şeyi konuşup paylaşabiliyorum. Çok güzel vakit geçiriyoruz. Bir ilişkide aşk ve tutku bittikten sonra geriye kalan şey arkadaşlık... Biz çok iyi arkadaşız her şeyden önce... İnşallah ilişkimiz hep böyle güzel gider. İlker, kıymet bilen de bir insan. O yüzden birlikteyiz galiba... İkimiz de birbirimize karşı çok anlayışlıyız. Daha önce gece dolaşmayı seviyordum ama şimdi İlker’le evde DVD izlemek ya da kitap okumak bana daha eğlenceli geliyor. Yaşlandım galiba... (Kahkaha atıyor)