01.10.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilk altı ay için ‘öncelikli beslenme’ olarak önerilen anne sütü üzerine yapılan araştırmalar, bu tavsiyenin ne kadar yerinde olduğunu ortaya koyuyor. Uzun süre anne sütüyle beslenen bebeklerin, daha kısa süre beslenen ya da hiç beslenmeyen bebeklere oranla enfeksiyona ve kronik hastalıklara karşı daha dirençli olduğu biliniyor.
Maalesef yeni doğum yapan annelerin yüzde 50’si emzirmeyle ilgili sorunlar yaşıyor. En büyük kaygılarıysa ilk sekiz ayda yeterli sütleri olmadığını düşündükleri için emzirmeyi bırakmaları. Çalışma hayatına geri dönme zorunluluğu ve tıbbi sorunlar gibi etkenlerse diğer sebepler arasında. Rahat bir ortamda emzirebildiklerini belirten annelerin süt miktarının arttığı gözlenirken, her 10 kadından 1’i mahremiyetin olmadığı alanlarda emzirmeyi rahatsız edici buluyor.
Bilimsel çalışmalar, süt miktarı ve akışının, annenin psikolojik durumu ve stres seviyesiyle yakından ilişkili olduğunu gösteriyor. Bu nedenle annelerin ev atmosferini yaşatacak, rahatlatıcı bir mekanda, emzirmeden önce 10-15 dakika nefes egzersizi yapması ve rahatlatıcı bir müzik eşliğinde emzirmesi ya da süt sağması öneriliyor.
‘Süt Saatim’ projesi
‘Miniğinizi beslerken geleceğimizi besliyorsunuz’ (#feedingourfuture) sloganıyla yola çıkan Philips, 1-7 Ekim Emzirme Haftası’nda anneleri destekliyor. Konuya dair açıklamalarda bulunan Philips Personal Health Genel Müdürü Milena Elmasoğlu, şunları söyledi: “Anne sütünün taşıdığı hayati önem, tüm dünyada kavranmış durumda. Biz de ülkemizde annelerin bu ihtiyacına çözüm bulmak için gerek ürünlerimiz gerekse projelerimizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Geçtiğimiz yıl ülkemizde kutlanan Emzirme Haftası’nda hayata geçirdiğimiz ‘Süt Saatim’ projemizle emzirmenin bizlerin geleceği olduğunun altını çiziyor, annelerin işe döndükten sonra da bebeklerini besleyebilmeleri için iş yerlerinde süt odaları kurulması için danışmanlık ve ürün desteği sağlıyoruz. Projemizle şu ana kadar 6 bin kadına ulaşmayı başardık. Umudumuz, tüm çalışan annelerin içlerini rahat ettirecek, bebeklerini güvenle beslemelerine destek olabilecek; mahremiyetin, konforun ve hijyenin bir arada bulunduğu alanlar kurabilmek.”
İş yerinde süt odası
Siz de kurumunuzda bir süt odası olsun istiyorsanız, proje hakkında detaylı bilgi almak için
sut.saatim@philips.com ve tuketici.danisma@philips.com adreslerine eposta atabilir; 0850 222 74 45 numaralı telefonu tuşlayabilirsiniz.
GRİPKEN EMZİREBİLİR MİSİNİZ?
Pek çok anne grip olduğunda, hastalığı bebeğine bulaştırmamak adına emzirmeyi kesiyor. Ancak uzmanlara göre, gripken emzirmeye ara vermek bebeğe daha çok zarar veriyor. Çünkü emzirirken virüsle enfekte olan annenin vücudunda bu virüse karşı gelişmiş olan antikorlar bebeğe geçip, hastalanmasını önlüyor.
Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Yavrucu, bazı kurallara dikkat etmek kaydıyla, gripken de bebeği doğal ve koruyucu bir ilaç olan anne sütünden mahrum etmemek gerektiğini anlattı:
Öpmeyin: Grip virüsü solunum yoluyla yayıldığı için emzirirken nefesinizin doğrudan bebeğinize vermeyin. Onu öpmeyin, ziyarete gelenlere de öpmemelerini söyleyin.
Maskenizi 20 dakikada bir değiştirin: Maskenizi her 20 dakikada bir yenisiyle değiştirin ve eskisini ortalıkta bırakmamaya çalışın.
Ellerinizi mutlaka yıkayın: Özellikle maskeye dokunduktan sonra ya da emzirmeden önce ellerinizi sık sık yıkamanız koruyucu etki sağlaması açısından önemli.
Odayı havalandırın: Gerek nefesiniz gerekse öksürüp hapşırırken odaya yayılan damlacıklar, uzun saatler havada asılı kalarak diğerlerine bulaşabilir. Ortama temiz hava girmesini sağlayın.
Bol su için: Süt üretiminde birinci derecede etkin bir kaynak olan su, aynı zamanda enfeksiyonların vücuttan atılmasında da önemli rol oynuyor.
Uykusuz kalmayın: Annenin hem dinlenmesi hem yeterli miktarda süt sağlaması hem de bağışıklık sistemini güçlendirmesi için uykuya ihtiyacı vardır.
Bu besinleri mutlaka tüketin: Taze sebze ve meyve, C vitamini içeren besinler tüketin. Kırmızı etin yanı sıra, haftada 2-3 gün mutlaka mevsim balığı yiyin. Her gün bir yumurtayı ihmal etmeyin. Yoğurt ve kefir gibi probiyotik içeren besinlere sofranızda mutlaka yer açın.