Bayram tatili uzadı, ama siz plan yapmadınız... Türlü bahanelerle “boşver” dediniz. Bütçe, zaman, iş sorumlulukları, evde yapılması gerekenler... Ama işte tatil kapıda, sorumlulukları önünüze koydunuz, öbür taraf ağır bastı. Ben de sizin gibi yapanlardan(d)ım. Sonunda “bu dünyaya bir defa geliniyor” deyip, haritayı serdim önüme. Bütçenin denkliğine bakıp, “yapılması gereken işler” listesini kâh eleyip kâh bitirip, aldım kızımı ve karımı, ailecek kendimizi sokaklara attım.
Tam yola koyulmadan benden birkaç öneri size; hem yakınlardan, hem uzaklardan. Vizesiz, dertsiz, kolaylıkla gidilebilecek ama mutlulukla dönülebilecek yerlerden bir demet.
Unutmayın: Tatil dediğimiz şey önce zihinde başlıyor. Bayram dediğimiz şeyse, söylerler ya, aslında her gün!
İstanbul çevresinde seyahat
Edirne’nin camileri ve müzeleri
İstanbul’dan gitmek çok kolay; insan sanki uzakça bir semte gitmiş gibi hissediyor kendisini. Şimdi uzun uzun Edirne’de neler yapılır kısmına girmek istemiyorum, ama o kadar memnun kalacaksınız ki, “iyi ki gelmişim” diyeceksiniz. Şahane peynirler ve ciğerler yiyip dünyanın en güzel camisini gezeceksiniz. Köprüler üzerinde yürüyüş yapıp Edirne’nin aydınlık suratlı halkı ile sonu gelmez koyu sohbetlere dalacaksınız. Arabanız varsa tercih edin; ama yoksa otobüsle de pekala gidilip gelinir. Hele kaldığınız yerin çok özellikli olduğuna aldırmazsanız, mutlaka geceleyecek bir oda bulacaksınız. Ama biraz özellikli bir yer isterseniz de Efe Otel’i öneririm. 20 odalı otelin oda başı fiyatı 125 YTL. 2 kişi ve kahvaltı dahil. Efe Otel tel: (0284) 213 61 66
Ağva çok romantik
Üstelik denizin en güzel zamanıdır şimdi...
Ağva, iki dereye ev sahipliği yapıyor: Göksu ve Yeşilçay. Saklı Göl mükemmel, Kilim Koyu mutlaka görülmeli. Sahilde ve ormanlarda uzun yürüyüşler yapıp bisiklete binebilirsiniz. Yaza güzel bir nokta koymuş olursunuz. Karadeniz’in hırçınlığını seyretmek çok büyük keyif. Özellikle sabah saatlerini seçmenizi öneririm. Otlar, yeşilin tonları, yüzünüzü çevirdiğiniz her açıdaki manzara enfes. Birkaç kitapla gidin, ince bir sweatshirt’le ayaklarınızı uzatın, ciğerlerinizi temiz havayla doldurun...
İstanbul’a uzaklığı 100 km. bile değil. Belediye otobüsleriyle dahi ulaşım mümkün. Kalacak çok güzel yerler var. Riverside’ı öneririm. Bayram fiyatları 110- 150 YTL arası değişiyor. Bunlar tek kişilik fiyatlar, iki kişi olunca çarpı iki! Bana göre biraz pahalı, ama gene de mekan güzel. Olmadı daha çok sayıda yer var, internet vasıtasıyla ulaşmanız çok kolay. Riverside tel: (0216) 721 71 36.
İznik’te kendinizden geçeceksiniz
İznik, malum, çiniciliğin merkezi. Ne kadar güzel atölyeler var, anlatmam olanaksız. Bir sürü iyi sanatçı canla başla çalışıyor. İnsanın İznik’ten ayrılırken küçük çaplı bir servet bırakması an meselesi.
Göl kenarı yürüyüşleri, güzel doğası ve yumuşak huylu insanıyla benim en beğendiğim yerlerden. Bir de yemekler, zeytin ve zeytinyağı çok lezzetli. Göl çevresinde bazı yerler çöplüğe dönmüş, içim acıyor görünce. İznik Çini Vakfı’nın Konukevi’nde kalabilirsiniz. Bir kişi oda-kahvaltı 70, iki kişi 140 YTL.
İznik Çini Vakfı tel: (0224) 757 60 25
Safranbolu’da İmren Lokumları’nı tek geçerim
UNESCO’nun dünya mirası listesinde yer alıyor. Sokaklarda kendinizden geçeceksiniz. 85 yaşında ustalar, yeni bulunmuş mağaralar ve aslında Fransızca öğretmeni olan Ali Bey’in sahibi olduğu İmren Lokumları var. Yemekler acayip güzel. Ali Bey’lerin Kastamonu yolunda bir de mantı ve börek evi açtığını duydum. Aklıma gelmişken, Çeşmeli Konak, gayet güzel küçük bir otel. Tel: (0370) 725 44 55 Ama ben hep Zalifre’de kalıyorum. Çarşı içinde değil, ama çok rahat bir otel. Bayramda iki kişi oda kahvaltı 140 YTL. Zalifre Otel tel: (0370) 725 47 18
Uzakdoğu tutkunları için iyi bir zaman
Ve son olarak da, benim özel bir ilgim, gönül bağım, sevgim yoktur; ama Uzakdoğu’ya gitmek için de iyi zaman. Seyahat acentelerinin sitelerine şöyle bir baktım, hemen hepsinin Uzakdoğu’ya turları var. Değişik ülke ve şehir seçenekleri mevcut. Fiyatlar da değişiyor; ama çok uygun olmadığını söylememde fayda var. İçinizden geliyorsa, biraz gazetelere göz atın, bir seyahat acentesini arayın ve pasaportunuzu cebinize koyup tropik ülkelere uçun.