Sultanahmet Cezaevi’nde yatan mahkum Niyazi, mermer kolona kazımış adını, altında kalp çizmiş oklu. Girişte asansörün hemen yanındaki sütuna kazılı. Biraz dikkatli bakınca görebiliyorsunuz. Bu cezaevini 1996’dan bu yana otel olarak kullanıyorlar. Four Seasons Sultanahmet, açıldığı günden beri ödüllere doymak bilmiyor. Otelin en büyük özelliği Ayasoyfa’nın hemen yanı başında olması. Otele öylesine bir farklılık katıyor. Kendinizi otelin terasta kahvenizi yudumlarken tarihin içinde hissettiriyor. Böylesi özel bir lokasyonda hizmet veren Four Seasons’da her şey kusursuz işliyor. Odalarda tüm ince detaylar düşünülmüş. Hem geniş hem de kullanılan malzemelerle konfor yerli yerinde.
Kusursuz servis
Otelde öyle bir servis ekibi var ki, biz hayranlıkla ekibi izledik. Uzun zamandır bir otelde bu kadar koordinasyonu sağlam görmemiştik. İletişim düzeyi üst seviyede bir ekiple karşılaşmamıştık. Servisteki arkadaşlarla biraz sohbet edince, bu ekibin arkasında onları hazırlayan ve eğitenin bir kadın olduğu ortaya çıktı. Otelin müdürü Serap Akkuş, şahane bir ekip yaratmış bu buram buram tarih kokan otelde.
Baba-oğul gurme
Geçtiğimiz pazar günü kahvaltı için buradaydık. İçeriye adım atar atmaz bende Namlı Gurme etkisi yarattı. Çünkü stil olarak çok benziyorlar. Kendi kahvaltını kendin seçiyorsun. Böylelikle masaya yemeyeceğin bir şey gelmiyor. Boşuna ziyan etmemiş oluyorsunuz. Zafer Bakırel, 15 yıldır bu işi yapıyor. Bostancı’da hem şarküteri hem de kahvaltıcısı var. Bakıroğulları Gurme’yi oğlu Hakan Bakırel’le birlikte işletiyor. Kendisi de haftanın dört günü semt pazarlarına çıkıyor. Semt pazarında denk gelirseniz, bir tezgâha uğrayıverin.
Böyle olacağı belliydi
Michelin töreninin ardından yıldız alan, rehbere giren, ödül alan tüm restoranlara bir anda herkes hücum etti. Özellikle yıldız alan restoranların şefleri ülkenin gündemine yerleşti, ödül alan restoranlara ise ilgi o kadar fazla ki, artık rezervasyon telefonlarına bile yetişemez durumdalar. Böylesine bir ilgiyi bekliyordum, herkes şaşırmış durumda ama daha fazla ilgi bekliyordum desem. Bu yıldızlarla birlikte daha çok yemek konuşabilirdik.
Şimdi ne yapmalı?
*Bugünler malum yıldız alan rehbere giren restoranlara gitmek çok moda. Yıldız alanlara gitmeyi denemeyin. Çok yoğunlar. Rehbere girenlerle yetinin.
*Mısır Çarşısı’nın hemen girişinde üst katta Pandeli Restoran var. Türk mutfağından epey örnek var. Bir öğlen uğrayın bizim gibi, dönerli patlıcan böreğin ve kuzu tandırın tadına bakın. Bir taraftan etrafı kesin. Mekandaki tek yerli masanın siz olacağına şahitlik edin. Biz her gittiğimizde tek Türk biz oluyoruz.
*Sirkeci’de Şehzade Cağ Kebapçı var. Ben bu kadar hızlı servis veren bir lokanta görmedim. Çağ demeden kebap masanızda. Pes doğrusu.