Hadise Reynmen'in yeni şarkısıyla dans ederken çektiği kısa bir videoyu Instagram hesabından paylaşmıştı. Bu videonun malum gündem konusu olacağı belliydi. Video için kimi Hadise'yi estetik bulmadığını söylerken kimisi de 'dünya starları yapınca oluyor da Hadise yapınca neden olmasın' gibi yorumlar da bulunmuştu. Hadise çok iyi bir ses mi burası tartışılır ama yönü Dünya'ya dönük, vizyonlu işler yapıyor. Stratejik yönleriyle bakınca da ne yapsa haber değeri yüksek oluyor. Bence star kavramı tam olarak bu. Yeteneklerden öte enerjisiyle kitleye yön verebilen, etkileyen diyebilirim.
10 milyondan fazla izlenen bu videoda Ahmet Hakan'ın alıp yerden yere vurduğu gibi alaşağı edilecek bir durum göremedim. Kendisi 29 Temmuz'da yazdığı köşesinde konuya dair "Nasıl kötü, nasıl estetikten yoksun, nasıl saçma, nasıl berbat, nasıl gereksiz, nasıl tuhaf, nasıl banal, nasıl fena bir video anlatamam." kelimelerini çekinmeden yazmıştı. Beğenmemek izleyicinin hakkıdır da 'gereksiz, banal ve berbat' olduğuna kendi kişisel nezdinde nasıl karar vermiş, hani saygı çerçevesi denen bir şey var ya...
2019'un Kazananı Reynmen Oldu
Rap şarkıların bu yıl pastanın büyük dilimini yediği malum. Müzik anlayışına uzun zaman sonra farklılık geldi. Yeni isimler tanımaya başladık. Reynmen başı çekenlerden biri. Sadece iki parça çıkarmasına rağmen yarattığı etki ortada. Yeni şarkısı 'Ela'yı Hadise'nin videosundan keşfettim. Çok iyi. Neye göre; kulağa yeni gelen bir tarz, yüksek enerji, kolay sözler ve sosyal medya destekli tanıtım. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok yani. Haftalardır en çok duyduğum şarkı; tatil bölgelerinde, partilerde, yoldan geçen arabalarda, çoluk çocuğun ağzında. Üstelik bu başarısıya saygı duymam için bir gerekçe daha var. 2010'dan sonra müzikte her gün yeni isimler çoğalıyor. Günümüzde bu kadar ismin içinden sıyrılmak, önceki yıllarda ün yakalamış isimlerin işinden çok daha zor.
Peki bu genç arkadaşımız neden bu kadar çok eleştiriliyor?
Bu işi yapan hemen herkesin hayali olan popülariteyi kazanmayı başardığı için. Öyle ki Çeşme'de bir plajda vereceği konser için 40 bin liraya satılan localar yüzünden linç edildi. İyi de linçci arkadaşlar bu fiyatları mekan sahipleri belirliyor. Belli ki alıcısı da var. Siz niye kendinizi oturduğunuz yerden yoruyorsunuz. Görmek, duymak istemeyen görmez ve duymaz.
Bu plaj konserinde en çok dert olan ikinci konu da playback (canlı olmayan) performans. Plaj konserlerinde hemen herkes aynı yolu izler. Çünkü sanatçıya verilen bütçe daha düşüktür. Mekanlar canlı orkestra masraflarını üstlenmez. Bu plaj konserlerinin mantığı bir saat için müşteriye keyifli zaman yaşatmak. Mekanlar bu işlerden kar etmediği halde bu organizasyonları yapar. Sebebi tabii ki tanıtım. Ünlü giden plaja daha çok ayak trafiği katmak.
O yüzden eleştiri yaparken olayları yan yollardan da değerlendirmek lazım. Yoksa her kafadan çok ses kuru gürültü çıkarır. Atı alan Üsküdar'ı geçer.
Popülarite nankördür. Bugün Reynmen yarın bir başkası. Bunu da unutmamak lazım.